Mesela kuzey kutbunu
Keşfe giderken
Mesela denerken
Damarlarında bir serumu
Ölmek hiç ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden
Ölmek de ayıp değil
Seversin dünyayı doludizgin
Ama o bunun farkında değildir
Ayrılmak istemezsin dünyadan
Ama o senden ayrılacak
Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın da seni sevmesi şart mı
🌼🌼🌼🌼🌼🌼
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.
Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Sen her defasında,
Gelip gelip giderken,
Bütün yolların açıkta,
Ben senden gitmek istediğimde,
Neden, bana tüm yollar tıkalı...
Bütün yollarım sokaklarım neden sen!!
Artık sevgi değil bu sendeki
Zulüm bana,
Artk dost değilim yar değilim
Ben sana, düşman olmuşum
Prangalar bağlamışsın ayaklarıma
Gözlerimi bağlamışsın,
Oysa sen,
Körsün,sağırsın,dilsizsin bana
Sadece savuruyorsun beni rüzgara...
"İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için. Ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için."
Hüseyin Nihal Atsız
Herkesin bir hayat felsefesi vardır. Kimisi gezip eğlenmek, kimisi evlenip çoluk çocuğa karışmak, kimisi hayallerinden, sevdiklerinden vazgeçip gençliğini hiçe sayarak; vatanı, milleti, devleti, bayrağı
Doblomun arkasına çılgın Sedat şarkı sözü yazdıracağım “ sen benim sevgimi ataköyde bir kata, tarabyada bir yata bir de beş para etmez bir cep telefonuna satıp giderken sana bir çift laf etmek isterdim en iyisini yaptın aşkooo” 🥂 bir gün oturur rose şarap eşliğinde uzun uzun konuşuruz bunları
Meşhurdur ki: Bir zaman İslâm kahramanlarından ve Cengiz'in ordusunu müteaddid defa mağlub eden Celaleddin-i Harzemşah harbe giderken, vüzerası ve etbaı ona demişler: "Sen muzaffer olacaksın, Cenab-ı Hak seni galib edecek." O demiş: "Ben Allah'ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım, Cenab-ı Hakk'ın vazifesine karışmam; muzaffer etmek veya mağlub etmek onun vazifesidir." İşte o zât bu sırr-ı teslimiyeti anlamasıyla, hârika bir surette çok defa muzaffer olmuştur.
Noktaları sevmeyen bir yazardan bir hikaye, ne de tanıdık…
Müzeyyen: “Hikayeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, ruh eve sığmıyor... Herif kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor.”
Adam: “Fakat” diyor, “Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku.”
.
.
İnsanlar sever, sevmek güzeldir denir, oysa
Sen gittikten sonra sevmeyi unuttum.Ben Kimseyi sevemiyorum, sevgiye inancım bitti..Beni sevenleri görmüyorum.Giderken kalbimi götürdün,sende kaldı... Yoruldum.Çık şu aklımdan.Geri ver kalbimi..
Yönetici olan oydu, kadındı. Özel- likle Clay'in muhteşem suratındaki ifadeleri izlerken, onu okşarken gözlerinin yukarı doğru kaymasından bunu daha iyi anlayabiliyordu.
Bu sırada Clay, Julia'nın avucunun içinde ileri geri gidip geliyordu. Julia boşta kalan elini süveterine sonra da sütyeninin kenarına daldırarak daha önce oraya
Sanki senin annen baban yok gibi, hep böyleymişsin gibi. Seni bir anne babayla, pazarları onların elinden tutup kiliseye giderken hayal edemiyorum. Hayır, sen hiçten doğmuşsun, Sam, belki sen sokaktan bulunmuş bir çocuksun.