Edebiyatta yereden roman kahramanlarını okumayı görev adettiğim için Max Frisch'in bu ünlü yapıtını okudum.Roman kahramanı Walter Faber gazetecilik yapan,film çeken,mühendis ve Amerikan yaşama tarzını benimsemiş bir karakter.Hanna adındaki sevgilisi ona "Teknik İnsan" anlamına gelen "Homo Faber" diyor.O da bu ismi gerçekten hakediyor.Herşeyin matematikle,rakamlarla,
istatistikler hesaplamalarla çözülebileceğine,kader,tesadüf diye birşey olmayacağına inanıyor.Yüzeysel ilişkileri tercih ediyor,hayatına kalıcı olarak hiçbir kadını dahil etmiyor.Ama Türk filmi deyimiyle kader ağlarını örüyor ve Homo Faber son derece trajik,ölümcül bir günah yaşıyor.Tüm olanları onun gözünden ya da hiç ayırmadığı kamerasından görüyoruz.Adım adım değişmesi,yine de değişmediğini kendine isbatlama çabaları.. Hanna'yı tekrar görünceye kadar herşeyi inkar etse de tüm çıplaklığıyla gerçekleri,zavallılığını kabul ediyor..Bir yanda hiçbirşeye dokunmadan,hiçbirşeyi doyasıya yaşamadan filme alıp sonra seyrederek yaşadığını zannetmek diğer yanda doğayı,yaşamayı seven iki kadın Hanna ve Elizabeth.. Edebiyatın kilometre taşlarından usta işi bir kitap..Beni sardı ve bu karakteri tanımasaydım eksik olacağımı düşündüm.Ancak edebiyatın klasiklerini sevenlerden değilseniz bu kitabı okumaktan da zevk almayabilirsiniz.