Stoacı felsefenin temsilcilerinden Epiktetos, temel aldığı görüşlerle, bize hem içimizde bir yerlerde hep bildiğimiz, belki günlük hayatımızda da popüler kitaplar sayesinde duyageldiğimiz şeyleri salık verirken, hem de doğu felsefesi ile olan yakın benzerlikleri gözler önüne seriyor.
Doğru ölçüde ve doğaya uygun davranmak, açık ve yargılamadan, yalnızca gerçeği görerek olayları sadece oldukları gibi adlandırmadan hareket etmek, söylem değil, edimlerin önemi, vefa ve sadakat, olmak istediğimiz kişiyi tanımlamak ve ona uygun idealleri benimseyip yaşamak, irade ve aklın önemi, kendi asaletimiz ve değerimize uygun davranışlar, her daim sakin kalabilmek, uyanıklık ve dikkat gibi önemi gözardı edilen başlıklarda, bir nevi aslında her şeyin özüne ışık tutuyor.
Meditasyon ve yoga pratikleriyle yaşamımıza giren doğu felsefesi ve stoacı felsefe, öylesine içiçe geçerek bir bütün oluşturuyor ki işin kühnüne indikçe esasen neyi aradığımızı, neyin peşinde olduğumuzu görüyoruz, anlıyoruz: Kendimizin.
Eksik yanlarımızı tamamlayarak, sürekli gelişme yolunda değerli düşünürlerin ilkelerini anlamaktan öte içselleştirebilmemiz dileğiyle.