Gelecekte şimdikinden "daha iyi" bir insanlığın var olacağını sanmıyor, insanlığın falan zamanda daha iyi, filan zamanda daha kötü olduğuna inanmıyorum. İnsanlık nasılsa öyle kalmıştır hep. Ne var ki, kimi dönemler yaşanmış, şeytansal güçler cani ve psikopat kişilerin içine el altından sızmış, kimi dönemlerde ise söz konusu sızma açıktan açığa ve büyük ölçüde gerçekleşmiş, siyaset sahnesinde boy göstererek bütün ulusları önüne katıp sürüklemiştir.
Sıcak bir duş alarak günün yorgunluğunu atmak isterdim ama duşumuz olmadığı için önce şofbeni yaktım. Suyu bir türlü istediğim kıvamda ılıtamayınca bir süre sıcak suyla ardından da soğuk suyla doldurdum kovayı. Yıkanırken bir yandan da sırtıma yapışıp duran soğuk duş perdesiyle mücadele ettim. Duş yok ama perdesi var. Ben hareket bile edemiyorken bizimkiler nasıl yıkanıyor burada? Elalem stres atmak için duşa girer, biz yıkanmak için girdiğimiz banyodan psikopat olarak çıkıyoruz.
Evimin önüne geldiğimizde Kağan motoru durdurup bana döndü. Mavi gözleri duygusallıkla koyulaşırken bir girdap gibi beni kendine çekiyordu.
“Yemek için teşekkür ederim,” dedim gülümseyerek.
Kağan derin bir soluk alıp yavaşça verdi. Kararsız bir hali var gibiydi.
“Önemli değil,” derken bakışları dudaklarıma kaydı. “Harika bir
Alışverişin en büyük albenisi bu; bir şeyi almayı beklerken haz duyuyoruz. Sahip olduktan çok kısa bir süre sonra o haz geçiyor.
Saplantılı alışveriş bugün artık psikiyatri el kitaplarına giren bir teşhis olmaya başladı. Fakat çok tuhaf, bir kapitalist kültür insanların önüne alışveriş merkezlerini yığıyor, “Sadece alışveriş yapabilirsen ve sadece cüzdanının kalınlığı kadar mutlusun” diyor, insanlar mutlu olmak için harıl harıl alışveriş yapıyor. Sonra da “Sen hastasın. Al bakalım, senin için de şu ilacı ürettim. Bu ilacı al ve iyileş” diyor. Oradan da bir şey satıyor.
Her şey metalaşıyor, her şey satılabilir hâle geliyor. Doğu meditasyonları, Budizm’e eklemli psikoterapi; tam bir istismar alanı. Şirketlerle ilgili bir belgesel var: Corporation (Şirket).Çok uluslu büyük şirketlerin günlük hayatta bir psikopat gibi davrandığını açıklıyor. İnsanları kandırdığını, suistimal ettiğini ve bununla ilgili hiçbir vicdan azabı yaşamadığını dile getiriyor.
Psikopat kişilikler, yani merhamet ve utanç duyguları taşımayan vicdansız kişiler hükümetimizin hazinesindeki tüm parayı ceplerine atmışlarken gençlerimize ne söyleyebiliriz?
Bir delinin elinden tutabilirsiniz. Bir delinin yüzüne dakikalarca hayranlıkla bakabilirsiniz. Bir deli size hayatın anlamını anlatmadan öğretebilir. Ama bir psikopat iki dakikada sizi haytan kopartabilir.