Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Her türlü adalet Tanrı'dan gelir; adaletin kaynağı yalnız odur. ...
Reklam
... Her türlü güç Tanrı'dan gelir, kabul. Ama bütün hastalıklar da ondan gelir. Böyledir diye, hekim çağırmak yasak mı olmalı? ...
Her türlü adalet Tanrı'dan gelir, adaletin kaynağı yalnız odur. Ama biz adaleti bu kadar yüksekten almasını bilseydik, ne hükümete ihtiyacımız olurdu ne de yasalara.
Biraz da İslam'dan başka dinleri gömelim o zaman
Hıristiyanlık kölelik ve bağlılık öğütleri verir sadece. Bu dinin havası zorbalığa o kadar elverişlidir ki, zorbalık her zaman yararlanır ondan.
Sayfa 132 - İş Bankası Kültür Yayınları
Oha ne diyosun ya :D
İnsan cehennemlik saydığı kimselerle barış halinde yaşayamaz; onları sevmek, onları cezalandıran Tanrı'dan nefret etmek demektir; bunları ya kesin olarak imana getirmek ya da tedirgin etmek gerekir.
Sayfa 134 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Her türlü adalet Tanrı'dan gelir; adaletin kaynağı yalnız odur. Ama biz adaleti bu kadar yüksekten almasını bilseydik, ne hükümete ihtiyacımız olurdu, ne de yasalara.
"Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir" diyen Balzac'tan, "mülkiyet hırsızlıktır" diyen Proudhon'a; eşitsizliğin kaynağını, etrafını çevirdiği toprakları kendinin kabul ederek, eline aldığı sopayla burayı koruyan ilk insanda gören Rousseau'dan, "banka soymak değil, banka kurmak suçtur" diyen Bakunin'e... toplum tarihi, paranın ve sopanın iktidarının -iktisadın ve politikanın- yegâne temeli olarak suçun tarihidir.
J.J. Rousseau'dan
Kadınların dilleri, gözleri kadar güçlü ve tesirlidir. Dil ve göz onların her fırsatta aynı amaçla kullandıkları silahlardır.
Sayfa 130 - İş Bankası Kültür Yayınları
Gerici, yobaz Rousseau!!!
”Her türlü adalet Tanrı'dan gelir; adaletin kaynağı yalnız odur. Ama biz adaleti bu kadar yüksekten almasını bilseydik, ne hükümete ihtiyacımız olurdu, ne de yasalara..."
Reklam
Dini Akıl'dan koparmak, onu akılcı eleştiriye karşı bağışık kılmaktır. Bu tür bir inanç bir önerme niteligi taşımayacağından, doğruluk ve yanlışlık yargılarının uygulanabileceği bir fenomen olmaktan çıkar. Eğer dine Rousseau ve Schleiermacher gibi bir duygu; Lessing, Hamann ve Kierkeggard gibi tutkulu bir içsel kanaat ya da Emile Durkheim gibi Özünde bir sembolik eylem formu olarak bakılırsa; onun nasıl kireçlenmeyi ya da hortumu yalanlar gibi yalanlanabilecegini anlamak güçtür.
İnsana cehennemlik saydığı kimselerle barış halinde yaşayamaz; onları sevmek, onları cezalandıran Tanrı'dan nefret etmek demektir.
Sayfa 135Kitabı okudu
J.J. Rousseau'dan
Kadınlar genel itibariyle dillidirler. Erkeklerden daha çabuk, daha kolay ve daha güzel konuşurlar.
Sayfa 130 - İş Bankası Kültür Yayınları
635 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.