Milan Kundera, başlıca çağdaş yazarlardan biridir. Hayatında komünizm tarafından işkence gören yazar, 70'lerin ortalarında Fransa'ya sığınmak için Çekoslovakya'dan ayrıldı. Romanlarının çoğu felsefi olarak tanımlanabilecek romanlardır: hepsinde tarih, politika ve kaderleriyle mücadele eden bireyler vardır. Karakterlerinin
Ahmet Arslan herkesin bildiği gibi ülkemizde felsefe alanında en önemli isimlerinden.
Kitap üslup olarak gayet akıcı ki sanıyorum hoca buna çok dikkat ediyor çünkü felsefenin herkesin anlayabileceği bir şey olabileceğini düşünüyor.
Ahmet Arslan kitabı ilk olarak 1994'te yayımlamış ve kısa sürede büyük ilgi görmüş. Bunun üzerine ilerleyen
İşte Yusuf Kaplan’ın şimdiye kadar önerdiği okuma listesindeki kitaplar:
BİRİNCİ AŞAMA OKUMA LİSTESİ
1-İslam'ın Dirilişi-Sezai Karakoç.
2-İnsanlığın Dirilişi-Sezai Karakoç.
Bir sanat yapıtı hangi tür olursa olsun, daima somut bir şeydir. Başka bir deyimle o, algının bir nesnesidir.Felsefe ise kavramsaldır. O halde bir sanat felsefesi, algısal olanı kavramsallaştırmaktan başka bir şey değildir.
İşte sanat felsefesi özel olarak "sanat eserleri ile ilgili olarak ortaya çıkan kavramların analizi ve problemlerin çözümü ile meşgul olan felsefe disiplini"dir ve o, doğanın estetik deneyi ile ilgilenmez. Öte yandan, tarih boyunca insanların ilgisini doğal güzellikten çok, sanat güzelliğinin çektiği ve estetik soruların daha ziyade doğal değil, sanatsal güzellik ile ilgili olarak sorulduğu da bir gerçektir. Sanat felsefesinin uğraştığı problemler ise şu tür problemlerdir: Sanat nedir? Sanatsal ifade nedir? Sanat eserlerinin herhangi bir doğru içermesi söz konusu mudur? Sanat eserleri ne anlama gelirler? Genel olarak sanatın tanımı yapılabilir mi? Bir sanat eserini başarılı kılan özellikler nelerdir? Sanatçı neyi iletir? Sanatlar nasıl sınıflandırılabilirler?
Sanat felsefesi ile estetik aynı şey değildir.
Sanat felsefesi: insan eliyle yapılmış olan eserlerin (resim, heykeltraş, müzik, şiir, roman...) güzelliği üzerine konuşur.
Estetik ise; insan eliyle yapılmış olanlarla birlikte doğada/evrende var olan (ay, yıldız, dağ, bitki, hayvan...) tüm güzellikler üzerine konuşur.
Bu söylediklerimin şu sonucu da ortaya çıkarır. *Estetik sanat felsefesini kapsar.
*Her sanat felsefesi estetiğin konusudur ama estetiğin her konusu sanat felsefesinin konusu değildir.
*Sanat felsefesi estetiğin alt kümesidir...
Arthur Schopenhauer
Eğer Schopenhaure'in düşüncesini temel özelliklerine indirgersek, dört ana nokta ortaya çıkar.
İlk olarak, Schopenhauer dünyanın temelinde bir "irade" olduğuna inanır. Bu irade, insanların içgüdüleri, arzuları ve acılarıyla ilişkilendirilir. Ona göre, insanlar sürekli olarak tatminsizlik ve acıya sürüklenirler ve
"O bizi dünyanın kötü şekilde hayal kırıklığına uğrattığı, normalde bizi ayakta tutan duygularımızın yanılsamalarına yenilip içine düştüğümüz karanlıkları çok iyi anlayan bir arkadaşa ihtiyacımız olduğu zamanlarda yönelebileceğimiz, onları dağıtacak az sayıdaki filozoftan biridir."
Bundan tam 205 yıl önce bugün dünyaya gelen Søren
Köy mollası, daha İstanbul insanının, gencinin ne gibi problemleri olduğunu bilmiyor ki Batı insanının mâneviyat ihtiyaçlarını anlayabilsin. Günümüz Müslümanlarının temel problemi budur aslında. Tasavvuf, sanat, estetik vb. gibi ince zevklerin karşısında yer alan kimselerin İstanbul’u ya hiç görmemiş veyâhut İstanbul’a sonradan gelen kimseler olması da tesadüfî değildir. Bu, Osmanlı döneminde şehir İslâmı’nın, yüksek medeniyet İslâmı’nın ardından Cumhuriyet dönemi ile beraber İslâm’ın köylere çekilmesinin bir netîcesidir.