dengeli yaşamak nedir bilmem ben
üzgünsem
ağlamam, çağlarım
mutluysan
gülümsemem, ışıl ışıl parlarım öfkeliysem
bağırmam, yakarım
uçlarda yaşamanın güzelliği şu sevdiysem kanatlandırırım sevdiğimi belki de iyi değil bu yaptığım
hep uçup giderler çünkü
hele bir de kalbim kırıldıysa
gör sen beni
kederlenmem
paramparça kalırım
"Ben birilerinden tiksinerek, nefret ederek, öfke duyarak yaşamaktan artık yoruldum. Hiç kimseyi sevemeden yaşamaktan da yoruldum. Tek bir arkadaşım bile yok. Bir kişi bile. Dahası kendimi sevmeyi bile başaramıyorum. Neden kendimi sevemiyorum, çünkü başkasını sevemediğim için. Insan birilerini sevmek ve birileri tarafından sevilmek yoluyla, kendini sevme yöntemini bulur. Söylediklerimi anlıyor musun? Birilerini sevemeyen bir insan, kendisini de doğru dürüst sevemez. Hayır, bunun senin suçun olduğunu söylüyor değilim. Şöyle bir düşününce sen de o mağdurlardan birisin belki de. Sen de muhtemelen kendini sevmenin yolunu tam olarak bilmiyorsundur. Öyle değil mi?"
Babası sessizliğe gömülmüştü.
Kartallar uçar mı bir harâbeden
Köprülerden benim yârim geçer mi
Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem
Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları
Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum
Avuçlayıp öpüyorum kumları
Bir karadelikten bakarken hayat
Meydan okuyanlar kim bu serâba
Söyle bana hindiba
Sen nasıl bu kadar ceylan koşması
Sen nasıl bu kadar yollar
MAHKûM
Çıkmazlara tutsak edilmiş,
Mahzun, umutsuz, biçare
Mahkûmum.
Bilmem kaç yıl hüküm giydim,
Kaç pranga eskitirim
Gözlerinin karası,
Karanlık zindanlarda.
1774 yılında, iki haftada, mektuplar halinde ve şiirsel bir dille yazılmıştı. Goethe 27 yaşındaydı ve kendi hayatından esinlenmişti.
Yayımlandığında alman toplumunu etkilemişti. Melankoliyi tetiklediği ve intiharların artmasına neden olduğu iddia edildi.
Kitap, romantizm akımının erken biçimi ve Fransız İhtilalı ile Avrupa’ya gelen aydınlanmanın
Nebraska'da yaşlı bir adam yaşıyordu. Patates ekmek için bahçeyi bellemesi gerekiyordu, fakat bu o yaştaki biri için çok zor bir işti. Tek oğlu olan David ona yardım edebilirdi fakat o da suçsuz yere hapisteydi. Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve durumunu anlattı:
Sevgili David,
Patates bahçemi belleyemeyeceğim'den kendimi çok kötü hissediyorum. Bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahçeyi benim için halleder'din.
Sevgiler, Baban.
Yaşlı adam birkaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı:
Babacığım, sakın bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm!
Sevgiler, David
Ertesi gün sabaha karşı FBI ve yerel polis çıka geldi ve tüm sahayı kazdı ama her hangi bir cesede rastlamadılar. Yaşlı adamdan özür dileyerek gittiler.
Aynı gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı:
Babacığım, şimdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisi bu.
Sevgiler, David.