Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ruçhan Karataş

Ruçhan Karataş
@ruchannn
İnsanların Veremediği Huzuru Veren Kitaplar Var...
ALKÜ - Makine Mühendisliği
Ankara
12 Mayıs
5 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Seni hiç sevmemişler biliyor musun? öyle sevmemişler ki sevildiğini farkettiğinde kendini kaybetmen bu yüzdendi. Yolun sonunda söyleyecekler sana hatalı olduğunu ama üzülme. İki gözüm, seneler geçecek ve sen hala pişmanlığınla kalacaksın.
Reklam
234 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kuvâyi Milliye
Kuvâyi MilliyeNazım Hikmet Ran
9.1/10 · 3.155 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bütün hayatını labirentte mahsur kalıp bir gün oradan nasıl çıkacağını, bunun ne kadar müthiş olacağını düşünerek geçirirsin ve geleceği hayal etmek devam etmeni ama bunu hiç yapmamanı sağlar. Geleceği yalnızca o andan kaçmak için kullanırsın.”
Sayfa 79
“Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa; gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.”
Reklam
Sanmak en kötüsü bence. Öyle olduğunu sanmak, aynı duyguları hissettiğini sanmak, sevdiğini sanmak, anladığını sanmak, sonsuz bir liste bu.
Unutulmuş gibiyim ben. Ve insan bir bakıma unutulmuş gibidir. Bilemem ki nasıl anlatmalı, yalnız bile değilim. -Edip Cansever
“Ve sen, benim sevgili insan kardeşim, her şeye karşın hala hayvansın!”
"Yavaş yavaş ölürler, Okumayanlar, müzik dinlemeyenler." Pablo Neruda - Şiirler
Ülkenin siyasi yapısını değiştirmek, halkı uyandırıp onun Fransız İhtilali ile doğan ve şimdi Batı Avrupa’nın birçok ülkesinde gelişen milli egemenlik kavramıyla ilgilenmesini istiyordu. Böyle bir değişikliğin pek çabuk olmayacağını Mustafa Kemal de biliyordu: Nedeni İslam diniydi. Dini güçler, demokrasinin yerleşmesine karşı koyacaklardı. Müslümanlık, gücünü tartışmadan değil, baskıdan; düşünce özgürlüğünden değil, kayıtsız şartsız itaatten alırdı. Mustafa Kemal’in nefret ettiği dolambaçlı düşünce ve yöntem alışkanlıkları, İslam zihniyetinin yapısında vardı. Onun için, Mustafa Kemal, siyasi reformu her şeyden önce dini reform olarak görüyordu.
Reklam
Geleceğin toplumlarına biçim verebilecek yapıcı ruhun ancak Batı’da bulunduğunu anlamıştı. Doğu politikasının dalaverelerinden, kaçamaklarından, düşünce ve sözlerindeki kaypaklık ve örtülülükten nefret ediyordu. Kendisi, içinden geçeni olduğu gibi açıklamayı, aka ak, karaya kara demesini severdi. O kadar ki, bu açık sözlülüğü düşmanlarını çileden çıkarmakla kalmaz, çok vakit dostlarını bile zor durumda bırakırdı.
Mustafa Kemal, “Büyüklük, memleketin mutluluğu için ne gerektiğini kestirmek ve doğruca bu amaca doğru yürümekten başka bir şey değildir... Kendi kendinin büyük değil, küçük ve zayıf olduğuna, ama hiçbir yerden yardım ummadan sonunda bütün engelleri aşacağına inanacak ve arkadan biri çıkıp da sana büyük adam derse gülüp geçeceksin, “ dedi.
Sonrasında bu Alman subayıyla konuşurken Mustafa Kemal, Türk ordusunun ülkeyi yalnızca düşmandan değil, aynı zamanda yobazlıktan ve düşünce üzerindeki baskılardan da kurtardığı zaman görevini başarmış sayılacağını anlattı. Türkiye’nin ana sorunu, Batı dünyasından geri kalmış olması ve Türkleri “muasır medeniyet seviyesine” ulaştırmak zorunluluğuydu.
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.