"Ben bir budalayım. Şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim. Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur. Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür."
Yaklaşın yamacıma bir mevzudan bahsetmek dilerim:
Burada her şuurlu kardeşimin bir cemaati veya sempatisi olduğu hocaları var. Bir ipe sarılmış olmak ne güzel bir durum olmakla birlikte burada bir sıkıntılı mesele de var. Bence meselenin adı: "Cemaatini dininin önüne geçirmektir." Şunu anlıyorum ve bende bu kısmına dahilim üstelik. Kişi
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
Hüveytatlılar gittikçe işi azıtıyor, hükümetin aleyhinde cephe alıyorlardı. Müflihul Cehmani, aşiret reisi Ude Ebu Taya’nın, “Söyle Selahattin’e avucumla kanım içeceğim ve böyle yapmak için de Allah’a ahdettim” dediğini bana yeminler ederek söyledi. Müflihul, “O kadar rica ettim, aşiretin rahat durmuyor, bunun önüne geçin” deyince, “Ben
Hüveytatlılar gittikçe işi azıtıyor, hükümetin aleyhinde cephe alıyorlardı. Müflihul Cehmani, aşiret reisi Ude Ebu Taya’nın, “Söyle Selahattin’e avucumla kanım içeceğim ve böyle yapmak için de Allah’a ahdettim” dediğini bana yeminler ederek söyledi. Müflihul, “O kadar rica ettim, aşiretin rahat durmuyor, bunun önüne geçin” deyince, “Ben
Geceyi Aclun’da müfrezeyle geçirdik. Ertesi gün beni, kendi askerimle, (35 er kalmıştı) Dokare köyü istikametinde keşfe çıkardı. Bu taraftaki aşiretlerin de halini anlamak istiyordu. Aclun Boğazı’nı geçtik. Dokare köyüne akşama doğru geldik. Bu taraf biraz dağlık olduğu için bize serin geliyordu. Şeyhin evine indim. Akşama doğru şeyh kahve
Zamanında bir video izlemiştim KPSS için oradaki beyefendi anlatıyordu bir anısını. Biri kızını getirmiş okula kayıt için ve şöyle demiş 'hoca buna okuma öğret ama yazma öğretme .' E tabi haliyle merak edip sormuş öğretmenimiz de 'niçin ?' diye aldığı cevap da 'yarın öbür gün erkeklere mektup yazar' olmuş. İşte biz
Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi,en mutlu yaşamını sürdürebilirdim.Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez.Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür.
Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim. Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!
"Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim.
Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!"
Ben bir budalayım; şayet öyle olmasaydım dünyanın en iyi, en mutlu yaşamını sürdürebilirdim. Bir insanı mutlu edecek böyle güzel şeyler kolay kolay bir araya gelmez. Ne kadar da doğrudur: Mutluluk sadece yüreğimizde mümkündür!