“Şuuraltından şuura yansıyan imajlar şuur tarafından insanın maddî bünyesine, yani olabildiğince dünya realitesine uygun şekillerde idrak edilir. Yani, rüya, görülen bir şey değildir. Bir tür imajinasyondur.”
Züleyha ki Yusuf'u sevdi.
İbtida, neyi ve kimi sevdiğini bilmedi. Sonra aşkın kaynağını bildi, Yûsuf'u değil, Yûsuf'ta tecellâ eden nuru sevdiğini fark etti. Yusuf da, ki rüyasında güneş, ay ve on bir yıldız ona secde etmişti, bir kuyuya atılmış ve kendisine zindanda rüya yorumu verilmişti, önce aşkın kaynağını bildi sonra nurun Züleyha sûretinde tecellâ ettiğini fark etti. Biri sûretten nura yükselirken diğeri nurun sûrette tecellâ ettiğini idrak etti
Sayfa 15 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Arabi'ye göre, Allah'ın rüya ile görevlendirdiği, insanlara en yakın âlem olan semanın altında bulunan Er-Ruh isimli bir melek vardır. Kişi, uykuya daldığında bu melekle irtibata geçer ve zihnindeki surederi, bu meleğin vermiş olduğu feyz vasıtasıyla kendi hayâlinde idrak edebilir. Bu şekilde levh-i mahfuzdan yansımış olan bilgiler, önce semavata, oradan da insana yansır. İnsan uyanıkken zahiri his ve algılamalarıyla meşgul olduğundan bu mertebeyle irtibat kurması zordur.” “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanacaklar” ifadesinden harekere Arabi, dünya hayatını bir rüya olarak görmekte ve gerçek hayarın ise kişinin ölümle uykudan uyanması sonrasında ahiret hayatıyla başlayacağını ifade etmektedir.*
Sayfa 222Kitabı okudu
Gece rüyanda kâbus görüyorsun ve uyandığında, “Çok şükür bunların hepsi kâbusmuş” diyerek oh çekiyorsun. Gerçek hayatta da kâbus yaşıyorsun; fakat bunun bir rüya olduğunu sana kimse söylemediği için ıstırap çekiyorsun! Şayet bir kez bunu idrak edersen bu hayat senin huzurun olacaktır.
Roman okumanın etkisi
" Gerçek bir insan, -kendisine ne kadar derin bir sevgi ile bağlı olursak olalım- büyük bir ölçüde, ancak duyularımızla görüp tanıdığımız bir varlıktır; yani kesif bir cisimdir ve bizim ruhtan gelen hassasiyetimizin taşıyamayacağı kadar ağır bir hacmi vardır. Onun başına bir musibet geldi mi, biz bu musibetin elemini, o insanın ifade ettiği
Sadık rüyanın, doğruluğuna tanıklık eden alametleri vardır. Bu alametlerden biri, böyle bir rüya gören kimsenin hızlı bir şekilde uyanmasıdır. Evet, kişi çok derin bir uykuda bile olsa, kendisine verilen idrakin ağırlığından dolayı, sanki bir an önce o haletten, bedene kaçmak ve bedenin özelliklerine bürünmek ister. Bir diğer alamet, rüyada idrak edilen şeylerin bütün ayrıntılarıyla, her hangi bir yanlışlık ve unutma olmadan hafızada devam etmesidir. Öyle ki, uyandığında düşünme­ ye ve hatırlamaya çalışmaya gerek olmadan, gördüğü şeylerin hepsini zihninde hazır bu­lur. Onlardan hiçbir şey kaybolmaz.
Sayfa 684 - Yeni ŞafakKitabı okudu
Reklam
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.