Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Semada ki Arz
Gece sessiz sessiz akıyor, Yıldızlar semada asılmış birer kandili gibi yere yansıtıyor... Müzikal ritimde herkes mutlu gibi; Ama bir huzursuzluk var içimde o sensin, Sen semada ki yıldızlardan biri olsaydın, Ben arzda sana baka bilseydim!
MYÇ65
MYÇ65
Sen olsaydın ben uykusuz kalmayacaktım.
Reklam
Sana ben anlatırdım Şarkıların dilini, Sen burada, sen burada olsaydın, Gelirdi kulağına, Unuttukça mutluyum, Mutluyum unuttukça Derdi bir ses, sıcacık.. Ama ben mutluluğa İçimden inansaydım.
Sayfa 252
Ben güldüm boş ver onu sen
"Benimle dalga geçiyorsun," diye kekeledi, sonunda ayağa fırlayarak. "Yaşamak için sadece birkaç saatim kaldı ve sen burada benimle dalga geçiyorsun." "Ah, bana öyle bakma," dedi, çömeldiği yerden ona bakarak. "Sadece birazcık eğleniyordum. Gülmeye ihtiyacın varmış gibi görünüyorsun." "Ben gülüyor muyum?" diye sordu Serilda, birden sinirlenerek, hatta biraz da utanarak. "Hayır," diye itiraf etti çocuk. "Ama bence gülebilirdin. Eğer bir zindana kapatılmamış ve dediğin gibi, muhtemelen sabah ölmeyecek olsaydın."
İyi değilim anne. Keşke gözünde büyütmediğin gibi zaman da büyütmeseydi beni. Keşke sandığın kadar saf kalsaydım. Keşke bana kızan bir tek sen olsaydın anne. Soruyorsun ya iyi misin diye, Değilim anne. İyi değilim. Toparlıyamıyorum. Odamı toplamak kadar kolay değil bu anne. Sandığım kadar kolay değilmiş hayat. Bana yardım etmiyorlar anne. Oysa sen
Hiç tanımadığım birine neden kimsenin bilmediği düşleri anlatayım ki? Nereye gideceğimizi okların gösterdiği bir dünyada, bir yere gitmek gerekmeyen düşleri önemsemenin kime zararı var? Ben düşlerimi, onlarla karışan anılarımı seviyorum, onları ancak böyle dünyaları olan, düş ülkeleri kuran, düşlerimi sevecek birine anlatabilirim, beyaz giysili, sabah erken kalkan, haberleri merakla bekleyen yüzlere değil..
Reklam
Öylesine yaşamımıza girmiş, anlaşılmaz rastlantılarla bizden bir parça olmuş, bir başka yerde değil de burada, bir başkası değil de ben olmamı sağlayan birkaç insan, birkaç anı, birkaç sözcük..
264 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İncelemeye, hikayenin anlamına dair yazarın kendi çıkarımıyla başlayalım. Defteri masanın üzerine bıraktım; sordum Severin'e: "Şimdi bana bu öykünin ahlâksal yanını açıkla bakayım." Sırtınü dönmüştü bana; hiç kıpırdamadan, sıkıntılı bir sesle "Ben bir eşektim, hepsi bu kadar" dedi ve ekledi: " Hic degilse
Kürklü Venüs
Kürklü VenüsLeopold von Sacher-Masoch · Bilgi Yayınevi · 1974574 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Selam. Didem Madak'ın Grapon Kâğıtları şiirleri ile nihayet tanışabildim. Çokça merak ettiğim bir şair ve şiir kitabıydı. Her bir dizesi içe dokunan, anlamlı ve hüzünlü doluydu. Eser, yalnızlık, suskunluk, özlem duygularını yoğunlukla hissettiren, kalbi titreten şiirlerle bezeliydi. Şiddetle tavsiye ederim. #kitapalıntıları
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma
Seni hatırlarım sulara günün Şavkı vurunca; Seni hatırlarım, dağlara ay Renkler verince. Seni görür gözüm uzak yollarda Tozlar kalkarken; Derin gecelerde, dağ yollarında Yolcu titrerken. Seni işitirim, boğuk seslerle Su yükselince; Kırlarda sükutu dinlerim gece Her şey susunca; Uzakta da olsan, ben yanındayım, Sen yanımdasın. Gün söker, yıldızlar ışık gökte, ah. Burada olsaydın.
Reklam
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Sen ben olamazsın, beni taklit etmeyi bırak. sen benim gibi olsaydın sen değil ben ardından gelirdim.
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
Sevgili Bilge
“Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.