Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böyle insanların sayısı artsa keşke...
- Ey kardeşimin oğlu! Seni ne kadar çok sevdiğimi bilirsin. Ellerimde büyüdün. Ne denli yüce bir terbiyeye sahip olduğunu herkesten çok ben bilirim. Sevgi dolu bir yüreğin var. En azılı düşmanlarından bile nefret etmezsin. Kimseye kin beslemezsin. Seni ve inananları küçümseyen, alaya alan ve hakaret eden düşmanlarına bile acıdığını biliyorum. Onlara sevgi ile yaklaştığını da...
Sayfa 197Kitabı okudu
Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeye­ceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu za­man kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim an­da her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilir­sin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğu­nu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu! Küçük küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor, düştüğümüz çıkmazda bir teselli arıyoruz. Kim bilir, belki karşılıklı bir oyun oynuyoruz seninle. Belki de aynı korkular içindeyiz, birbirimizden haberimiz yok.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu! Küçük küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor, düştüğümüz çıkmazda bir teselli arıyoruz. Kim bilir, belki karşılıklı bir oyun oynuyoruz seninle. Belki de aynı korkular içindeyiz, birbirimizden haberimiz yok.
Sayfa 177Kitabı okudu
"Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu!"
"Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu!"
Sayfa 177Kitabı okudu
Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
İmanına hayran olduğumuz Sa'd B. Ebi Vakkas
"Vallahi anneciğim! Seni ne kadar sevdiğimi sen benden daha iyi bilirsin. Ama unutma ki seni ne kadar çok seviyorsam bu sevginin on katı, hatta daha fazlası kadar Allah ve Resûlü'nü seviyorum. Eğer birini diğerine feda edeceksem, iyi bil ki, feda edeceğim sen olursun, Allah ve Resûlü değil... Yeminle söylüyorum ki, yüz canın olsa ve her gün bir tanesi gözümün önünde çıksa ben yine de hak dinimden dönmeyeceğim."
"Vallahi anneciğim! Seni ne kadar sevdiğimi sen benden daha iyi bilirsin. Ama unutma ki seni ne kadar çok seviyorsam bu sevginin on katı, hatta daha fazlası kadar Allah (cc) ve Resûlü'nü seviyorum. Eğer birini diğerine feda edeceksem, iyi bil ki, feda edeceğim sen olursun, Allah (cc) ve Resûlü değil... Yeminle söylüyorum ki, yüz canın olsa ve her gün bir tanesi gözümün önünde çıksa ben yine de hak dinimden dönmeyeceğim." dedi.
Bu satırlar sana, Doğrusu biz ikimiz, ne hayırlı kimseleriz, ne de hayırsız. İyi ile kötünün ötesinde bulduk biz adamızı ve yeşil çayırlarımızı,- yalnız ikimiz! Onun için sevmeliyiz birbirimizi! Ve candan sevmesek bile birbirimizi, - kin mi bağlamalı insan candan sevmiyor diye? Seni sevdiğimi, çok defa aşırı sevdiğimi de bilirsin: Bunun nedeni, bilgeliğini kıskanmamdır. Ah, bilgelik denen o çılgın, koca budala! Bir gün eğer bilgeliğin senden kaçıp giderse, ah benim sevgim de kaçıp gider senden." Bunun üzerine hayat düşünceli düşünceli ardına ve etrafına bakındı ve yavaşça dedi: " Ey Zerdüşt, sen bana yeterince vefalı değilsin! Dediğin kadar sevmiyorsun beni; yakında benden ayrılmayı düşündüğünü biliyorum. Homurdayan eski bir çan vardır, ağır ki ağır: Homurtusu geceleyin mağarana kadar gelir: Bu çanın gece yarısını çaldığını işittiğinde, on ikiyle bir arası düşünürsün. Ey Zerdüşt! Bilirim, yakında benden ayrılmayı düşünürsün!" "Evet," diye cevap verdim tereddütle," ama şunu da bilirsin ki" , ve darmadağınık, sarı, çılgın zülüflerinin arasından bir şey söyledim kulağına. " Sen bunu biliyorsun ha, Zerdüşt? Kimse bilmez bunu" Ve birbirimizle bakıştık ve tam o anda serin akşamın üzerinden geçmekte olduğu yeşil çayırı seyrettik ve ağlaştık. Ama o zaman hayat, bütün bilgeliğinden daha sevgiliydi benim için. Böyle buyurdu Zerdüşt.
Sayfa 209
Çaresizlik
Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum.Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu! Küçük küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor, düştüğümüz çıkmazda bir teselli arıyoruz. Kim bilir, belki karşılıklı bir oyun oynuyoruz seninle. Belki de aynı korkular içindeyiz, birbirimizden haberimiz yok.
Reklam
Belki hicçbir zaman sana seni sevdigimi soyleyemeyecegim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşünkii, çoğu zaman kendime bile soyleyemiyorum. Sanki soyledigim anda herşey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozulaverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek oldugunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek degil! Onun arkasına gizledigi­miz sevilmemek korkusu! Klüçük küçük aldanmalarla kendi­mizi avutmaya çalışıyor düştüğümüz çıkmazda bir teselli arıyoruz. Kim bilir, belki karşılıklı bir oyun oynuyoruz seninle. Belki de aynı korkular içindeyiz, birbirimizden haberimiz yok.
Sayfa 177Kitabı okudu
ayrılık mektubu
Ortalık henüz tamamen kararmamış olduğu halde perdeleri kapadı ve lambayı yaktı, masanın başına geçerek, kurşunkale­miyle ve acele acele yazmaya başladı: "Ömer! Seni bırakıp gidiyorum. Bunun bana ne kadar acı geleceğini, hayatta senden başka hiç kimsem olmadığını bilir­sin ... Senin de benden başka kimsen olmadığını biliyorum. Buna rağmen
Sayfa 261
Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki, çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasında gizlediğimiz sevilmemek korkusu! Küçük küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor, düştüğümüz çıkmazlarda bir teselli arıyoruz. Kim bilir, belki karşılıklı bir oyun oynuyoruz seninle. Belki de aynı korkular içindeyiz, birbirimizden haberimiz yok.
Sayfa 177Kitabı okudu
Hz. Sa’d b. Ebî Vakkâs (ra)
Vallahi anneciğim! Seni ne kadar sevdiğimi sen benden daha iyi bilirsin. Ama unutma ki seni ne kadar çok seviyorsam bu sevginin on katı, hatta daha fazlası kadar Allah ve Resûlü’nü seviyorum. Eğer birini diğerine feda edeceksem, bil ki, feda edeceğim sen olursun, Allah ve Resulü değil. Yeminle söylüyorum ki, yüz canın olsa ve her gün bir tanesi gözümün önünde çıksa ben yine de hak dinimden dönmeyeceğim.
Sayfa 182Kitabı okudu
Bağışla beni Sümeyye Yenilsem de aşka, her savaşta Mağlup olup acılara Sürülsem de her seferinde yalnızlığa Kalbime, seni sevmemesini öğretemedim. İstedim ki aynam ol Kainatı gözlerinden seyredeyim Yağmurları senin sesinle Ürkek ceylanları nefesinde hissedeyim Senin ruhunda yıkansın da Öyle düşsün toprağıma ay ışığı Kendimi sende seyredeyim. Ah Sümeyye! Rüzgârlara adını ben mi söyledim ki sen kokuyor Ben mi ayarttım şu muttasıl göz kırpan yıldızları Ki onlar da bana senin gözlerinle bakıyor. Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu. Sevmek... Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek... Tutmak ellerinden, o elaya karışan yeşil gözlerinde derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere. Orada hep sen olmak, seni yaşamak. Sonra da sensiz edemediğimi, edemeyeceğimi söyleyememek sana. Susmak, sadece susmak
Sayfa 82
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.