Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen, buluşabildiğimiz ender günlerden birinde, bana gelmiştin. Yaz başıydı; ben bahçede oturmuş rakı içiyordum; sen de — galiba mutluluktan— koşuşturup duruyordun. Sana, yan şakayla, “Haydi bakalım — bana erik getir” demiştim. Koşup gitmiştin: Bahçede bir erik ağacı olduğunu biliyordun. Epey sonra (hatta, biraz daha gecikseydin, kalkıp sana bakmağa gidecektim), alı al, moru mor, kan-ter içinde geri gelmiş­tin : elinde bir külah: Manavdan, harçlığının son kuruşuna kadar vererek aldığın erikler...
Sayfa 12 - Sel yayınları 2. BaskıKitabı okudu
Tazeydi
Çok tazeydi her şey. Kar yağmıştı yükseklere, Kuğular kış telaşına düşmüştü. Dört hane göç etmişti şimdiden Ve sen gitmiştin... Tazeydi ağaç dalında Çiy tanesi umudum gibi...
Reklam
Birden bir kötü düşünce düştü aklıma: Sen, acaba, benden, alabileceklerinin hepsini alıp, artık alabileceğin bir şey kalmadığından mı, gitmiştin?… 
Sayfa 203Kitabı okudu
Ve sonunda, bir akşam beni fark ettin. Seni daha uzaktan gelirken görmüştüm ve senden kaçmamak için irademin bütün gücünü seferber etmiştim. Rastlantı sonucu, yükünü boşaltmakta olan bir araba yüzünden cadde daralmıştı ve sen benim çok yakınımdan geçmek zorunda kaldın. Dağınık bakışların ister istemez üzerimde gezindi ve benim bakışlarımdaki dikkatle karşılaşır karşılaşmaz –bunu hatırlayınca nasıl da korkmuştum!– senin, o kadınlara yönelik özel bakışına, o sevecen, sarıp sarmalayan, aynı zamanda da karşısındakinin bütün örtülerini kaldıran, kucaklayan ve hemen o anda yakalayan bakışlarına, beni, yani bir çocuğu hayatında ilk kez bir kadının, artık seven birinin erişkinliğine ulaştıran bakışlara dönüştü. Bu bakışlar bir iki saniye boyunca benim kaçmayı başaramayan, zaten kaçmak da istemeyen bakışlarımı sımsıkı tuttu –ve sonra artık yanımdan geçip gitmiştin. Yüreğim çarpıyordu: elimde olmaksızın adımlarımı ağırlaştırmak zorunda kaldım ve engellenemez bir merakla dönüp baktığımda, senin durmuş olduğunu ve arkamdan baktığını gördüm. Ve meraklı bir ilgiyle bana bakışından hemen anladım: Beni tanımamıştın
Birden bir kötü düşünce düştü aklıma: sen, acaba, benden, alabileceklerinin hepsini alıp, artık alabileceğin bir şey kalmadığından mı, gitmiştin?…
Oruç Aruoba
Oruç Aruoba
"Yaz başıydı; ben bahçede oturmuş rakı içiyordum: sen de -galiba mutluluktan- koşuşturup duruyordun. Sana yarı şakayla, "Haydi bakalım bana erik getir" demiştim. Koşup gitmiştin: Bahçede bir erik ağacı olduğunu biliyordun. Epey sonra (hatta, biraz daha gecikseydin, kalkıp sana bakmağa gidecektim), alı al, moru mor, kan-ter içinde geri gelmiştin: elinde bir külah: Manavdan, harçlığının son kuruşuna kadar vererek aldığın erikler... Ağaçta erik yoktu; ama Baban senden erik istemişti.. -Ne yapabilirdin ki... Yapman gerektiği için yapabileceğini yapmıştın -işte seni insan yapan da bu."
Reklam
Onu Benim Kadar Sevdin mi ya da onları mı demeliyim Sahi ya gitmiştin sen demi Ne çok soru bıraktın arkanda Hoşça kal mı demeliyim şimdi çık aklımdan kime Döndüysen yüzünü Ona söyle artık sahte sözünü...
— Birden bir kötü düşünce düştü aklıma: Sen, acaba, benden, alabileceklerinin hepsini alıp, artık alabileceğin bir şey kalmadığında mı, gitmiştin?…
Sayfa 203 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Gece ve Sen....
Bir akşamüstüydü Kuşlara daha yeni yem vermiştim Birlikte şakımış şarkılar söylemiştik Hepsi uçup gidince gökyüzüne baktım Yıldızlar belirmeye başlamıştı tek tük Gece yalnızlığına çekilirken Sen geldin o anda aklıma Deniz mavisi gözlerin geldi dalga dalga Gitmiştin oysa sen ve ben yine de gülümsedim Bir adım kıpırdayamazdın ki çünkü Baki'ydi kalbimdeki yerin.....
Hanife Çıta
Hanife Çıta
- Şubat
Sen hep bizimken biz gelmeden hiç bilmeden gitmiştin. Anılarımız utandı.
Sayfa 51 - MetisKitabı okudu
914 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.