Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Durup dururken ne diye rüzgâra karşı işeyeyim? Bir telefondan sonra kıçıma bir tekme atsınlar diye mi? Yoo, ben yoğum bu işte. Beni bağışla. Teşekkürler. - Teşekkürün de senin olsun! Demek kıçına tekme atarlarmış. Demek oluyor ki sen kıçından başka bir şey düşünmüyorsun, yalnız kıçını düşünüyorsun!
Bir keresinde, ailesi mahalleye yeni taşınmış olan haylaz bir Hintli oğlan bize memleketindeki uçurtma yarışlarının çok katı kuralları olduğunu söyledi. "Bu iş için hazırlanmış bir yerde, rüzgâra karşı, doğru bir açıda durmak zorundasın," diye övündü. "Ayrıca, camlı ipi yaparken alüminyum kullanman da yasaktır." Hasan'la bakıştık. Sonra da kahkahaları koyuverdik. Britanyalıların yüzyıl başında, Rusların da 1980'lerde öğrendiği şeyi, yakında bu Hintli çocuk da öğrenirdi: Afganlar bağımsız insanlardı. Afgan halkı gelenekleri sayar ama kurallardan iğrenir. Aynı şey uçurtma savaşında da geçerliydi. Tek bir kural vardı, o da kuralsızlık. Uçurtmanı uçur. Rakibinin ipini kes. Hadi, şansın açık olsun!
Reklam
Evimizin önünde bir tane akasya ağacı vardır . Onun böyle pervaneye benzeyen sert yaprakları vardı. O dert yapraklar her mevsim farklı bir renge bürünsede dalından hiç düşmez . Hep olduğu yerden sevdiği yerden uzaklaşamaz terk edemez , kara , yağmura rüzgara karşı ayakta kalır işte ben o akasya ağacının yaprağıyım ...
"Uçurtma rüzgarın gücüyle değil, rüzgara karşı çıktığı için uçar."
Rüzgara karşı tükürdüm bir ömür boyu Kendi dilimle boğuldum
“Niyetin tükürmekse,bari rüzgara karşı durma.”
Reklam
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış. Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi Kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek O çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi. Yanmak mi o eski cağlarda yanmak Kul olup savrulmak rüzgara karşı İlk kesilmişliği mağrur ellerimizin O çok sevmek, kanımızın o ilk akısı. İşte pınarlar, testiler, ırmaklar, çeşmeler
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Rüzgâra boyun eğen söğüt serpilip büyür ve sonunda söğütlerin sayısı öyle artar ki... Rüzgâra karşı duvar olurlar. Söğüdün gayesi budur.
seni ben hep rüzgâra karşı düşünürüm sana fakir canım kurban olsun hürriyet
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.