Evvela büyük şahsiyetlerin övülmeye değil, eserleri ile hatırlanmaya lazım geldiğini düşünüyorum. Tolstoy'un Savaş ve Barış'ı, Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı ne ise; Yaşar Kemal'in de İnce Memed'i bu minval üzere Dünya Edebiyatı'nda yerini almış, rüştünü ispat etmiş bir eserdir. Sanırım bize bizi, bizi tanımayanlara da en iyi anlatacak eserlerin başında geliyor, gelmeli...
Eserde; Anadolu'yu, içerisinde yaşayan halkı, ağalık düzenini, feodal yapıyı, paralel olarak haklı nedenlerle çıkan insanın feryadını anlatıyor temelde. İçerisinde aşkı, korkuyu, bicümle tüm duygular cereyan ediyor akış içerisinde... Konu masalımsı, lirik, üslup olarak halkın anlayacağı dilden ve realiteden hiç uzaklaşmadan, insan ruhunun labirentlerini bir bir dolaşarak okuyucuya ulaşıyor...
Bazı eserleri okuyup etkilenmemek, ondan feyzalmamak, üzerine düşünmemek mümkün değildir. Yaşar Kemal gibi bir ustanın topraklarımızdan yetişmiş olması ve kalemiyle bu denli samimi yaklaşımı insanı etkiliyor...
Kitapla ilgili olarak bende uyandırdığı hissi tek bir cümle özetlemek gerekirse; insan olduğumuzu unutmamak gerektiği... Zira insan bu sıfatını unuttuğunda başka yollarda benliğini kaybediyor ve yavaş yavaş çürümeye başlıyor...
Büyük ustayı saygıyla ve rahmetle anıyorum.
Ruhu şad olsun...
Böyle bir eseri de bize bıraktığı içinde ayrıca minnet duyuyorum...
Mutlaka okunmalı ve okutulmalı...