Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Genç Kızın İbretlik Sonu
Şehir içi dolmuşların birinde 20 yaşlarında ince elbiseler giyinmiş genç bir kız, utanma duygusunu parçalar bir şekilde, açılıp saçılmış fitne sergiliyordu. Arkasında saçı sakalı ağarmış ihtiyar, genç kızın halinden dolayı arkasında utançla oturuyordu. Kızın kulağına eğilerek edeple şöyle fısıldadı: “- Ey kızım sana yakışan örtünmektir. Tesettür,
Cuma'nın Hayrı Ve Bereketi
🌹🌹🤲🤲🌹🌹🌹🤲🤲🌹 Cuma, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bilhassa Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer.)  [İmam-ı
Reklam
59 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Ay yüzlüm, gül yüzlüm, biri aynalara aşikâr iki yüzlüm.
***Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi. “Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarsı.” “Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. “Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.*** Hikâye kahramanı bir
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
ben öleyim ücralarda ey şehir uleması siz tıpış tıpış yaşayın!
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
küfran
o rahvan atları anlaşılır kılan sabahlarda göğsü kasvet sayrılarıyla çarpışıp delişmen çocuklarını azdırırken dünya şehrin çarşılarından esen telaş hıçkırıklarla akşamı karşılayan bir aldanış gibi babamın incinmiş sesine çökerdi. yatağına ilk kez akan bir nehrin hırçınlığıyla karın kapadığı damları temizleyendi babam. bir nasihatin başlangıcındaki
Ey kalbimin içinde uyuyan şehir Alınyazısı Saati, Sezai Karakoç
Sayfa 181 - KetebeKitabı okudu
Reklam
Ne zamandır veda can havliyle sevdiğine davet Biraz gün, biraz gece dilenirim. Sussun diyeydi karanlık bu dünyanın gürültüsü Pencerenin pervazında özgürlük bekliyor Bir de arada cama konan güvercinin üzüntüsü Gel artık Belmonte , o ihtilâli başlatalım Yeninden papatyayı merhametle koparıp Dönüş yollarında ormanlar yakalım Bulamasınlar sis içinde bir şehir Affet ey paşa , bin bir kez eşeleseler de toprağı Eski yüzyıl saymasının sonudur şimdi bu Unutma ki Bin bir demir parmaklık olsa Esir alamaz bir kadını!
Yemek Destanı
"Ömrüm uzun eyle ey Ulu Tanrı’m Gece gündüz şükür etmek isterim Çalışıp didinip nefis yemekler Dişlerim keserken yemek isterim Toygayı içmeli hep sıcak sıcak Kırk keklik kâfidir, fazlayı bırak Onlar da yetmezse yumurta kırak
I Fyodor Pavloviç Karamazov Aleksey Fyodoroviç Karamazov, on üç yıl önceki korkunç esrarlı ölümü bir zamanlar herkesin dilinde dolaşan (hatta şimdi bile aramızda unutulmamış olan) bölgemizin derebeyi Fyodor Pavloviç Karamazov’un üçüncü oğluydu. Babasının ölümünü yeri gelince anlatacağım. Şimdilik, çiftliğinde ömrü boyunca hemen hemen hiç oturmamış
Tüm şehir bir kar sessizliğine hâkim Samimi yakarışlara şahitlik etmekte kalbim Derin tefekkür gerek âlemi idrak için Kalp gözün açılırsa kaybolur neden, niçin Tüm marifet iman etmekte, kulluğun özü Hatırla Ey nefsim, kal-u belada verdiğin sözü 🌷
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.