sadece kendi kendime konuşuyorum bi de o isim veremediğim yabancıyla konuşuyorum bunu bana yapmasaydın ya bunu bana yapmalarına engel olsaydın ben çok yardım istedim senden çok yakardım sen kalktın gittin dalga geçer gibi onlarla oldun ya yalnız olan bendim ben benim yanıma gelmen lazım sen kalktın gittin onların yanına tamam tamam her seyi anladım onlar söylemiyor bari sen anlat ya niye benimle bu kadar uğraşıyorsunuz niye her şeyi tam da istemediğim sırada veriyorsunuz beni niye bu kadar bekletiyorsunuz
Sana ben anlatırdım Şarkıların dilini, Sen burada, sen burada olsaydın, Gelirdi kulağına, Unuttukça mutluyum, Mutluyum unuttukça Derdi bir ses, sıcacık.. Ama ben mutluluğa İçimden inansaydım.
Sayfa 45 - Yapı Kredi Yayınları {Şarkı}Kitabı okudu
Reklam
"Çünkü sana evet derdim. Sen sorsaydın evet derdim, Kumral. Orada yatan sen olsaydın ne olursa olsun fişini çekemezdim. Bu hiçbir zaman bir kıyas olmadı. Çünkü sen, beni buldun." Gülümsedim. "Çünkü seni, ben buldum."
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Ömrümden öteye taşıdığım çocuk… Ya sen bu ülkede doğmamış olsaydın , ya ben aşkı herkes gibi bilseydim.
Sayfa 8
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de. İnsanları, eski karıma yapmış olduğum gibi, büyük bir boşluk içinde bırakmasaydım.Kendimden de kaçıyorum gibi beylik bir ifadenin içine düşmeseydim. Bu mektubu çok karışık hisler içinde yazıyorum gibi basmakalıp sözlere başvurmak zorunda kalmasaydım. Ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. Sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim. Gerçekten de o günden beri gözüme uyku girmeseydi. Hiç olmazsa arkamda kalan bütün köprüleri yıktım ve şimdi de geri dönmek istiyorum, ya da dönüyorum cinsinden bir yenilgiye sığınabilseydim.Kendime, söyleyecek söz bırakmadım. Kuvvetimi büyütmüşüm gözümde. Aslında bakılırsa, bu sözleri kullanmayı ya da böyle bir mektup yazmayı bile, ne sen ne aşk ne de hiçbir şey olmadığı günlerde böyle kararlar alınamazdı. Yaşamış birinin ölü yargılarıydı bu kararlar. Şimdi her satırı, “bu satırı da neden yazdım?” diyerek öfkeyle bir öncekine ekliyorum.
Sayfa 385 - iletişimKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.