Yine saçma sapan bir zihinle hayatını idame ettiren bir adam daha.Bu günde fazlasıyla utandık.Çünkü dediğim gibi bu zihinler bitmez.Bitmeyecek.Umutsuzluk insanların yaşam biçimi oldu.Metroya binince insanların jest ve mimiklerine bakıyorum.Son 3 senedir yaklaşık mutlu insanların sayısı kendi basit analizime göre azalmaya başladı.Özellikle
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yazdıklarımı okuduktan sonra beni takip etmeyi bırakacak, tedavi olmamı önerecek ve engelleyecek okurlar olacaktır mümkün müdür? Evet hem de çok mümkün :)
Deliliğin aşamaları, rütbeleri dönem dönem değişen ünvanları vardır. İnanmıyor musunuz? Benim yaşadığım yıllarda karşılaştığım olaylara verdiğim tepkileri anlattığım zaman farklı yıllarda
• Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir
"Bin defa daha doğsam bu evrene, onunla yolum hep kesişsin isterdim"
"Peki ama hangisini seçmeliydi? İşte asıl soru buydu. Mantığın sesi her zaman doğru yolu mu gösterir?"
"Şu koca evrende sanırım birey olarak kendimizi gereğinden fazla önemsiyoruz."
"Yanımda sen olunca gökyüzündekiler sadece yıldız tozu."
"Aşk filmi izlemeyi seven makineler! Ne tuhaf geliyordu kulağa. İyi ama aşkı hissedemeden aşk filmi izlemekten zevk alabilir miydi bir bilinç?"
"Sen bir ağaç olsaydın meyvesi tükenmeyen bir ağaç olurdun. Kendinden sonra gelen tüm insanları bilgeliğin, paylaşımcılığın ve erdeminle doyururdun."
Yazarı olduğum
Yapay Dünya Kolonisi'nin basımının ilk yılını tamamladık. Sizlerin en sevdiği birkaç alıntıyı tekrar paylaşmış oldum. Kitap, benim ilk göz ağrım olduğu için bende ayrı bir öneme sahip. Bu yüzden onun ilk yaşını sizlerle kutlamak istedim. Bu kapsamda 10 değerli okurumuza romanımı hediye etme kararı aldım. İMZALI ve kargosu ödenmiş şekilde göndereceğim kitabı kazanmak için yapmanız gereken tek şey bu iletiyi BEĞENİP PAYLAŞMAK. Çekilişe katılmak için son gün 30 Ocak 2023.
hayatımda ilk kez biri bana
“kendine çok dikkat et” dedi.
anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde…
rastgele,
yürürken aklına geleyim
sızlasın için…
zaman sen olmayınca geçmiyor,
sen olunca da yetmiyor…
“üşüyorsan söyle,
seni bir kat daha seveyim.”
Kasvetli bir Ankara sabahına uyanıyorum. Hava, gerçekten soğuğu sevebilen benim gibi insanlar için huzur verici görünüyor. Bu güzel pazar gününe onlarca aktivite sığdırabilirdim, bir sürü plan yapabilirdim ama haftalardır tek düşündüğüm şey ‘’pazar günü Hakan Günday okuyacağım’’ düşüncesi koca bir günümü ayırmak için aslında güzel bir sebep.
Şu çağ için “sözde” adaleti tesis eden iki parametre var:
1-Para
2-Demografik üstünlük
Yaşadığınız bölgede etkin nüfus çoğunluğuna sahip bir ailendenseniz ve bununla birlikte bir de paranız varsa evet, “sözde adalet” elbette ki sizden yana tecelli edecektir. “Yoksa n’oluyor?”u, bizde olmadığı için (para vb.), hepimiz gayet tabi biliyoruz zaten