Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hangi konularda yanlış düşündüğünü -bugün olduğu gibi yaptığın yanlış onarılmaz hale gelmeden- vaktinde yakalarsan, hakikatleri duyduğunda yüreğinde bir canlılık, içinde bir aydınlık duyar, biçimsel ve yapmacık kurallardan kaçarsan, iş arkadaşlarınla diplomatlar aracılığıyla değil de doğrudan doğruya ilişki kurduğun an, yeni yetişmiş kızının sevgiden duyduğu mutluluk seni öfkelendirmek yerine sevindirirse, insanların, sevme organlarıyla oynayan çocukları cezalandırdıkları günler çok gerilerde kalmış ve sen "«hey gidi günler» diyerek başını sallıyorsan, sokaktaki tüm insanların yüzünden özgürlük okunduğu, üzüntü ve sefalet yerine canlılık ve neşe fışkırdığı gün, insanlar, bu dünya üzerinde artık içeri çekilmiş, kasılmış karınları ve ölü cinsel organlarıyla yürümediği gün yaşamın mutlu olacak.
GEÇİP GİTMEYEN BAŞLANGIÇLAR
"bir pazartesi günü idi. günler, şu garip günler! uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi. yap bakalım hesabını!.. hey gidi pazartesi hey! kaldı on altı saatin. bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy,
Sayfa 66 - YKYKitabı okudu
Reklam
Oturduğum evin karşı kaldırımına "Seni ilk burada gördüm." yazmış birisi. Hey gidi heyy :))
Bu dünyada benim kim olduğuma karar verecek tek kişi ben kendimim, başka hiç kimse değil. Ben biyolojik ve kültürel karışımım ve bütün sınıfların ve ırkların ve ulusların zihinsel ve bedensel sonucu olmaktan, ve senin gibi arı ırk olmamaktan, onur duyuyorum, ne senin gibi arı ırktan ne de senin gibi şoven, seni gidi bütün ulusların, ırkların ve sınıfların küçük faşisti.
Bir zamanlar İttihatçılar varmış, İttihatçılar diye bir parti bunlar. Eskiden, daha Birinci Dünya Savaşı patlamazdan önce... Bu ittihatçıların kurduğu hükümet iş başında. O zamanlar İttihatçıların Musa Kâzım Efendi denilir bir şeyhülislamları varmış. Bu Şeyhülislam Musa Kâzım Efendi'nin taşrada yaşar bir dostu varmış, bu dostunun da çocukları çok,
246 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Kundera’nın yazarken en çok keyif veren kitabım dediği Gülünesi Aşklar, bahsettiği kadar ciddi eğlenceli bir kitap, acayip keyif aldığımı söylemeliyim. 7 farklı öyküden oluşan kitabın ana teması adından da anlaşılacağı üzere ‘aşk’ ama bildiğimiz saf duyguları ihtiva eden, zengin kız fakir oğlan edebiyatında, kalbin derinliklerinden akan bir
Gülünesi Aşklar
Gülünesi AşklarMilan Kundera · Can Yayınları · 2014961 okunma
Reklam
İhtiyar "Yevsey"
Yevsey Klimkov yetim kaldığında henüz dört yaşındaydı; babası, bir orman korucusunun kurşunuyla can verdi. Daha yedi yaşına basmadan da öksüz kaldı; anası ekin biçerken tarlada apansız ölüverdi. Yevsey’in küçük aklı büsbütün durdu ölüm karşısında; ne duygu, ne düşünce; anasının ölüsüne bile korkmadan baktı. Amcası Piyotr, Demirci
İthaki Yayınları
"bir pazartesi günü idi. günler, şu garip günler! uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi. yap bakalım hesabını!.. hey gidi pazartesi hey! kaldı on altı saatin. bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy,
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Yayınları
KENDİNE İllaki derdin, Beğenir, severdin kendini. Farkını, fark ederdin. Kendine! Benim gözümle bakabilseydin.
YÜREĞİMİN KORKUSU Yüreğime saklasam bulurlar, İçim belli olur dışımdan. Seni acep saklayabilir mi sandıklar. Bilir misin sevgin gibisi geçmedi başımdan. Haykıramıyorum, korkuyorum, Sanki seni benden alacaklar.
Reklam
Tanabay İbrahim'in kurnazlığını içinden takdir ederek "Seni kurnaz tilki seni!" diye geçirdi aklından. "Can çıkar huy çıkmaz, nasıl da dalkavukluk ediyor! Böylesi bulunmaz doğrusu! Gelen ağam, giden paşam! der, âmiri kim olursa o da onun kulu, kölesi olur, hep dört ayağının üzerine düşer. Seni gidi iki yüzlü..."
Sayfa 216 - Ötüken Yayıncılık
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.