Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşıtları ve ailesi, sevgi dolu insanlardan oluşan zengin bir sosyal çevre yaratarak onu iyileştirdiler. Nörodizisel yaklaşımı­mız, beyninde eksik olan belli uyaranları sağlamamıza yardımcı oldu. Masaj sayesinde ona, geçmişte alamadığı fiziksel şefkati verdik. Müzik ve hareket sayesinde beyninin vücutsal hareketlerini koordine etmesini sağladık..
Benimkisi terzi misali... Siz alacağınızı alın bu kıssadan :)
Düşünceleriniz ile kendinize eziyet etmeyin! Her şey düşünme şeklinizle başlar. Önce düşünür bu düşüncelerinizle hisseder ve sonrasında harekete geçersiniz. Öyleyse fazla eleştirel ve hep mükemmele odaklanan düşüncelerinizden vazgeçip hayatta hiçbir şeyin mükemmel olamayacağını kabullenin. Bu doğrultuda, yaptığınız her hamlede kendinizi suçlayıp başınıza gelmiş olanlarda sadece kendinize pay çıkarmayın. Nasıl ki sosyal hayatınızda ilişkilerinizi hep karşı tarafı eleştirerek yürütmüyorsanız ve sevdiklerinize hassas davranıyorsanız kendinize de aynı hassasiyeti gösterin. Öz sevgi mutsuzluğa karşı büyük bir savaşçıdır.
Reklam
Sevgi; genellikle sıkıcı ve potansiyel olarak başarısız iletişim ve sosyal katılım süreçlerini atlayıp fiziksel yakınlığı, duygusal yakınlığı ve üreme davranışlarını teşvik etmek adına işlevsel olarak evrimleşmiş olabilir.
Sayfa 311Kitabı okudu
248 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Merhabalarrr#okudumbitti #refakatçi @kuzeyumitmutlu . . .Yazmaya nereden nasıl başlayacağım bilmiyorum. Öncelikle bu kitap asla kurgu degil tamamen en ufak hücresine kadar yaşanılmış gerçek bir hayat hikayesi ! Ümit bey önce kendi hayatını sonra eşi Duygu Hanım ile tanışmalarını, evlilik sürecinde yaşanılan olayları anlatmak ile başlamış yazmaya.
Refakatçi
RefakatçiÜmit Mutlu · Kerasus Yayınları · 201842 okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
Sevgi emek ister…
Kısaca: “Sevgi emek ister.” demek kafi aslında. Sevebilmek için insanın önce kendisi üzerinde çalışması, kendine emek vermesi gerekiyor, daha sonra da “seviyorum“ dediği kişiye. İnsan sevebilmek ve hatta sevmek zorunda olmak üzere yaratılmış sosyal bir varlık. Şu veya bu nedenlerle sevme ihtiyacını yok saymak aslında kişinin kendi kendine yaptığı bir saldırı, bir sabotaj adeta. Sevmek ve sevebilmek için çabalamak insanın hem kendini hem de etrafını tamir eden bir eylem anladığım kadarıyla. Kısaca bu anladıklarımın yanı sıra güzel, akıcı, sıkmayan dili olan bir kitap diyebilirim.
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,6bin okunma
Hayvanlar sevgi ve duygudaşlık dışında, sosyal içgüdülerle bağlantılı olan ve bizim ahlak diye isimlendirdiğimiz başka nitelikler de sergiler.
Reklam
Nuri Bilge Ceylan'ın "Ahlat Ağacı" Filminde Kullanılan Mektup
Değerli Mesut Varlık Bey, Benim için hoş bir sürpriz oluşturan, büyük onur ve mutluluk duyduğum bu sempozyum daveti için öncelikle çok teşekkür ederim. İstanbul Bilgi Üniversitesi gibi saygın bir kurumun organizasyonu vasıtasıyla, değerli üstatlar Hasan Ali Toptaş ve Şükrü Erbaş ile beraber aynı platformda yer alarak, böylesi önemli bir
Sayfa 23 - Polat Onat'ın Mesut Varlık'a mektubuKitabı okudu
Dedikodu bir sosyal zehirdir. Dedikodunun olduğu yerde sevgi, say­gı ve hoşgörü yaşayamaz; güven oluşamaz.
399 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sosyal yaşamda birbirleri ile hiçbir şekilde ilişki kurmayacak hatta birbirlerine tek bir söz bile söyleme gereği duymayacak insanların gurbette bir de “mahpusta” arkadaş, sırdaş hatta dost olabilmelerinin sebebi; hiç insan olmaması yerine “kötüsü” ile idare etmek yani doğasındaki homo economicus” luğunu konuşturup elindeki ile yetinmesi
Karılar Koğuşu
Karılar KoğuşuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20201,079 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Zaman su gibi akıp gidiyor. Rahat yaşadığımız, doyasıya sosyalleştiğimiz günlerde birdenbire kovid girdi hayatımıza. Maske, sosyal mesafe, dışarı çıkmanın kısıtlanması hayatın bir parçası oluverdi. Kimimiz bu dönemde aşırı panik halindeyken kimimiz de bana bir şey olmaz havalarındaydı. Bu dönemde mesafeyi dikkat etmeyen ve burnumun dibine yapışan insanlarla marketlerde birçok kez tartışma yaşadım. Bu insanlar ne hikmetse her seferinde kendilerini haklı görüyorlardı. Ve bu insanlar yüzünden bu kadar uzun sürdü pandemi bana göre. Kolonya ve dezenfektan hayatımızın merkezine yerleşti. Şu anda bile çantamın vazgeçilmezleri halinde. Pandemi bitse bile kovid19 hala hayatımızın bir parçası olarak devam ediyor. İyi-kötü, acı-tatlı birçok anımız var bu dönemle alakalı. Ülkü Yağmur Ural'ın Cadı Kazanında Pandemi isimli öykü kitabı ile o günlere bir seyahate çıktım. On altı kısa öykü yer alıyor kitapta. Yazarın anlatım tarzını çok sevdim. İlk cümle ile hemen içine alıyor sizi, sıkılmadan okuyor ve öykünün bir parçası haline geliyorsunuz. Kitabın içerisinde hayattan parçalar var. Bu nedenle okurken bazı sahneler size çok tanıdık geliyor. Hayal kırıklığı, sevgi, pişmanlık, ölüm, ayrılık gibi hayatın içerisinden duygular ve yaşamlar... Her biri ayrı dokundu bana. İsmi ile dikkati üzerine çeken kitap,içeriği bakımından da okumaya değer
Cadı Kazanında Pandemi
Cadı Kazanında PandemiÜlkü Yağmur Ural · Dorlion Yayınevi · 202219 okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.