Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Devletimiz ve milletimiz çetin günler yaşıyor. Bu günleri atlatabilmemiz için hepimize görevler düşüyor. Bu görevlerde kısmet de rol oynuyor. Kimimiz şehit, kimimiz gazi oluyoruz. İkisi de yalan dünyada varılacak en yüce mertebelerdir. Şehitlik bir başka olmalı ki, "Onlar için öldü demeyin" buyuruluyor.
Sayfa 28 - ötükenKitabı okuyor
Reklam
Şehitlik
«- Paşam, işin hülâsası şudur: Sizinle bizim aramızdaki fark, milletin dinî inanışlarına ve tarihî şahsiyetine âid kıymet hükümleri tersliğinden ibârettir. Siz, şu kapıda nöbet tutan mehmetçik, AJlah'a ve Ahıret'e inanmasa dahi onunla vatanın müdafaa edilebileceğini sanıyorsunuz. Bizse, hayır diyoruz. Bu mehmetçik sırf kuru bir toprak için ateş ve ölüme karşı savaşmayı kabul etmez. Onu ancak «Ölürsem şehid, kalırsam gâzi» inancı harakete geçirebilir.» dedim ve bu sırada elimle de cadde tarafında nöbet tutan mehmetçiği işaret ettim. İrfan Özaydınlı hazır mükâleme bitmişken münakaşayı tazelemiş olmaktan pişman olmalıydı ki: «- Neyse, neyse!.. Daha çok görüşeceğiz!. Şimdi arkadaşlar senin ifadeni alacaklar!» dedi.
Terapi, şehitlik mertebesine ulaşacak ölçüde kendini feda etme tuzağından kurtulmasına yardımcı olmuştu...
Sayfa 61
Müslüman Tugayı askerlerine Müslüman Genç Kızlar Derneği'nden mektup...
Siz de bilirsiniz, büyüklüğünü, kız kardeşlerinizin, annelerinizin, İslam'ın kızlarının temiz alınlı ve kirlenmemiş namusunun. Bir buçuk senenin akabinde savaş; 40.000 namusu kirlenmiş, ruhu kırılmış insanımız ile harabeler, insan kesimhaneleri, mezarlıklar, acı ve sızı ama daima sızı bıraktı. Biz bulunduğumuz yerde, ironik savaş oyunlarından dolayı, zalimlerin kötülük ve işkence ile devam eden en kötü aşağılamalarından uzakta olmamıza rağmen, kalbimizin ürpermesi ile dualarımızda Allah'tan isteriz ki Foça, Vişegrad ve Bratunac'taki müslüman bacılarımızın kaderini yaşamayalım, siz mücahitlerden koruma bekleriz. Bir daha kız kardeşlerinizin gözyaşları Bosna taşlarını asla ıslatmasın. O'na, Rabb'imize verdiğiniz yemin garantimizdir; ''Geleceğimizi hiçbir zaman günümüzün sahte kazançlarına satmayacak ya da şüphe ile inancınızı değiştirmeyeceksiniz.'' Düşmanlarınıza güçlülerin silahı olmadığınızı gösterin ve ispatlayın, düşmanlarınız gibi çekingen ve sahtekar lider ve önderlerinin sözüne girmediğinizi bazılarına gösterin, çünkü sizler Bosna Hersek dağlarının çocuklarısınız, hedefleri en yüksek şehitlik olan Allah'ın sevdiği kullarısınız.
Sayfa 132Kitabı okudu
"Sen Mustafa Kemal misin? Ölülerin intikamını alacak mısınız?"
O gün sabah erkenden artık bizim de şehri ve ecdadımızdan kalan evimizi terk etmemiz gerekiyordu. İki oğlum ile birer kat çamaşır biraz da yiyecek ekmek ne varsa kâğıt ve altın paralarımızı alıp komşunun terk etmiş olduğu at arabasına ait bir hayvan bulduk ve dolambaçlı yollardan ve Şakirpaşa'nın ilerisinden Tarsus şosesine çıktık. Fransız
Reklam
Rabbim şehadetini kabul buyursun inşallah...
"Bu uğurda eğer canımı verirsem Allah'ın beni şehitlik mertebesine yükseltmesi en büyük arzum ve temennimdi. Allah'a olan dualarım da bundan ibaretti."
Sayfa 161 - ZENGİN YAYINCILIKKitabı okudu
Şehitlik mümin için diriliktir, hayattır. İki yüzlü kişiye ise ölümdür, çürüyüştür.
Soykırım ve katliamlar gerçekleştiğinde söyleniveren "Bir daha asla!" sözü, her şehitlik ziyaretimde bir kez daha anlamını yitiriyor benim için. Srebrenista'da da aynısı oldu. "Asla unutmayacağız!", "Unutursak kalbimiz kurusun!", "Bir daha asla buna izin vermeyeceğiz!"... Mezar taşları cevap veriyor adeta bu sloganlara: Ey diriler, boşuna yalan söylemeyin!
Kendi bireysel deneyim ve gözlemlerinden sonuçlar çıkarmakta özgür olan bir kişi, şehitlik fikrini genellikle sempatik bulmaz.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
6.cilt
1359.Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebü'l-A‘ver Saîd İbni Zeyd İbni Amr İbni Nüfeyl radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Malı uğrunda öldürülen şehittir;kanı uğrunda öldürülen şehittir;dini uğrunda öldürülen şehittir; ailesi
6.cilt
1347. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Cihada çıkan bir birlik veya seriyye savaşır, ganimet alır ve ölümden kurtulursa, ecirlerinin üçde ikisini önceden peşinen almış olurlar. Bir birlik veya seriyye cihada çıkar, ganimet elde edemez, şehit olur veya yaralı dönerlerse onların ecirleri ahirette tam olarak verilir." Müslim, İmâre 154. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 12; Nesâî, Cihâd 15; İbni Mâce, Cihâd 13. Cihadda aslolan şehit olmak veya ganimet almak değildir. Şehitlik çok üstün ve faziletli bir makam ise de, şehit olacağım diye savaşta bir tedbirsizlik içinde olunamaz. Hayatta kalmaya çalışmak ve sağlıklı olarak yaşamak üzerimize düşen en önemli görevdir. Aynı şekilde ganimet alma hırsına kapılarak cephede kendileriyle savaşılanlara karşı haksız ve adaletsiz davranışlarda da bulunulmaz.
İslam dini, Müslümanlara, İslam topraklarını omuz omuza verip savunmalarını vacip kılınış ve bunu da en kutsal Cihat örneklerinden saymıştır. Aynı şekilde bu yolda canlarını feda edenlerin de en yüce Şehitlik mertebesine Nail olacağını müjdelemiştir. Vatan toprağını özgürlüğüne kavuşturana dek düşmanla savaşmak, öncelikle toprağın asıl sahiplerine farzı ayındır. Eğer bunlar kendi topraklarına savunamıyorlarsa O zaman bu görev o toprak civarındaki diğer Müslümanların olacaktır. Onlar yeterli olmazsa tüm Müslümanları kapsayana dek ümmetin görevi haline gelecektir. İslam dini, Müslümanların, İslam topraklarının bir karışımında bile feragat etmelerini asla cevaz vermemektedir.
6.cilt
1315. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Şehidin kul borcu dışındaki bütün günahlarını Allah bağışlar."  Müslim, İmâre 119. ... Yine Resûl-i Ekrem Efendimiz, Cebrâil aleyhisselâm' ın kendisine bildirdiğini özellikle belirterek, kul hakkının şehitlik mertebesine ulaşmakla da ortadan kalkmayacağını açıkça ifade etmişlerdir. Bu, bizler için son derece ibret alınacak bir husus olup, her hâl ü kârda bu dünyadan kul hakkıyla gidilmemesi gerektiğinin çok çarpıcı bir misâlini teşkil etmektedir. Şu halde şehitliğin kefâret olduğu günahlar ve hatalar, Allah'a ait haklardır. Bu konuda Enes İbni Mâlik, Muhammed İbni Cahş ve Ebû Hüreyre'nin de sahih rivayetleri vardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.