Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MAHOMET (MUHAMMED (sav)) Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi; kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selâmlaşıyordu
La Légende des Siècles (Yüzyılların Efsanesi)
492 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap Samsun’da geçiyor! Öncelikle bunu söylemem lazım. Ancak Ayfer Tunç, neredeyse civardaki bütün şehirlerin ismini zikretse de bir defa bile Samsun adını kullanmıyor. Lakin röportajında söylüyor Samsun olduğunu. Zaten bölgenin tek ‘Deliler Hastanesi’ ile Saat Kulesi gibi ayrıştırıcı mekanların yanında, yazıldığı dönemde tek büyükşehir
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,395 okunma
Reklam
184 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı 2 yıl önce 1Mayıs`da kız kardeşimin doğum gününe hediye almıştım. Ne yazarı tanıyordum o zaman ne böyle bir kitabın mevcut olduğundan haberim vardı. Çok aramıştım. Yanımda arkadaşımla bir kitapçıya girdik. Böyle eski kitapçılardan. Tam "Kız Külesi"nin yanında. Onun kadar tarih ve kültür kokan bir yerdi. Sahibi, yaşlı, gözlerinde
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,2bin okunma
Barış Manço'nun Fransız'a Cevabı Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir. Sürekli, " İşte Türk, yani barbar, vahşi vs... " demektedir... Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere " Yanınızda kâğıt para var mı? " diye sorar! Bu
SAAT KULESİ nereden gelmiş bu denizsiz kente bu yaşlı martı konmuş saat kulesinin üstüne öyle bir zamansızlıktan izliyor beni çağırsam hemen çıkıp gelecek, biliyorum çok eski bir oyundan kılıksız bir haberci gibi. her şey yitip gidiyor üstelik bu akşamüstü saatlerinde şu akarsu ne kadar eski, şu tepe ne kadar eski oysa yepyeni görünüyor ikisi de. şakalaşmakta zamanla saat kulesi.
" sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı, tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczuplar olurum. Uzaklara bakarım, çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem, susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe Saat Kulesi'yle, Çırağan Sarayı ile konuşurum."
Reklam
Sarmaşıklı bir ev güneşli tertemiz camları.. Yine Chopin'den Révolution'u çalar komşumuz. Sen işinden, ben işimden dönünce akşamları Soframız hazır, taze ekmek, limon çiçekleri, Billur bardakta şeker gibi tatlı suyumuz. Sonra ben sana Nazım'dan şiirler okurken Üşüşür penceremize gece kelebekleri. Artık dalar gönlümüzce büyük şeyler düşünürüz. Neler düşünürüz sevgilim neler düşünürüz.. Her sıçrayış bir birikişe bakar Her birikiş bir sıçrayışı hazırlar. Baştan başa tarih birikip sıçramalarla doludur. Yine Chopin'den Révolution'u çalar komşumuz. Saat kulesi gecenin on birini vurur. Varıp deliksiz uyuruz uyuruz... Sabahleyin bıraktığımız yerden hayata başlamak için...
Sayfa 119 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Hikmet Kıvılcımlı
Ya güvendikleri dağlara kar yağarsa? Ya korktukları başlarına gelirse? İşte o zaman, moruk sihirbaz canavar kocakarı acuzelerinin küp küp üstüne göğe dek yığıp tepesine çıktıkları, çok sağlam bir Babil Kulesi kendilerini Allah'la yakın kıldı sanırlarken ne olacak? Alttaki küplerden biri çekilince seyreyleyin gümbürtüyü! Fosillerin bütün büyücülükleri, muskacılıkları, sihirleri, kerametleri kendi kutsal kurnazlıkları, ikiyüzlülükleri, hainlikleri ile birlikte gümbür gümbür gidecek. Bundan, onlar da korkuyorlar. Geceyarılarından sabahlara dek her saat başı bir ölüm kanunu daha fırınlarken, saklayamadıkları ürküntüleri ve telaşları budur. (Dönemin hükümetini ve medyasını kastediyor.)
İzmir
İzmir gibiyim artık, Gülmeyi Alsancakta bıraktım, Coşkuyu Göztepe de, Aşkı Bornova da... Asansör kadar yorgun, Agora kadar yıkık. Eşrefpaşa kadar belalı, Basmane kadar vedalara alışık. Kemeraltı kadar kalabalık, Yalı kadar cefakar... İzmir gibiyim yani; Uzaktan ışıl ışıl ama aslında yorgun... Ve herşeye rağmen; Saat kulesi gibi dimdik ayakta!!!
Silahlara veda Geceye rüyaya ve sana Yalnızlığın geyik gözlü köşesinden Düzenlerin çıkmazına Çizdiğim resmin Saat kulesi ağlıyor Ağzım o çeşit yok
Reklam
Victor Hugo
MUHAMMED PEYGAMBER İDİ O Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi, kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selamlaşıyordu Her gün sanki biraz daha yaşlanıyordu Oysa sadece yirmi ak vardı siyah sakalında Durup su içen develeri izliyordu arada sırada Böylece, deve güttüğü zamanları hatırlıyordu. Sanki Cenneti görmüş, İlahi
273 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitabı okuyan da okumayan da en azından bir cümlesini bilir: "Büyük suçun gölgesidir bu. Tarihin örneğini yazmadığı kurtlar boğuşmasına girip yenik düştük. Kurtlukta düşeni yemek kanundur." Ancak söz konusu Kemal Tahir olunca bir cümleyle sınırlamak haksızlık olur kitabını. Milli Mücadele ve Cumhuriyet dönemlerini en iyi anlatan
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,454 okunma
1.048 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.