Zweig'ın öyküleri insana nasıl da iyi geliyor! Elime almamla kitabın akıp gitmesi bir oldu, incecik bir kitap ama güzel bir tat bırakıyor damakta. Zweig bu kitabında korku duygusunu güzel bir şekilde işlemiş ve okuması oldukça keyif vericiydi.
Kitaabın en sevdiğim kısmı burası oldu, küçük bir spoiler içerebilir;
"Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir. Kızımız da cezası kesinleşir kesinleşmez hafifledi. Ağlaması seni şaşırtmamalı, bu sadece bir boşalmaydı, önceden baskı altında içinde duruyordu. İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır. O eğer çocuk olmasaydı veya içini en gizli noktasına kadar görme olanağımız olsaydı, inanıyorum ki aldığı cezaya ve döktüğü gözyaşlarına rağmen, dün olduğundan çok daha hoşnut olduğunu görürdük. Oysa dün, görünürde kaygısızca ortalıkta dolaşıyordu ve kimse onu suçlamıyordu."
Albert Camus’nün Sisifos Söyleni adlı kitabı, “Uyumsuz Bir Uslamlama”, “Uyumsuz İnsan”, “Uyumsuz Yaratım” ve “Sisifos Söyleni” başlıklı felsefi denemelerden oluşuyor. Camus bu kitabında, bilhassa kitaba ismini veren "Sisifos Söyleni" başlıklı denemeyle varoluşçu felsefeye bakış açısını da ortaya koyuyor.
Tanrıların, hep yeniden aşağıya
Uzun zamandır hiçbir kitap beni böylesine etkilememişti. Böylesine içime dokunmamıştı. Bütün acıları kalbimde hissettirmemişti. En çok Emir'e kızdım, en çok Hasan'a üzüldüm. Sayfaları çevirdikçe kızdıklarım değişti, üzüldüklerim çoğaldı. Hangi taraftan bakacağımı, kimi haklı göreceğimi, kimi haksız bulacağımı şaşırdım. Her sayfası farklı dokundu yüreğime... Okuyun, size çok şey katacaktır.
Aşk insanı değiştirir derler. Kesinlikle doğrudur bu. Bazen yerden yere vurur, bazen de yerdeki ruhunuzu alır göğe çıkarır. Ana karakterimiz olan Martın de tam olarak ruhunu göğe çıkarıp sonra yaşadığı hayal kırıklığı ile bir başına kalışının öyküsüdür bu. Hayır hayır spoiler değil bu, hemen arka kapakta görebileceğiniz bir bilgi, aslında bu sefer
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.