Yorumluyorum: Jane Eyre
Öncelikle belirtmeliyim ki, bu inceleme spoiler içerir. Kitabı tek bir cümleyle özetlesem “soluksuz” diye özetlerdim. Çünkü soluksuz bir şekilde okudum gerçekten. Charlotte Bronte o kadar iyi bir yazar ki neredeyse sabahlatacak kadar sürükleyici bir roman. Şunu itiraf etmeliyim ki Edward’ı Jane’den daha çok sevdim. Onun aşkı, Jane’ninkinden daha yüksektir bana göre. Jane hayatı doğru yaşamaya çalışmakta, haklı da ancak Edward “canını ver bana” dese verir Jane’e. O kadar seviyor ki ve o kadar güzel, yalın, beklentisiz değil aksine beklentili, tutkulu, hırslı. Edward’ın tek sorunu kaybetmekten korktuğu için doğruları söylememesiydi. Sonunu nefes almadan okudum. Kavuştukları için fevkalade memnunum. İlaveten Hristiyanlığın etkisini çok fazla hissettiğiniz bir kitap, özellikle Jane’in okul yaşamı ve okul yaşamının dini yaşamını inanılmaz etkilediğine şahit oluyorsunuz ve tabii ki kuzeni St. John ve dönem şartları da tuzu biberi oluyor. Neden 10 puan verdim? Çünkü inanılmaz akıcıydı. Gerçekten çok uzun zamandır sonunu bu kadar merakla beklediğim başka bir kitap olmamıştı. Favori kitaplarımın arasına girdi Jane Eyre. 
Charlotte Brontë 
Jane Eyre
Umutsuz
İlk okuduğum 
Colleen Hoover kitabıydı. Aşırı beğenmiş üstüne yazarın bütün kitaplarını toplamaya, okumaya başlamıştım. 
Umutsuz hatırlıyorum İstanbul kitap fuarında bana önermişlerdi. Kitabı öyle almıştım ve okurken de çok bir beklentim yoktu ancak beni şaşırttı ve sabahlamama neden olmuştu. Herkese tavsiyemdir.
Ölüme hasret
Fazla bir şey yazmayacağım, çünkü o kadar güç kaldı mi bende bilmiyorum.
İnanın bana, yazdığı her sözcüğe bir gözyaşı düştü gözlerimden.
Canim yandı. Sabah altıya kadar sabahlamama sebep oldu. Okurken aklıma okuduğum bır kitap geldi hep, o kitapta da karısı ölen biri vardı. O kitapta da çok ağladım Burda da.
Kitap:
Ölümün Gölgesi Yok
En çok bu dokundu:
"Sen nasıl yok olursun anlamıyorum"
Sayfa:57
Ve
Sayfa: 59 sayı 20
Artık bu Şair benim favori şairimdır, başım tacımdır.
