Umutsuz olma! Olmaz deme. Umutları var eden, sebebleri yaratan, olmazları olduran Allah var. O varsa herşey var.
Günaydın hayırlı cumalar
..ilim ve idrakları zayıf insanlar, daima vasıtalara ve sebeblere bakar; bir türlü o vasıta ve sebebleri Yaratan'a bakmaya güç yetiremez.
Sayfa 88Kitabı okuyacak
Ümitsiz olma,olmaz deme
Umutları var eden,sebebleri yaratan,olmazları olduran
•Allah var
"O varsa her şey var...
"Sebebleri yaratan Allah'a, sebeblerle eş koşma, sebeblere tapınma, geçmişte ve günümüzde yaşanan yaygın bir hastalıktır"
Mehmed ALAGAŞ
Meselâ, birinci sebebi ele alalım: O da, kişinin kendi varlığını, kemâlini ve devamını sevmesi; yokluğunu, noksanlığını, kemâlinin azlığını sevmeyip ondan nefret etmesidir. Bu, canlının yaradılışında mevcud olan bir özelliktir. Bundan ayrılması düşünülemez. İşte bu birinci ve tamamen zâti olduğu sanılan sebeb, son derece Allahu Teala'yı sevmeyi gerektirir. Çünkü kendisini ve Rabbisini bilen, varlığının devam ve kemâlinin kendisinden değil, Allahu Teâla'dan olduğunu kesin olarak anlar. Onu yoktan vâr eden, yaşatan, kemal sıfatlarını yaratmakla kendisini olgunluğa ulaştıran ve olgunluğa ulaşma sebeblerini yaratan, bu sebebleri kullanmaya hidayet edenin, Allahu Teâlâ olduğunu bilir. Yoksa kendi başına insanın ne varlığı, ne de devam ve kemâli olabilir. Belki Allah'ın fazlı olup onu vâr etmese sırf yokluk idi. Eğer yaşatmak için de Allah'ın lütfu olmasa, var olur olmaz yine yok olacaktı. Eğer Allahu Teâlâ onun hilkatinin kâmil olmasını, kendi fazlı ile murad etmeseydi, noksan olacaktı.
MUTLAK HÜR...
- "Hiçbir sebebin zorunlu kılmadığı Mutlak Müsebbib'tir ki, Mutlak Hür'dür, sebebleri Yaratan, sebebli veya sebebsiz işleyen Allah!"
Sayfa 132 - 3.Levha, -"Ben" ve Başkası- (Hürriyetin Yolları), İBDA Yayınları-Kitabı okudu
"SEBEBLERİ YARATAN..."
- "... Hem “sebeplerin", neden hiç mecburiyet yokken; bu sonuçlara, "sebep" olduğu veya mecbur ve zorunlularsa; kimin zorladığı?
Ve hangi sebepten "sebep" oldukları” da merak edilmiyor.
Merak edilmediği için de; “sebeplerin sebebi” olan; yani “madde ve sebepleri”, kudret elinde bir “alet” olarak kullanan; yani onları eserlerine “araç ve sebep” yapan Rabbimiz, hiç akla gelmiyor!.."
(Ayhan Küflüoğlu, Metabilim: Sihrin Yapısı, izdiham.com)
Esbab (sebebler), vasıtalar ve şartlar mânâsına gelmektedir. Cenâb-ı Hak dünyevi ve uhrevî her neticeyi birtakım şartlara ve sebeblere bağlamıştır. Bu, Hak Teâlâ'nın değişmez bir kanunudur. Sebeblere takılan neticelere de müsebbebat denmektedir. Meselâ ibâdetler sebeb, ebedî saâdet ise müsebbebtir. Aynı şekilde ağaç sebeb, meyve müsebbebtir. Veya güneş, toprak, su birer sebeb olarak düşünüldüğünde, ağaç müsebbeb olur. Sebebleri ve müsebbebleri yaratan Cenâb-ı Hakk'tır.
Tevekkül nedir ?
Tevekkül bir yüzü ile tedbirdir.
Tedbir, sebeblere sarılmaktır.
Sebebleri yaratan ise Allah’ tır.
Allah kendi lütfu ile sebebleri bahşeder. Hediye ettiği halde
sebebleri küçük görüp elinin tersiyle itmek küstahlıktır, Hakk’a karşı nankörlüktür.
Deven ile dağda kaldın, elinde de ip var, hemen o ip ile deveni bağla zira ip Hakk’tandır. Hakk’ın sana hediyesidir. İp elinde iken, onu kenara bırakıp “ devemi sana ısmarladım “ demek Hakk’a karşı küstahlık etmektir.
Kulun haddini bilmesi gerek !
İp varsa onu Hakk’ın tecellisi bil !hürmet et, başın üzere koy !
İpi verene hamd ederek
deveni bağla ki
ipi rabb bellemeyesin,
ip senin elindedir
Lakin, ipi veren de
deveyi muhafaza eden de O’ dur.
Gören göze,
Duyan kulağa,
Teslim olan kalbe AŞKOLSUN ...
Kuşlarla yolculuk,
"Sebebleri yaratan Allah'a, sebeblerle eş koşma, sebeblere tapınma, geçmişte ve günümüzde yaşanan yaygın bir hastalıktır"
Mehmed ALAGAŞ
Kitâb, (Müslimânların za’îf noktaları) olarak, zikr etdiği yukarıdaki maddelerden sonra, müslimânları, dinleri olan İslâmiyetin maddî ve ma’nevî üstünlüğünden câhil bırakmanın lâzım olduğunu tavsiye ediyordu. Ayrıca, islâmiyyet hakkında, şu bilgilere de yer veriyordu: 1- İslâm, birlik ve berâberliği emr edip, tefrikayı yasaklıyor. Kur’ânda,
Hiçbir sebebin zorunlu kılmadığı Mutlak Müsebbib'tir ki, Mutlak Hür'dür, sebebleri Yaratan, sebebli veya sebebsiz işleyen Allah!
