Hayatını nasıl olup da bir kadına bağladığına şaşırıyorum. Kadın bir oyuncaktan başka nedir? Erkek, tam manasıyla erkek ol... Erkek sert, haşin, âciz hislere yabancı, sadece kuvvete taban mahluktur. Dünyaya bizim gibi insanlar kendi kafalarında tasavvur ettikleri şekli vermeli ve koyun sürüsünden farkı olmayan halk ise sadece tabi olmalıdır. Bunu sabit fikir halinde kafana yerleştirir ve maddi manevi bütün kuvvetlerinle bu yolda çalışırsan muhakkak gayene varırsın.... Muvaffak olmamak ihtimali pek azdır; belki de hiç yoktur.
Sayfa 146Kitabı okudu
Ruhumda hep gelecek olan bir oyuk.
Reklam
Etrafımdaki her şey tekdüze ve renksizse, içimde bir kasırga, bir çatışma, bir trajedi yok mu? Bende takıntı haline gelen bu sabit fikir zaman daraldıkça, zihnimde her dakika, her saniye daha iğrenç ve daha kanlı bir görüntüye bürünmüyor mu? Herkes tarafından bu şekilde yüzüstü bırakılmışken içimde hissettiğim şiddetli ve bilinmeyen sarsıntıları neden kendi kendime anlatmayı denemeyeceğim ki? Kuşkusuz öykü çok zengin ve hayatım ne kadar kısa olursa olsun, şu andan son ana kadar hâlâ onu dolduracak, bu kalemi ve mürekkebi tüketecek onca ürperti, onca korku, onca ıstırabım olacak. Zaten bu acılara katlanmanın en kolay yolu onları dilediğimce izleyip keyfimce tasvir etmek değil mi?
Kökeni sizin dışınızda olan bir güçten kendinizi kurtarabilirsiniz, bütün düğümleri çözebilirsiniz, dış bağlara makas vurabilirsiniz. Savunma mümkündür... Ama zihinsel alışkanlıklardan vazgeçmek neredeyse imkansızdır, onlar tıpkı düşüncede olabildiği gibi deneyimle pekişirler ve eleştiri onları ne kadar sık denetlemeye kalkarsa, o kadar doğrulamış olur. Modern insanın gücü nesnellik üzerine kuruludur. Ama daha yakından bakıldığında, görülür ki... güçlü olan aslında nesnelliğin kendisidir -insanın kendisi değil. İnsan keşfettiği ya da yaptığı şeyin aracı -kölesi- olur, yani bir bakış tarzının.
Sayfa 115 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
henüz doçent olan bir devşirme profesör, kendisi de sık fikir değiştirdiği için, aynı fikirde sabit kalmanın imkânı olmadığını, değişmenin yaşama belirtisi olduğunu, aynı halde ancak ölülerin kalabileceğini ileri sürmüş ve "Hayat tekamülden ibarettir" vecizesini söylemişti. Ben de şu cevabı vermiştim: "Tekamül aynı çizgi üzerinde olur. Elma çekirdeği tekamül ederken elma ağacı olur. Fakat tekamül eden bir kabağın elma olduğu görülmemiştir. Kendi çerçevesini aşan bir tekamüle tekamül değil, soysuzlaşma denir."
Gerçek materyalizmin ana düşüncesi: Gerçek dünyaya (Doğaya ve Tarihe) herhangi bir idealistçe kuruntu taşımadan bakmak, gerçek dünyayı olduğu gibi görmektir. Diyalektik Materyalizmde bu anlayışın dışında atfedilecek hiçbir mutlak ve sabit fikir, hiçbir doğma (nas), hiçbir başka gerçek yoktur. Olanı olduğu gibi görmek: "Materyalizmin de bundan başka [öte] bir anlamı yoktur."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.