Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
(kısalttım) Az önce gittin, kimse görmedi Elimi tutan her şeyi bir kenara bıraktım... Ben çok yetim kaldım, ve reenkarnasyon ayıp, kavuşacaksak bu dünyada olmalı. Adalet yerini bulsun otur yanıma Sana anlatacağım şeyler var, iyi dinle Müjgan!! Susmak her hayrın başıdır diye, asgari ücretle sevmeye utandım Aynı fotoğrafta ayrı durmuştuk Sana anlatacağım şeyler var, iyi dinle Müjgan... ..... Nasıl gelmeyeceksen, öyle de gitme!! Sana anlatacağım şeyler var, iyi dinle Müjgan... ...... Ne sen beni unut ne de şarkıların gözü kör olsun.. .. Bir taş al ve at Dağılsın kalbimin bütün kuşları ... .... BEYAZIT BESTAMİ KEÇELİ
Sayfa 16
Ne tuhaf, şimdi ben de aynı mavi deftere yazıyorum. Isabel ancak beş-altı sayfasını doldurabildi. O öldükten sonra defteri atmaya kıyamadım. Nereye gittiysem yanımda götürdüm, o zamandan beri de yanımdan ayırmadım. Defteri de, sarı kalemleri de, yeşil kalemtıraşı da. Bunları geçen gün çantamda bulmasaydım sana yazmaya başlamazdım herhalde. Ne var ki onca sayfası boş olan defteri karşımda görünce kalemlerden birini alıp bu mektuba başlamak için dayanılmaz bir istek duydum. Şimdi de en önemli işim bu. Söyleyeceklerimi söylemek, iş işten geçmeden hepsini kâğıda dökmek. Olan biten her şeyin birbiriyle ne kadar yakından ilgili olduğunu düşündükçe ürperiyorum. Isabel sesini kaybetmeseydi, benim bu sözlerimin hiçbiri var olmayacaktı. Onun söyleyebildiği kelimelerin kökü kuruduğu için benim ağzımdan bu sözler dökülüyor. Bunu hiç unutma. Isabel olmasaydı benim anlatacağım bir şey de olmayacaktı. Yazmaya hiç başlamayacaktım.
Sayfa 84 - CanKitabı okudu
Reklam
Elveda Müjgan, Elvedalar Olsun
Az önce gittin, kimse görmedi. Elimi tutan her şeyi bir kenara bıraktım. Ben çok yetim kaldım ve reenkarnasyon ayıp, kavuşacaksak bu dünyada olmalı. ... Nasıl gelmeyeceksen, öyle de gitme! ... Bir kum dikkat çekmez bir çölde. Yâni bende dert, yâni bende acı. ... Ne sen beni unut ne de şarkıların gözü kör olsun! ... Sana gitmek yakıtı banaysa susmak, Sana anlatacağım şeyler var, iyi dinle Müjgân!
Anlatacağım şeyler var sana.
Ama biliyorsun, ben kendimi yazı ile ifade edemem. Her şeyi nasıl gelişti, bu noktaya nasıl gelindi, bunları öğrenmek için buluşacağımız günü bekle.
Sayfa 20 - EVERESTKitabı okudu
Surat Kahvehanesi
Hindistan’ın Surat kasabasında bir kahvehane vardı, dünyanın her tarafından yabancıların, seyyahların uğradığı ve hasbihale daldığı. Günün birinde bilgin Acemin biri uğradı buraya. İlahiyatçıydı. Ömrünün çoğunu Tanrının doğasını anlamaya ve bu konuyla ilgili kitaplar okumaya harcamıştı. Öylesine çok tefekkür etmiş, okumuş ve yazmıştı ki Tanrı
Sayfa 2147483647
— Evet, kendisi, kendisi… Haydi hoşça kal! Sana sonra bir şeyler daha anlatacağım, ama şu anda işim var. Bir ara ben de sanmıştım ki… Her neyse, sonra!.. Ne diye gidip kafa çekeceğim ki şimdi! İçkisiz de sarhoş ettin sen beni. Sarhoş oldum, Rodya’cığım! İçmeden sarhoş oldum! Haydi hoşça kal, yakında yine uğrarım…
Sayfa 686 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Çocuk sevgisinin diğer tüm sevgilerden üstün, daha anlamlı, önemli ve büyük olduğunu hissedenlerden olmadım hiç, sen de değilsin biliyorum. Jacob'dan önce bunu hissetmiyordum, ondan sonra da hissetmedim. Ama benzersiz bir sevgi olduğunu da kabul etmek lazım çünkü temelinde fiziksel çekim, zevk, mantık yok, korku var. İnsan çocuğu olmadan korku
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.