Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En çok pişmanlık duyduğunuz şey en çok istediğiniz şeydir. Gerçekleşmesi için herşeyi yaptığınız şeydir.
Psikopatlar empatiden yoksundur, süper bir kurgusal çekicilik ve görkemli bir özdeğer duyguları vardır ve patolojik yalancılardır. Ayrıca kurnaz ve manipülatiftirler, pişmanlık duymazlar, duygusal olarak sığdırlar, eylemlerinin sorumluluğunu kabul etmeyi reddederler ve asalak bir yaşam tarzına düşkündürler.
Sayfa 176 - Yakamoz Kitap
Reklam
Bartu Sarca'nın güncesinden... 14.02.2012 Kalın urganı demire bağlarken gözlerimi ondan hiç ayırmadım çünkü bu onun intihar ipiydi, biliyordu. "Öleceksin şeytan," dedim nefesimi vererek, Kalbimi yokladım. Ufacık bir pişmanlık bile hissetmeyecektim. "Ama sen yaşamaya
Cevap ver kendine...
Hangisi daha tehlikeli? Heyecanını, neşesini, coşkusunu kaybetmiş, sürekli olarak bulundukları nehirden başka bir nehirde olmayı isteyen parçaları ayrı ayrı yüzdüren bir hayatı sürdürmek mi, yoksa parçalarını bir araya getirip yekpare olarak suların derinliğine atıp bir kayaya çarpıncaya kadar yüzmenin tadını çıkarmak mı? "Mutlu musun" sorusu neden şaşırtır bizi? Neden cevaplayamayız bu soruyu, neden aklımızdan silmeye çalışırız, niye kendimize hiç soramayız? Kim öğretir bize parçalanmanın daha güvenli olduğunu? Kim, biz daha çocukken kulağımıza fısıldar, parçalarını bir araya getirmek tehlikelidir diye? Doğarken mi biliriz bunu, yoksa bu yaşarken öğrenilen bir hayat bilgisi midir? Ölürken hangisinden pişman olacağız, iki ayrı parça olarak yaşamaktan mı, yoksa bir bütün haline gelmekten mi? Parçalanmış olarak yaşayanlar parçalanmış olmaktan, bir bütün olarak yaşayanlar bütünleşmekten mi pişman olacaklar? Kaçınılmaz bir pişmanlık mı hayat? Bazen, aynı anda iki ayrı nehirde yüzüyormuşuz gibi geliyor bana ve her bir parçamız yüzdüğü nehirden başka bir yerde bulunmak istiyor. Hayat bir parçalanmışlık mı, yoksa bir bütünleşme çabası mı? Peki ya şu basit soruya ne cevap vermeli: "Mutlu musun?"
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Belki de yağmur artık hayatta olmadığı için pişmanlık duyanların gözyaşlarıdır.
TÜRK BANKACILIĞININ MESSİ'Sİ OLMAK
Kapitalizm neden son yıllarda Türk Bankacılığının Messisi olarak bilinen Önder Karaçay'dan gol yiyor. Karşılarına almayı göze alarak Türk bankacılığının Messi'sini kenara iterek oyun dışı bırakalım bitsin zihniyeti olabilir mi? Bunu yeniden anlatmanın zamanı geldi. 12 Eylül 2012 sonrası kitabımı yazma süreci içinde çok iyi dost
Reklam
hayattaki en büyük pişmanlığım, pişman olurum diye yapmadığım şeyler.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
"Düşü olmayanın yenilgisi de olmaz Yaşadığı her şey dokurken ömrünü Pişmanlık insanın kendine kötü bir oyunu."
Sayfa 122 - Kırmızı Kedi Yayınevi, Denizin AyrıcalığıKitabı okudu
Hiç kuşkusuz, bir kadın cinayet gibi bir suç işleyebiliyorsa, pişmanlık gibi duygusal zaaflar göstermeden bu cinayetin meyvelerini toplayacak kadar soğukkanlıdır.
Ölüm anında cem ve aylin gibi olanlar vardır: Hazır insanlar. Yaptıklarından memnun, yaşamlarını özgürce yönlendirmiş olanlar. Hayallerine ve amaçlarına ulaştıklarını hisseden insanlar… Arkalarında iyi bir iz bıraktıklarini bilenler… Bazıları Rober gibidir: Panik içinde. Rober, gecenin tarihini düşünmemişti, hatta onu unuttu. Ölümün varlığını
Sayfa 36 - Günışığı Kitaplığı
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.