Bir hoca yanında yetiştirdiği öğrencisini sınava çekmek ister. Öğrencisinin eline altın renkli parlak bir taş verir . Oğlum, bunu al , sağda - solda esnafa göster kaç para vereceklerini sor, sonrada bir kuyumcuya götür. Taşı kimseye satma. Sadece kimin ne fiyat biçtiğini öğren gel, kafi.
Öğrenci aldığı görevi yerine yetirmek için çarşıda
Kendi yolculuğumuzun anlamını ararken bir arada yaşamayı öğrenmek ve dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bir yer haline getirmek zorundayız. Sen sen olduğun için ben değerliyim. Ben ben olduğum kadar dünyaya faydalıyım. Ben olmasaydım sen de olamazdın. Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim.
Kendi yolculuğumuzun anlamını ararken bir arada yaşamayı öğrenmek ve dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bir yer haline getirmek zorundayız. Sen sen olduğun için ben değerliyim. Ben ben olduğum kadar dünyaya faydalıyım. Ben olmasaydım sen de olamazdın.Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sen sin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim.
Kendi yolculuğumuzun anlamını ararken bir arada yaşamayı öğrenmek ve dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bir yer haline getirmek zorundayız. Sen sen olduğun için ben değerliyim. Ben ben olduğum kadar dünyaya faydalıyım. Ben olmasaydım sen de olamazdın. Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tandığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin.”Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. “Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim.
Gözlerimin içine bakarsan yalan söylemediğimi görürsün... Senin değerini bir tek ben bilirim, bütün gerçeği ben söyleyebilirim sevgilim... Benimle gelecek misin? Bırakmayacaksın beni, değil mi?
Gözlerimin içine bakarsan yalan söylemediğimi görürsün... Senin değerini bir tek ben bilirim, bütün gerçeği ben söyleyebilirim sevgilim... Benimle gelecek misin? Bırakmayacaksın beni, değil mi?
Yine de suç benimdir onların değil benim
Karanlıkları delen bir ışık olamadım
Akıtamadım ayağına gönlümün pınarını
Senin gönül kentine bal ve sütten bir nehir
Tatlı doğu rüzgarı beni sana ittikçe
Zehirden kılıcını savurdu bana batı
Ben akşamın ufkunda döne döne battıkça
Seni kuşattı durdu firavun saltanatı
...
Herkes bir kurtuluşa erdi
Yerleştikleri için senin kutlu çevrende
Payını alacaktır güneşten katran bile
Yeraltı sularında da var ayın med ve cezri
Köle diye mi sattın ayrılık ateşine
Sana köle olmanın değerini bilmeyen
Kendini dev saymanın sonsuz cehennemini
Benliğinde taşıyan gurur sarhoşu beni
Artık yolun uğramaz bilirim toprağıma
Ömrüm yanıp yıkılmış harap ölüm sayfası
Sen orda hakikata çevirirken yalanı
Ah, yalana çevirdim ben burda hakikatı
"Tolerans gösterdiğimi düşünme. Ben sadece senden daha çaresiz durumlarda kaldım çünkü sırf annemin babamın sözünü dinlemek için, sırf onların kıçını kurtarmak adına... dünyayı dolaşsam bir eşini bulamayacağım bir kızdan vazgeçmek zorunda kaldım. Ayrıca hayatta hatır için her şeye alışılır... her şey unutulur. Ama bir an gelir, kendine
...
Firavun saltanatı firavunlar sanatı
Ve firavun saatı bir kent ördü çevrende
Güleryüzlü yılanlar ve akrepler ülkesinde
Sen güller ve inciler gibi aynı kaldın yine de
Kötülüğü görmeyen gözlerin mucizesi
Meleklere define olağanüstü kalbin
Paçavrayı ipeğe çevirmesini bilir
Bakırı altın yapar ölüleri diriltir
Herkes bir kurtuluşa erdi
Yerleştikleri için senin kutlu çevrende
Payını alacaktır güneşten katran bile
Yeraltı sularında da var ayın med ve cezri
Köle diye mi sattın ayrılık ateşine
Sana köle olmanın değerini bilmeyen
Kendini dev saymanın sonsuz cehennemini
Benliğinde taşıyan gurur sarhoşu beni
Artık yolun uğramaz bilirim toprağıma
Ömrüm yanıp yıkılmış harap ölüm sayfası
Sen orda hakikata çevirirken yalanı
Ah, yalana çevirdim ben burda hakikatı