Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
"benim en büyük masrafım sigara değil. benim en büyük masrafım kibrit" demişti çekine çekine. onarılacak pabuçlar dışında her şeyden çekinir, her şeyden.. sönmüş sigarasından bile. alıp yeniden yakarken sigara tarafından azarlanacağını sanır;: söndürüp söndürüp yakma! yaktın bir kez iç bitir!.. öyle, neredeyse özür dileyerek yeniden bir tutuşu vardır sigarayı parmaklarında. tutuştu, kararıp kalmadı, diye de neredeyse içten bir teşekkür yerine gülümseyişi sigara ucuna.. yıpranmış pabuçları eline alışı sonra, üfleye üfleye bir tozunu silişi.. daracık kapıdan içeri kim başını uzatsa, hayır, işini bırakmaz bırakmasına da, öyle bir "buyruuun, hoş geldiniz" der ki, hani o kimsenin tezgahına oturmuş da zorla, kolundan tutup atmasınlar diye boyun kırıyor. "şu topuğu yapar mısın mahmut usta?" "yaparız. teşekkür ederim." "şuna bir pençe. mahmut usta." "perşembeye hazır. teşekkür derim."
Reklam
Orada, tezgahların üstüne, raflara sıralanmış kitapları gözden geçirerek bekliyordum. Delikanlı, kucağında kitap yüküyle içeri girince küt diye tosladı sırtıma. Tezgahın üstüne yüzükoyun kapaklanıverdim. Boş bulunmuştum. Doğruldum, sırtıma toslayana baktım. Kitap paketini bir sandığın üstüne indiriverdi. Her yer sallandı. Her yan parçalanacak sandım. Belki, bir kucak dolusu kitap yüzünden değil, delikanlının aculluğundan, kırıcılığından bana öyle geldi.
aynı anda aynı yerde olmak nasıl güç. hemen hemen olanaksız. yine de denenebilirdi. aynı anda aynı yerden olunacak bir kesişme noktası yakalanana dek denenebilirdi. neden denemedim? maç düşkünleri spor totoda on altı mı, yüz altı mı, ne bileyim işte neyse onu tutturmak için günlerce uğraşıyorlar, olasılıklar kuramını çalıştırıyorlar da biz neden sevdiklerimizle aynı anda, aynı yerde, aynı coşkuyla buluşmak için bu olasılıklar kuramını çalıştırmıyoruz? neden toto cetvelleri kadar önemli önemsemiyoruz birbirmizi? bunu denemeliydim. inatla. bugüne dek denenmemiş bir şeye şimdi burdan, bu denli uzaktan başlanamaz ki. burdan sıfır sıfır sıfır birle bu atılımı yapmak, sıfır sıfır sıfır birin desteğini tümüyle gözden çıkarmak demek olur. şu saatte c evindedir. ama sesi, açılan kanalın ucundan iyice şaşkın gelecek. ya 'hayrola?' derse? 'hayrola?' diyecek. kesinlikle biliyorum, öyle diyecek. özlem yine bağrının orta yerinden vurulup düşecek.
''Acılaşıyorsun'' dedi, aynalardaki üç tane kendinin üçüne de. İçinde küçük bir istek kalmış olduğunu sanıyordu. D'yi duymak isteği. Ancak bu istek, buzullar serinliğinde, uzay dinginliğindeki, yeri menekşe taşlarıyla kaplı odada daha iki adım atar atmaz ölüyor. Tümüyle sönüp sörpüyor. Askıda, kararsız bir özlem, gerçek bir özlem midir? Kan bağıyla gelen, seçilmemiş bir özlem nasıl gerçek olabilir? Dağılıp sönmeye yazgılıydı bu özlem.
Gelmeyeceğinden en küçük bir kuşku duymaksızın bir şeyi beklemek.Böyle bir bekleyiş hiç unutturamaz kendini.Aynı durumdayım.
Reklam
ISRARLA OKUMANIZI ÖNERİYORUM !!!!!! Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. ... Penceresinden gözüken Kurtuluş
İlgilenenlere; yazdığım bir öykü... İyidir, şaşırtıcı sonludur. Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman
İlgilenenlere; yazdığım bir öykü... Şaşırtıcı sonludur, iyidir diye düşünüyorum. Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BİR İÇ ÇEKİŞ ÖYKÜSÜ: HEBA Kimseler fethetmedi manâsını davamızın Biz dahi hayranıyız dava-yı bî-manâmızın Yenişehirli Avni Bir anahtar kilidinin kıvrımında saklı, nice anılar taşır insan kalbinde. Bir anahtar, ne çok kapıyı açar ve ne çok kapıyı kilitler hayatımızın üzerine. Teşbihte hata var aslında; bir anahtar, yalnızca kendi kilidini açar!
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,580 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
YERYÜZÜNÜN İNCİNMİŞ HATIRALARI "Hayat olsa olsa bir incinmedir" Parmaklarının izinden sürülüyor bir kadın, geçmişinin yaralarına. Sesinin buğusundan, yüzünün kederinden ve başının örtüsünden tanınıyor bir kitlenin gözünde. Unutmak fiili ile yan yana hapsolmanın kapısında bekler en çok kadın. Unutacak ne çok şey vardır hayatta, yarında,
Saklı Kitap
Saklı KitapSibel Eraslan · Timaş Yayınları · 2013297 okunma
İlgilenenlere; yazdığım bir öykü... Şaşırtıcı sonludur, iyidir diye düşünüyorum. Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman
1.113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.