En ilginç sözü ise İstanbul Şehremini Ömer Faiz Efendi söylemiş, Şeyhülislam'a dönerek "Efendim, İslam'ı bile Avrupalılardan almalıyız, " deyivermiş, sonra da durumu şöyle açıklamıştı: "Adamlar bize öğretilmiş olan düzgün İslam'a uygun davranıyorlar, bizse bozulduk. İslam'ı tekrar, en baştan başlayarak onlardan öğrenmemiz lazım. "
Sayfa 289 - İnkilap yayın eviKitabı okudu
Sivriada köpek katliamı :(
"Dedi, Sivriada, Sivriada deyince sözünü kesti, bir süre orada durdu. Gözleri buğulandı. Adalar karanlıktır, cehennemdir. Ben bu adaya gene geleceğim. Hele bir toparlanayım. Sivriadada olan oldu on on beş yıl önce. Dedi var idi bir Şehremini, toplatmış idi bütün köpeklerini İstanbul'un, doldurmuş idi Sivriadaya. Dedi İstanbulda beş yıl hiçbir köpek kalmadı. Dedi, İstanbul şehri bomboş kaldı. Sivriadada köpekler üst üste yığıldılar, sivri, keskin kayalıkların aralarına, su yok, yiyecek hiçbir şey yok. Köpekler açlıktan susuzluktan, deniz suyu içip yanaraktan, her bir ağızdan gece gündüz hiç kesmeden ürüşmeye başladılar. Dedi, o kadar çok ürüşüyorlardı ki, sesleri İstanbuldan duyuluyordu. Sivriadanın yakınlarından geçmez olduk. Bilmeyip de geçenler, kulaklarını tıkadılar. Balıkçılar, sivriadanın yakınlarına bile uğramadılar. Köpekler, sonunda biribirlerini parçaladılar, biribirlerinin etini yiye yiye tükendiler. Şehremini, bir yıl sonra, birincisinden de daha çok binlerce köpeği adaya doldurdu. Onlar da biribirlerini yediler, bitirdiler... Üçüncü, dördüncü yıl..."
Reklam
Abdülhamid devrinden kısa bir kesit
... Bu can sıkıcı manzaradan sonra gördüğüm daha acıdır. Evet mümkün olsa da Sultan Hamid'i veya Şehremini'ni şu Yeni Cami helâsındaki manzaraya şahit edebilsem... Ben helâdan çıkarken zavallı bir Türk hanımını sıkışmış, buraya gelmek zaruriyetinde kalmış olduğunu gördüm. Herkes gözünü biçareye dikmiş. Sanki bir cürm-i meşhud [açık bir suç] seyrediyorlar. Kadıncağız utancından şaşkın bir halde sendeliyor... Bakanlara ayıp yaptıklarını söylemesem, gelen giden birikecek. Def-i hacet için bir hanımın erkekler abdesthanesine gitmesini seyredecekler veya men edecekler. Ne rezalet bu! Halktan mütemadi para alan hükûmet, belediyeler bu ihtiyacı neden görmezler? Bu işlek yerlere hanımlar için birer hela yapmazlar? Ne devirde yaşıyoruz Yarabbi. Bir gün Sultanahmet'te annemle bir faytona binmek isteyişimize arabacı, "Efendim erkekle kadının bir arabaya binmelerini yasak ettirdiler." demişti. Ben de, "Bu benim annem. Sen bile anlarsın. Allah belasını versin böyle hayvanca emir verenlerin” diyerek zorla binmiştim. Bugün bir Türk hanımının erkekler abdesthanesine gelmesi herhalde daha büyük bir cürümdü. Acaba polis gelir de bu hanıma hakaret eder mi diye, hanım selamete çıkıncaya kadar uzaktan gözetlemek mecburiyetinde kaldım. Şu Üçüncü Ordu'ya bir belaya çatmadan kapağı bir atsaydım. ...
İstanbul Şehremini Ömer Faiz Efendi, Şeyhülislam’a dönerek “Efendim, İslam’ı bile Avrupalılardan almalıyız.” “Adamlar bize öğretilmiş olan düzgün İslam’a uygun davranıyorlar, bizde bozulduk. İslam’ı tekrar, en baştan başlayarak onlardan öğrenmemiz lazım.”
Sayfa 289Kitabı okudu
En ilginç sözü ise İstanbul Şehremini Ömer Faiz Efendi söylemiş, Şeyhülislam'a dönerek "Efendim, İslam'ı bile Av­rupalılardan almalıyız," deyivermiş, sonra da durumu şöyle açıklamıştı: "Adamlar bize öğretilmiş olan düzgün İslam'a uygun davranıyorlar, bizse bozulduk. İslam'ı tekrar, en baştan başlayarak onlardan öğrenmemiz lazım."
Sayfa 289Kitabı okudu
O gün olan her şeyi, bütün ayrıntılarına varasıya hatırlıyorum. Her şey, İstanbul Şehremini Rıdvan Paşa'nın öldürülmesiyle başladı. Rıdvan Paşa bir akşamüstü, Kadıköy'de dört Kürt tarafından, tabanca ile öldürüldü.
Reklam
97 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.