2. Levha Ressam ve Seyirci "RESSAM - MÜNEKKİD - SEYİRCİ"
Shafttesbury: "Benim kendi planlarım, biliyorsunuz hep ahlaki örnekler ve eski Roma ve Grek tarihi, felsefesi ve fazileti ile ilgili şeyler üzerinedir. Bunlar hakkında çağdaş ressamlar, pek az bilgi ve zevke sahibdirler. Eğer bazı şeyler yönetilebilir ve bazı incelemeler bu yöne döndürebilirse, eyleme geçirici ve ruhu uyandırmaya yardım edici ben olmalıyım. Gördüğünüz gibi, nazariyelerim bütünüyle sanatın ve faziletin gelecekteki hayat içinde zenginleşip gelişmesi uğrunadır.".... Shaftesbury'nün bu sözleri, sanatla ahlakın, yani ethik ve estetik değerlerin 18. yüzyılda nasıl birlikte alındıklarının apaçık bir delili oluyor.
Sayfa 59 - İbda YayınlarıKitabı okudu
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
ŞEYH GALİB'TE İNSAN TELAKKİSİ
Şeyh Galib klasik edebiyatımızın son büyük şairi olarak kabul edilir. Hayatı boyunca Mevlevi kültürü içerisinde bulunmuş ve nihayetinde Galata Mevlevihanesi’nin postnişinliğini de yapmıştır. Ehl-i tarik bir şair olmasının yanında III. Selim’le olan dostluğu bakımından da dikkat çeken bir isimdir.
SABAH ÜLKESİ: kültür, sanat, felsefe dergisi,
Güzellik terimi, estetik özün taleplerini karşılayan bir nesnenin niteliğine verilen isim olarak buraya dek genel anlamında kullanılmıştır. Gelgelelim, sözcüğün bu anlamda kullanımı temelsiz olmasa da hem bir savunmayı hem de bir değişikliği gerektirir. Bazı sanat eserlerinin yücelik, acıına duygusu, mizah, trajedi vb. şeylere yöneldiği kadar
Sembol onu oluşturan unsurların hetorojen olması gereğinin hakkını etimolojisinde yatan "farklı cins" anlamını tam olarak gerçekleştirir. Bu unsurlardan ilki nesne, diğeri ise kavramdır. Kavramlar duyu nesnesi aracılığı ile temsil olunur. Bu durum kendi içinde bir nedensellik bağlamı oluşturur. Değişmez sembolün varlık nedeni düşünceyi görünür kılmmaktır.
Komik, yüceliğe karşı bir isyan ya da tepki olarak adlandırılabilecek estetik bir düşünce çerçevesinin nesnesidir. Güzelliği keşfettiren o şok yitip gider: Bu nesneye aşina oluruz ve duyduğumuz bu aşinalık, bizde o nesnedeki güzelliğin herhangi gerçek bir güçten dolayı değil de, bizim kendi eserimiz olduğu duygusunu doğurur. O nesne artık
Sayfa 41Kitabı okudu