İnsanın temel acılarını anlatan üçlemenin ilk kitabı. Aşk ve sevgi açlığı işleniyor.
Bir sürü şeye hiç bakmadığınız açıdan bakacağınız kesin, anlatılan karakterler ve acılarında ise kendinizi bulmamanız imkansız.
Ana tema insanın sınırsız sevgi ihtiyacını ancak sınırsız olan yaratıcıya dayanırsa karşılayabileceği. Tabi ki bir cümleyle özetlenemeyecek şekilde yoğun bir felsefeyle doldurulmuş temanın içi.
Fikir yönünden içeriği geniş, amacı fikir olan kitaplarda çok fazla dil veya edebilikle ilgili eleştiriye/yoruma gerek yoktur, kolay okunabilir desem yeterli sanırım.
Üç tutku yönlendirdi hayatımı: Sevgi açlığı, bilgi arayışı ve başkalarının acılarına yönelik dayanılmaz bir merhamet. Aşk ve bilgi göklere yükseltti ama merhamet her seferinde çekip yere indirdi beni.
Anne-Baba ve Çocuklar
“Yeni nesillere akılcı bir terbiye verme meselesi...”
Snelman ile arkadaşları Finlandiya’yı uyandırmak için bütün ümitlerini buna
bağlamışlardı. Gençlik meselesi Snelman’ın en sevdiği bir konu ve aynı
zamanda kendisinin en hassas ve ıstırap duyduğu meselesiydi.
Snelman kimi zaman gençleri yüzlerine karşı azarlıyor
Üç tutku yönlendirdi hayatımı: Sevgi açlığı, bilgi arayışı ve başkalarının acılarına yönelik dayanılmaz bir merhamet. Aşk ve bilgi göklere yükseltti ama merhamet her seferinde çekip yere indirdi beni.
Bertrand Russell
Kabahat gerçlerde değil, sizdedir.
Siz gençleri nasıl terbiye ederseniz,
onlar da öyle yetişir. Gençlere
verdiğiniz terbiye nedir? Sadece hiç!..
Anneler ev işleri ve yemek yapmakla;
babalar da memuriyet, ticaret, dükkân
veya fabrika işleriyle meşgul olurlar.
Geceleri de geç vakitlere kadar
zamanlarını kahvehane ve kulüplerde
oturarak ve
Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti.Sevgiye hasretti.Varoluşunun temel talebiydi sevgi.Ama zaman içinde hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı.Sevgiye ihtiyaç duyduğunu farketmemişti bile..