Hakan Günday okumamış olmanın "keşke"si uğradı kültür mabedime. Ben daha ilk satırlarda göz gezdirip harf ve kelimeleri dizginlemeye çalışırken hissettirdi varlığını. Gölgesi düştü önüme, hesap sorarcasına: ‘’Otobiyografik belleğinin hakimiyetini aldığın yaştan beri niye kesiştirmedin yolunu?’’ Neyse ki ölmeden önce kesişti
Hakan Günday diyince akla yeraltı edebiyatı gelir. Ama kendisine sorulunca bu soruyu kendisi ben yeraltı yazarı değilim der. Alkol, cinsellik, küfür, sıradaşılık, sadistlik bu akımın aslında en belirgin özelliklerinden ve Hakan Günday ında kitabında fazlasıyla bu saydıklarımın mevcut. Yani Hakan Günday ın kabul edip etmemesi pek önemli değil. Kendisi
Öncelikle adını psikolojik bir rahatsızlık olan Amok hastalığından alan bu kitaba başlığını veren "Amok" kelimesi nedir onu açıklayayım;
Malezya menşeili olan bu amansız hastalığa yakalanan bireyler, bilinçsiz bir şekilde insanı deli gibi koşmaya itiyor ve genellikle bu bireyler çevresine zarar veriyor. Böyle de ilginç bir
Vasat: TDK'ye göre "orta" anlamına gelen bir sözcük. Çoğumuz bu kelimeyi "kötüye yakın, idare eder" anlamlarında düşünüyoruz ama; "ortalama" ile birlikte bir anlamı daha var: Yaklaşık. Eskiden kibrit kutularının üzerinde "vasatî 40 çöp" yazardı.
Zamir, bana göre ortalama bir Hakan Günday kitabının oldukça
”sakın bana ben de sevdim deme. seninki sevgi değil, hınç. hınçla sevilmez.
yok haksız tahrik, yok iyi hal… indire indire bir madalya takmadıkları kalmış sana. her zamanki gibi gereği düşünülmüş de gereği yapılmamış o mahkemede.”
•
• şahsiyet -2018 hakan günday
Hakan Günday 'dan okuduğum ilk kitap olan Daha Kandalı' da geçen bir yeraltı hikayesi. Günday 'ın senaristi olduğu Şahsiyet dizisinde de geçen Kandalı kurgusal bir bölge. Şahsiyet' i çok beğendiğimden bu romandan epey umutluydum ve boşa çıkmadı bu umudum.
Ahad 'ın oğlu Gaza' nın hikayesine başlayalım. Gaza insan kaçakçısı babasıyla büyürken
Hakan Günday’ın tarzını seviyorum ya gerçekten farklı bakıyor ve bunu yansıtıyor tek sevmediğim şey karakterlerinin çok basit şeylerden yaşamak istemeyişi kaçıncı kitabı bu beşinci oldu sanırım bir çoğu normal insan kafasından çok uzakta yahut benim bilmediğim normal insanlar. Çünkü hayat çok zor ve hepimiz sürünüyoruz ama onun karakterlerinin
Hakan Günday: 43 yaşında, Rodos doğumlu. Üniversite yıllarında yazmaya başlamış başarılı bir yazar. Çok gişe almış Müslüm filminin ve daha başka başarılı filmlerin senaristi. Haluk Bilginer'in Emmy aldığı Şahsiyet dizisinin senaristi. Kinyas ve Kayra, Az, Piç, Malafa, Zargana, Azil, Ziyan kitaplarının yazarı. Yeraltı Edebiyatı'nın Türkiyedeki en
Haluk Bilginer'e Emmy ödülünü kazandıran Şahsiyet adlı diziyi izlemeden okunması gereken kitap..Dizide de Agah Beyoğlu'nun masasında dikkatleri çekiyor.Peki gönderme yapılan bu kitapla dizideki Agah karakteri arasındaki bağlantı ne mi dersiniz?Bir yanda Zweig'ın Amok hastalığının pençesinde, duyduğu vicdan azabıyla hatasını telafi edebilmek için deli gibi koşturan doktoru, diğer tarafta yıllar yılı içselleştirdiği Reyhan'ın intikamını almak için Alzheimer'ın pençesinde durmadan koşan, koşarken de Reyhan'ın çektiği acılara sebep olanları birer birer ortadan kaldıran Hakan Günday'ın Agah'ı. İkisi de Amok koşucusu değil de ne?
H.Bilginer'in muhteşem oyunculuk sergilediği "ŞAHSİYET" dizisi (Hakan Günday'ın senaryosunu yazdığı) ve Onur Saylak'ın yönetip M.Taylan'ın oynadığı "DAHA" filmi (H.Günday'ın 'daha' adlı romanından uyarlanmış) dışında Günday'ın adını daha önce hiç duymamıştım. Film ve diziyi çok beğenince
"Babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım"
Cümlesi ile başlıyor Gazâ'nın hayat hikayesi. Ne yazsam ne söylesem kitap için yeterli gelmeyeceğinin, bir inceleme yapmanın mümkün olmadığının farkındayım. Sözcükler yeterli olmayacak, bana hissettirdiği boşluğu,acıyı, kederi ve mümkün olmayan sevinci paylaşmayacağım.
Çünkü gerçekten uzun zamandır bu kadar iyi bir kalem ile karşılaşmamıştım. Hakan Günday bir derya denizmiş, geç bulmuşum. Her cümlenin bir anlamı,her duygunun bir nedeni vardı. "Daha" ne kadar basitti ve ne kadar anlam yüklüydü. Şahsiyet'i izlediğim zaman senaryoya hayran kalmamıştım. Hayran kaldığım sözcüklerdi. Sonradan fark ettim bunun bir Hakan Günday efsanesi olduğunu.
Kitap Ahad adlı bir insan kaçakçısının oğlu Gazâ'nın başından geçen akıl almaz olayları anlatıyor. Hani gariptir bir romanda bir karakteri çok seversiniz. Gönlünüzde bir yer edinir. Raskolnikov' da suç ve ceza'da bir katildir ama sempati duyarsınız ya. Bu kitapta neye sempati duymanız gerektiğini bulamıyorsunuz. Tam yani olaylar tatlıya bağlanacak derken başka bir huzursuzluk kaplıyor içinizi.
Ve kitap adına en sevdiğim nokta siyasal tarih eleştirileri oldu. Altını çizmediğim satır kalmadı. Üstat bir metafor uzmanı. Basit bir kavramı sözcükleri ile parlatıyor, hiç söylenmemiş şeyler söylüyor, hiç yazılmamış şeyler yazıyor sanki. Benim söyleyecek çok fazla sözüm yok. Umarım Hakan Günday "Daha" çok yazar ve biz ondan "Daha" çok faydalanırız. Sevgiler
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,7bin okunma
#türkedebiyatı
Merhaba,
Öncelikle kitap dostlarım, #ramazanayınızmübarekolsun
#kinyasvekayra Hakan Günday 'dan okuduğum 2. Kitap. İlk önce ödüllü kitabı #daha ' yı okuyup çok sevmiştim. Bu kez yazarı canım grubum #bizehergünklasik ile okuyup inceledik..
Kinyas ve Kayra Hakan Günday 'ın ilk kitabı olup çıktığı günden beri