Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ümit Akay
Son gözyaşı gövdesinden aşağıya süzüldü Üşüyordu, ürküyordu yabancısı olduğu havadan Yüzünü güneşe dönemeyecek kadar hassastı Ve güneşe ihtiyacı olmayacak kadar asi Günden güne eridi Yapraklarını yitirdi ardından Rüzgara karşı koyamazdı keza Ve bir daha büktü boynunu Celladını bekler gibi Solgun ve bitkin Ters Lale...
Rüzgara karşı yelken açmış ama yol alamayan küçük balıklar gibi savruldum gittim böyle.
Reklam
"Güzelsiniz ama boşsunuz," diye devam etti konuşmasına Küçük Prens. "Sizin için kimse canını vermez. Şüphesiz benim gülüm bana güzel; yoldan geçen sıradan birisi onu sizlerden biri sanabilir. Ama o bir başına hepinizden daha önemli; çünkü benim suladığım o. Çünkü fanusun altında muhafaza ettiğim o. Çünkü rüzgâra karşı önüne paravanla set çektiğim o. Çünkü uğrunda -sonradan kelebek olan iki üç tanesi dışında- tırtılları öldürdüğüm o. Çünkü yakınmalarını, böbürlenmelerini ve hatta kimi zaman da suskunluklarını dinlediğim o. Çünkü o benim gülüm."
Yürümüş attan inip rüzgara karşı
Saçların Örülmüş Olmalı
Seni birden hatırlarım akşamlar içinde fevkalade tatlı bir sesin söylediği şöyle kolay dokunaklı aydınlık ve temiz gittikçe yakınlaşan bir melodi gibi kalbim artık ürperen bir mandoline benzer ne güzel şeydir seni hatırlamak saçların örülmüş örülmüş olsun ve beyaz ellerin geceye karşı çıplak porselen tabakta yıkanmış kayısılar yere düşmüş bir kitap bir şiir kitabı içinde hürriyetten bahseden mısralar insan bir düşünse ne çok şey bulabilir hatırlamak gülmek ve ağlamak için arzularımız nereye sürüklüyor bizi neredeydik hangi rüzgara karıştık ve şimdi ne tür manzaralar çekiyor karanlık içinde açılmış gözlerimizi saçların mutlaka örülmüş olmalı mektepli bir kıza benzemelisin aklında kimbilir kimden bir mısra gözlerin nur gibi parlasın saadetten
Reklam
içimsıra sonbahar garipliğinin ağır yorgunluğu fırat rüzgâra karşı aktığı zaman sessizce kendi kendime ağlayasım gelir nedense kim bilir
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Önsöz
Ağustosta Görüşürüz , rüzgara ve dalgalara karşı son bir yaratma çabasının sonucu olarak ortaya çıktı.
Sayfa 9 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bazı şartlarda sövmek, duanın bile veremeyeceği rahatlamayı sağlar
Büyük Cthulhu, en dip derinliklerin efendisi. Rüzgâra karşı yürüyen ve adı anılmayan Yok Edici Hastur. Sürünen kaos Nyarlathotep. Sonsuzluğun merkezinde fokurdayıp salyalarını akıtan zihinsiz ve şekilsiz, budala Azathoth. Yog-Sothoth, Azathoth'un yardımcı naibi, "Hepsi Birinde ve Biri Hepsinde." İşte ardıllarını o denli etkileyecek ve günümüzde de büyülemeye devam edecek Lovecraft mitolojisinin ana unsurları. Ağıza alınamayanların referans noktaları. Söz konusu olan, açıklık ve mükemmellikleri neredeyse güven veren Grek ve Roma mitolojisinin sihirli şu veya bu tanrısının aksine, sınırları belli, tutarlı bir mitoloji değildir. Lovecraft'ın kurguladığı varlıklar oldukça karanlıktır. Güç ve iktidarlarının dağılımını belirtmekten kaçınır. Aslında, onların gerçek doğası hiçbir insan algısına sığmaz. Onlara saygı ve hürmet sunan, ibadetlerini öven tanrıtanımaz kitaplar bunu ancak karışık ve çelişkili ifadelerle yaparlar. Onlar, temelde, adlandırılamayandır. Biz onların tiksindirici güçlerini sadece içgörüyle şöyle böyle algılarız; ve daha fazlasını öğrenmek isteyen insanlar bunun bedelini kaçınılmaz olarak bunama ve ölümle öderler.
Sayfa 91 - 92Kitabı okudu
Reklam
Uçurtmalar rüzgara karşı durduğu için yükselir. Rüzgar onu savurduğu için değil.
Rüzgarın nasıl estiği fark etmez asıl farkı yaratan rüzgara karşı nasıl direndiğimizdir o yüzden başarıya giden yolda her zaman çabalamalıyız. ~Sarah Lanka
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.