Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamak; iliklerime kadar sarıyor her yanımı. Omuzlarıma ister istemez sürükliyeceğim bir günün ağırlığı çöküyor. Neden? Neden bunlar? Her sabah hep bu alışığageldiğimiz şeyleri yapmak niçin? Bu yemelerin, içmelerin, bu soyunup giyinmelerin hiç sonu gelmiyecek mi? İsyanım gitgide artıyor, hıncımı bütün insanlığınn yüzüne haykırmak arzusuyla dolup taşıyorum. Birdenbire nir yığın insan sarıyor çevremi. Hepsinin yüzlerinde derin bir hıncın izleri var. Bunlar; çoğu zaman adları ihtiyaç, şeref, itiraz, vazife ve alışkanlık olan kişiler. Her yerde, her zaman karşımıza çıkan soygun çetesinin elebaşları. Ellerinde muştalar, bıçaklar, tabancalarla bizi toplum içinde, toplumun istediği gibi yaşamaya zorlayan satılmışlar. Çaresiz teslim oluyor, giyinmeğe başlıyorum. Gücüm, karşı koymamı sürekli kılamıyor. Sonra hep birlikte çıkıyoruz evden. Sokakta da yanımdan, yakınımdan ayrılmıyorlar. Oysa; ben onları istemiyorum. Ben başımı alıp gitmek istiyorum bu büyük şehirden. Kendimi anne yalnızlığının kollarına atmak istiyorum. Kötülük nedir bilmeyen ağaçlar, yalan söylemiyen otlar çağırıyor beni. Çiçekler gel diyor, Deniz gel diyor. Fakat arkamda yine onlar, o kötü kişiler, o satılmışlar bırakmıyor beni. Bir an ellerinden kurtulup koşmağa başlıyorum. Kesilmeye götürülen bakıcılarının, o saygıdeğer katillerinin elinden kurtulup kaçan bir boğa gibiyim. Kurtulmamı isteyen bir tek kişi yok geçtiğim yollarda. Herkes bana düşman şimdi. Duvarlar karşıma çıkıyor, otomobiller yolumu kesiyor. Her tarafta tuzaklar, kemendler, ipler, hendekler ve taşlar... Sonunda yoruluyorum. Yetişiyorlar. Hep birlikte yeni bir günü yaşamaya koyuluyoruz.
— ilericileri ezmek için tam sırasıdır. Öğretmenlere bol bol saldırabilirler artık. Cumhuriyet öğretmeni oğlancı, cumhuriyet öğretmeni katil, cumhuriyet öğretmeni şöyle, böyle, Bizi hepimizi, Allah'sız dinsiz, imansız, vatansızları ezmek için çarklar çalışacak durmadan! Kahrolsun satılmışlar, kahrolsun vatan hainleri, kahrolsun Yahudiler! İşin yoksa dinle dur.
Sayfa 88 - Amaç Temel YayınlarKitabı okudu
Reklam
60 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hüzün Şarkıları...
Ümit Yaşar Oğuzcan’a bu kitapla başlamak benim için çok yerinde oldu. Şiirlerini dinlediğim, ara ara da okuduğum olmuştu ama eski bir baskısıyla şairin kitaplarına adım atmak güzel oldu. Sınav yoğunluğu şöyle dursun, bu yoğunluk içinde beni rahatlatan kitap okur muyum, tabii ki hayır. Zaten kitapların beni genel anlamda rahatlattığı söylenemez.
Hüzün Şarkıları
Hüzün ŞarkılarıÜmit Yaşar Oğuzcan · Ümit Yaşar Yayınları · 196344 okunma
Bugün
Atatürk'üm Anayasam ey, Azalır azalır sanki biter. İşte bütün yurt bu yangında Kan kokar, ölüm tüter. Satılmışlar alçaklar çoğalmış, Sömürü en eski çağlardan daha beter. Kim haykırsa varır üstüne yönetimin gölgesi, Koçaklamalara doğru yok olur, yiter. Dağ, 27 Mayıs durur ey, Kuş, 27 Mayıs öter .
Daha başka ne söylenir ki...
Ben başımı alıp gitmek istiyorum bu büyük şehirden. Kendimi anne yalnızlığın kollarına atmak istiyorum. Kötülük nedir bilmeyen ağaçlar, yalan söylemeyen otlar çağırıyor beni. Çiçekler gel diyor. Deniz gel diyor. Fakat arkamda yine onlar, o kötü kişiler, o satılmışlar bırakmıyor beni.
Sayfa 175Kitabı okudu
Asıl acı taraf memleket hala uyanamayanlarla doluydu. nitekim kavga sürüp gidiyor bünyenin kendi kendini kemirişi bitmiyordu. tanzimatın o kalpazan yaygaracilari olmasaydı, servet-i Fünun hokkabazlıgi kovalamasaydı,Bu buhran günlerinde acaba bu pontus kuruntusu, acaba bu Ermenistan mega lomanisi imparatorlukta tutunabilir miydi? bütün dava dönem çağlarında meselelerin sağlam ellere sağlam kafalara geçmemiş olmasıydı .Avrupa fen ilim diye tepindikleri, Avrupa'nın ilminde fenden de hele hele meşruiyetin ve cumhuriyetin hepsinden önemlisi, insanın ve toplumunda ne olduğunu hatta ne olmadığını bilmeyenler ele geçirmişlerdi. kuru taklitçiler ağzı açıklar, zübbeler şarlatanlar ve elbette satılmışlar ve hainler kasıtlılar...
Sayfa 390Kitabı okudu
Reklam
Güneş Balçıkla Sıvanmaz
Sen işine bak dostum bırak itler ürüsün! Şerefsiz satılmışlar hep üstüne yürüsün. Güneş mutlak açacak balçık ile sıvanmaz! Zorbanın eşkiyanın alçaklığı görünsün Ahmet YARDIMCI
Düşüncenin diriliş destanıdır...
Islam'ın, geçirilen mahkûmluk yıllarından sonra tekrar ayağa kalkması için ileri satılmışlar ve Müslüman halkları uyarmaya var güçleriyle çalışmışlardır. Bu, bu çağın en büyük destanıdır. Bir düşüncenin diriliş destanıdır.
Reis Bey buna ihtimal veremiyordu.Demek bütün dava o dönüm çağlarında meselelerin sağlam ellere,sağlam kafalara geçmemiş olmasında idi.O çağlarda söz hakkını ,Avrupa diye tepindikleri,fen,ilim diye tepindikleri halde Avrupa'nın da,ilmin de,fennin de ,hele hele meşrutiyetin ve cumhuriyetin ,hepsinden önemlisi ,insanın ve toplumun da ne olduğunu ,hatta ne olmadığını bilmeyenler ele geçirmişlerdi .Kuru taklitçiler ,ağzı açıklar,züppeler,şarlatanlar...Ve elbette satılmışlar ve hainler,kasıtlılar.
Sayfa 390Kitabı okudu
Offf ….!!!
* — Sussana sen kaltak! Sırtına yeniden inen tekmeyle sarsılıyor Emine .Kanı artık sızmayıp boşalıyor bacaklarından. Kan bacaklarına sıvana sıvana ala boyuyor. — Pis faşistler ! Katiller !Satılmışlar !
Sayfa 383 - Yapı Kredi Yayınları 16.Baskı, Ekim: 2023Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal 17 Mart 1923 tarihinde Tarsus'ta, çiftçilerden Ramazan Ağa'nın kutlama sözlerine karşılık bir konuşma yapmıştır: "Bu akşam, hayatımın en mutlu gecelerinden birisidir. Çünkü bu akşam, halkımızın çoğunluğunu oluşturan çiftçilerimizle bir masa basında bulunmaktayım. Biz bu masa başında onların emeğiyle elde edilmiş bir
Sayfa 158
Bir Asır Sonra Ne Değişti?
Reis Bey buna ihtimal veremiyordu. Demek bütün dâva o dönüm çağlarında meselelerin sağlam ellere, sağlam kafalara geçmemiş olmasında idi. O çağlarda söz hakkını, Avrupa diye tepindikleri, fen, ilim diye tepindikleri hâlde Avrupa'nın da, ilmin de, fennin de, hele hele meşrutiyetin ve cumhuriyetin, hepsinden önemlisi, insanın ve toplumun da ne olduğunu, hattâ ne olmadığını bilmeyenler ele geçirmişlerdi. Kuru taklitçiler, ağzı açıklar, züppeler, şarlatanlar... Ve elbette satılmışlar ve hainler, kasıtlılar.
Sayfa 390Kitabı okudu
“Padişahlar ve onları çevreleyen satılmışlar, yüzyıllar boyunca Türkiye’yi cehaletin karanlığında tutmuşlardır. Onlar halkı ancak kendilerine asker ve para gerektiği zaman düşünmüşlerdir.”
Sayfa 159 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şu orta doğu’da iran kadar kepaze, yüz karası bir ülke daha yoktur. Arap ülkeleri Filistin meselesinde kafalarını kuma gömdü ve bizler bunu artık kanıksadık, fakat iran’ın tehditler savurup cesaret kisvesi altında israil’in gururunu okşaması bu ülkelerin tutumundan daha beter. Hem Filistin davası için saldırmıyorlar hem de oradaki insanların katledilmesi için israil’e koz veriyorlar. Ya düpedüz satılmışlar ya da amerika’nın gazabını üzerlerine çekmek için gülünç bir cilveleşme performansı sergiliyorlar.
Namuslu yurttaşların şaşkınlığını birtakım satılmışlar daha havadayken yakalar, yaygın seslere kulak verdikten sonra, bu tek tük çatlak sesten bir kamuoyu yaygarası yaratırlar ve bu operayı bir delilerevinin koğuşunda sahneye koyuverirler.
Sayfa 38 - Can YayınlarıKitabı okudu
277 öğeden 256 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.