Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Delilik kendini yitirmekse, ben işte tam bu halde değil miyim? Kim olduklarını bilmediğim farklı yargıları benimsemiş sesler içimde kavgaya tutuşmuş, ben hangisiyim? Kafamdaki bu karmaşayı çözemiyorum. Çözemedikçe dış dünya ile daha da baş edemez duruma geliyorum. Yaşamım gürültülü bir kör kuyunun içinde, bu seslerle her gün daha da derine kaymaktan ibaret.
Türk ahlâkındaki nizam Türk diline de yansımıştır. Dil, milletleri birbirinden ayırdedici başlıca kültür unsuru olduğuna göre, Türkçe'nin, başka dillerden farklı bir bünyeye sahip bulunması tabiidir. Bu farklılık, Türkçe'deki -kısır ve haşin Bozkır ikliminin şartlarını belgelercesine- kısa, fakat mana yüklü ve sert sesler sıralanması yanında, birbirini takip eden vokaller uyumunda (ahenk kaidesi), kelime köklerine eklerin muntazam bir dizi halinde ilavesi ile gelişen söz üretiminde ve daima özne+nesne+fiil tertibi ile şekillenen cümle kuruluşundaki düzgünlükte ortaya çıkmaktadır.
Reklam
Aklım yeni bir akıldır çiçeklerden Mantığım mantığın üstünde yeni İçimde Nuh'un en yeni tufanı Dünyaya ayak basıyorum yeniden
Göz seni görmeli ağız seni söylemeli Hafıza seni anmak ödevinde mi Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli
Gün de doğar gün de doğar Bir gün mutlaka gün doğar Gün doğmadan neler doğar Gün doğmadan Şehzadebaşı'nda (1962)
Bizim burada gökyüzü, ben kendimi bildim bileli simsiyah ve yanık kokuyor. Ne vakit "Anne, neden böyle?" desem "Sis, duman, iklim kötü!" diyordu. Ha son dönemde sıkça "Boom, boom!" diye sesler duyuyordum. O sesler ne zaman ortaya çıksa annem telaşla "Hanzalam! Hanzalam!" diye sürünerek yanıma gelir, kulaklarımı kapar, üzerime kapanır, adeta üstüme etten duvar örerdi. Ben "Anne ne oluyor?" desem, "Gök gürültüsü oğlum şimdi geçer." diyordu. Bu masala ilk zamanlar çok inanmıştım ama artık gerçekleri biliyorum. Mahmut geçen ay dedesiyle İsrail sınırına gitmiş; İsrail semaları masmaviymiş, hiç gök gürültüsü de yokmuş..
Sayfa 14
Reklam
Sessizliği getirdin sen, Duyduğum en güzel sesti. Çünkü senin olduğun yerdi. Şimdi bunu benden alıyorsun. Ve artık dünyada ki tüm o sesler, Kırık kalbimi tamir edebilicek kadar yüksek değil. Sonsuz, uçsuz bucaksız yıldızlara bakıyor ve fısıldıyorum, Bana geri dön, Bana geri dön, Bana geri dön.
Sayfa 333Kitabı okudu
PENCERELER VE KAPILAR birer birer açıldı pencerelerim birini yıldızlar geceler kapladı birinden kışlar belirdi birinden renkler dağıldı pırıl pırıl sesler geldi bir yerden bir bahçeye bahar indi bahar
Reklam
Babil'e Veda
Psikiyatrinin içinden yükselen kimi sesler, Batı psikiyatrisini dünyanın kalan kısımlarına ihraç etmenin bir psikiyatrik sömürgecilik olduğunu söylemiş ve evrensel Batı psikiyatrisinin yerine dünyada uygulanagelen her türlü psikiyatriye eşdeğer önem atfeden yeni kros-kültürel (cross-cultural) psikiyatriyi önermişlerdir.
Sayfa 126 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bu sesler, bu gürültüler ve bütün diğerlerinin hayat belirtileri, bu ayaktakımının hayatı, ki bedence ve ruhça aynı soydandır hepsi, bana pek acayip, pek anlamsız geliyordu.
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
İç sesinin iplerini eline al. Olumsuz ve rahatsız edici sesler yükseldiğinde, onları yargılamadan kibarca sakinleştir. Aynı şekilde şükür, şefkat, nezaket, aşk, huzur, güç ve mizah ifa­ de eden seslere de dikkat et. Onların daha neşeli bir şekilde yükselmesine izin ver. İçindeki sesleri umuda, mutluluğa ve ahenge yönlendir ki hayatına bir ayna gibi yansısın.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.