Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bağlılık ♡
Bazı müşrikler İsra ve Mirac olayından hemen sonra Hz Ebu Bekir'e gelerek ona Hz. Peygamberin geceleyin Mekke'den Mescid-i Aksa'ya gittiğini, orada namaz kıldığını, bazı peygamberlerle görüştüğünü ve Allah katına yükseltildiğini iddia ettiğini söylediler. Onlar, bu sözlerle Hz Ebu Bekir'in zihninde bir şüphe uyandırabileceklerini ve bu haberi kabul etmeyeceğini düşünüyorlardı. Hz. Ebu Bekir, “Eğer O söylüyorsa doğrudur.” karşılığını vererek hem Hz. Peygambere olan bağlılığını göstermiş hem de müşriklerin bekledikleri cevabı vermeyerek onları hayal kırıklığına uğratmıştı.
Doğru Yol (Menhec)...
Allâh (سبحانه وتعالى) şöyle buyurur: ▪️“Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber’e karşı çıkar ve mü’minlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.” (4 Nisa/115) ▪️İnsanlar arasında, ayette geçen “mü’minler” sıfatına en layık olanlar; sahabe (r.anh) ve onların siret ve sünnetlerine bağlı kalan sonrakilerdir. ▪️Âyet şuna delalet etmektedir ki, sahabeden (r.anh) ayrılık ve onların yol ve menhecleri dışında başka bir yola ve menhece bağlılık; Rasûlullah’tan (sav) ayrılık demektir. Bu ise Allâh-û Teala’nın rahmetinden uzaklaşmayı ve azabı gerektirir. ▪️İbn-i Teymiyye şöyle der: “Bu ikisi ayrılmaz bir şeydir. Kendisine doğru yol belli olduktan sonra Rasûle karşı çıkan herkes, mü’minlerin yoluna uymamış olur. Kendisine doğru yol belli olduktan sonra mü’minlerin yoluna uymamış olan herkes de, Rasule karşı gelmiş olur.”
Sayfa 38 - 7.Cilt [Mecmû' Fetâvâ 7/38]
Reklam
Hz Muhammed’e çok salavat getirmek s.a.v
Salavat Allah’ın rahmet ve selamının Hz. Peygamberin üzerine olması için yapılan duanın adıdır. Hz. Peygamber’e sevgi, bağlılık ve destek ifade eden salavatın tevhid inancına aykırı olması düşünülemez. Zira kuran-ı kerimde “ Allah ve melekler peygambere salat ediyorlar; ey iman edenler, sizde ona salat ve selam okuyun” diyen peygamber efendimiz inananları salavat getirmeye teşvik etmiş, islam alimleri de Hz. Peygamber’e salavat getirmenin sünnet olduğunu belirtmişlerdir. Tarih boyunca peygamber efendimizden bahsederken daima saygılı olmak ve ona salavat getirmek üzerinde önemle durulmuş, onun şefaatini ümit eden müminler de her zaman salavatı çokça okumuştur.
Hakk, kalbinin aynasında tecelli ettiğinde, aynan ancak kendi istidadı muvâzenesinde ve tabiatı mucibince aksettirir.
Şeyh - i EkberKitabı okudu
Dindar olmak, bir yönetici için tüm erdemli davranışları edinebilmesinde ve kendisine sunulan tavsiyelere uymasında en temel koşul olarak kabul edilmiştir. “Padişahlarda olmazsa olmaz şey pir ü pak dindir.”31* İman, tohumunu yöneticinin kalbine Allah'ın ektiği bir ağaca benzetilmiştir. Bu ağacın köklerini kalp ve inanç, dallarını ise yapılan
Ahlak ile hukuku, fert ile devleti birbiri ile irtibatsız ayrı "sistem" olarak görmek yerine; birbirinin devamı olan ve son uç olarak, insan hayatının fiziki dünyadan başlayarak, bitkiler, hayvanlar, insanlar ve Yaratıcısı ile bağlı ve bağımlılık irtibatı içinde gerçekleştiğini keşfetmek ve hayrın/insani varoluşun kamil biışekilde tahakkukunun da ancak, bu bağımlılığın şuurlu bir bağlılık düzeni haline gelmesi ile alakalı olduğunu söyleyebiliriz. Bu bizi insanların ancak diğer insanlar ve diğer varlıklarla birlikte var olabileceğinin temyizi üzerinden ve bütün bunların nihai olarak Mutlak ile olan irtibatını, insan dilinde insanlara beyan eden bir Peygambere bağlı olarak keşfetmeye yöneltmektedir. Halen yaşadığımız durum, insanlığın tarihte zaman zaman başına gelen tek başına kalmış olan aklın, kendi kendisini makuliyet adı ile nasıl geçersiz kıldığının en son örneğidir. Peygamberin tebliği, insanların akıllarıyla tek başlarına kalmadan ve makuliyeti terk etmeden, insanı kendi bütünlüğü içinde muhafaza etmenin yollarını gösteımektedir. Nübüvvetin bunu nasıl sağladığını ve nasıl gerçekleştirdiğini görmek ve göstermek mümkündür. Bunun için elimizde bir tane ve yegâne imkan, İslam toplumu ve medeniyetinin tarihine yeniden ve sürekli bakmak, araştırmak olarak durmaktadır.
Tahsin GörgünKitabı okudu
Reklam
Sünnetin önemi
“Başarılı olmamızda bizim çalışmamız, gayretimiz de ne oluyor ki! Ne oluyorsa hepsi de Allah’ın bir lütfudur. Ama buna bir sebep ve vasıta gösterilmesi gerekirse o zaman derim ki bu sebep, öncekilerin ve sonrakilerin efendisi olan Hz. Peygamber Efendimize bağlanıp onun peşinden gitmektir. Ben başarımın sebebini buna bağlıyorum. Allah Teâlâ ne lütfetmişse hepsi işte bu bağlılık ve onun peşinden gitme yüzündendir. Bir şeyin azı olsun veya tamamı olsun bir şey nasip olmamışsa bunun tek sebebi, beşer olma münasebetiyle Peygambere tam uymakta bir kusur ve eksikliğin olmasındandır.”
Sayfa 176Kitabı okudu
Sünnete Bağlılık
Enes ibni Mâlik radıyallahu anh 'den rivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Kim benim sünnetimden yüz çevirirse o, benim yolumu terk etmiştir, benden değildir.”(Buhârî,Nikâh 1; Müslim, Nikâh 5; Nesâî, Nikâh 4; Dârimî, Nikâh 3.) Peygamberin Görev ve Yetkisi Her Peygamber gibi aleyhissalâtü ve's-selâm
Sayfa 48
Peygambere İman
İmam ibni Kayyım El-Cezviyye zadu'l mead Adlı eserinde diyor'ki Peygamberin gerçekten Peygamber olduğuna ve onun Doğru söylediğine şahitlik eden Ehli kitap ve müşriklerden Pek çoğunun bu şahitliklerinin Onların İslam'a girmeleri için Yeterli olmadığı gerçeği üzerinde Düşünen herkes İslam'ın bunun Ötesinde bir olgu olduğunu Kavrayacak İslam'ın sırf kuru bir Tanımadan ibaret olmadığını Fark edecektir yine O'nun yalnız Bir tanıma ve kabul etmeden İbaret olmadığını öğrenecek İslam'ın hem tanıma hem kabul Etme hem bağlılık hem itaat etme Zorunluluğunu hem'de içiyle dışıyla Boyun eğme olduğunu anlayacaktır.
Allah'ı seven kimselerde şu iki özellik bulunur: 1. Hz. Peygambere uymak. 2. Allah yolunda cihat etmek. Çünkü cihat, Allah'ın sevdiği, imanın ve salih amelin (iyi ve faydalı işlerin) meydana gelmesi, Allah'ın sevmediği inkârcılığın, isyanın ve günah işlemenin önlenmesi için yapılan çalışmanın esasıdır. Bu konuda Yüce Allah buyuruyor
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.