...
"Efendim, bu beyit Erbilli Şeyh Esad Efendi hazretlerine aittir..."
"Ya, öyle mi? Hani şu Menemen vak'ası bahane edilerek şehid edilen büyük, muhterem insan?"
"Evet efendim."
Sayfa 137 - Kaynak Yayınları - 6. Baskı (2010)Kitabı okudu
Büyük Harbde Dördüncü Ordu karargâhına uğramış olanlar, yukarıda ismi geçen Şeyh Esad Efendi'yi şüphesiz unutmamışlardır… Garip Türkçe söyler, nekre ve zarif karışık ve iyi hatipti. Sultan Hamit tarafından niçin Adana'ya sürülmüş olduğunu kendisinden dinlemiştik:
-Yavaş yavaş mahremlerden oluyordum. Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde
Mart ayının son, Ramazan ayının ilk kitabını birkaç dakika önce bitirdim. Çok muhteşem bir eser. Ramazan’da yapılması gerekenler, nasıl oruç tutulmalı, oruç tutanın neler yapmalı, nasıl bir Ramazan geçirmeli, bayramın ne olduğu ve bayramdan sonra da Ramazan’ı nasıl yaşamalı gibi ve daha pek çok konu hakkında merhum Nakşibendi şeyhi Prof. Dr.
Mahmud Esad Coşan ’ın sohbetlerinden ve yazılarından derlenen bir kitap olan
Ramazan kitabı tam Ramazanlık çok şahane bir eser.
Rahmetli Şeyh Efendi’nin konuşma üslûbunu, ses tonunu vs sohbet kayıtlarından bildiğim için, kitabı sanki okumuyormuşum da dinliyormuşum gibi bir hisle okudum. Büyük bir lezzet alarak baştan sona geldim. Her ramazan okunmalı desem abartmış olmam.
***
Kitabın sonunda merhum Es’ad Efendi Hz’nin dua ve yakarışları apayrı lezzetli ve iştiyaka medar idi.
Dirilten, kendime getiren bir kitaptı…
Tavsiyemdir. Okuyunuz, okutunuz.
RamazanMahmud Esad Coşan · Server Yayınları · 202135 okunma
Şimdi kendi kendime düşünüyorum: Tarihte bizim kadar kendi kültür değerlerine, güzel sanatlarına düşmanca duygularla yüklü diplomalı cahiller yetiştiren bir başka devlet var mıdır acaba, diyorum.
Hasib Efendi'yi dinledikten sonra siz de kendi kendinize bu soruyu soracaksınız. Söz şimdi onundur artık:
“...O, 1925'li, 1930'lu
Evvela sana gelince, mensub olduğun zattan ayrılma. Hatta seni kovsa devam et. Bundan kırk yıl kadar evvel Şeyh Esad Efendi kardeşim bana geldi.
"Kardeşim Said, tuttuğun bu yolu tarikatla birlikte devam edersen zamanın imam veya reisi olursun.' dedi.
"Cevaben dedim: 'Kardeşim, öyle bir zaman gelecek ki, iman adet kabilinden sallantıda olacak. Biz,-tarikat bir tarafa- hepimiz bugünden tezi yok imanî hüccetlerin gönüllerde yerleşmesi için birleşirsek, o zaman en faydalı, en lüzumlu vazifemizi yerine getirmiş oluruz.'
"Bana tarikatın lüzum veya adem-i lüzumunu şu veciz cümlelerle anlattılar:
'Kardeşim, öyle bir mürşid bul ki, hayatında Kur'ân-ı azimüşşan ve Peygamberimiz (asm)'in mübarek sözlerine ittiba edip, gayrı en küçük bir bidat işlememiş olsun. Böyle bir zatı bul da beraber intisab edelim. Ben ehl-i tarika muarız değilim. Benim on üç tariktan iznim var. Fakat bugüne kadar en yakınlarımın hiçbirisine tarikat dersi vermedim. Zamanımız onun zamanı değil...'
"Yetiş imdada ey Şah-ı Risalet ruz-u mahşerde
Benim bâr-ı günahım lûtf-u Şah-ı Enbiya ister
Ne âb-ı dideden rahat, ne ah-ı sineden imdad
Benim bâr-ı günahım lûtf-u Şah-ı Enbiya ister
Nola bir kere şâd olsun cemali bâkemâlinde
Ki kemter bendeniz Esad sana olmak feda ister"
Atatürk, tüm hayatını devleti için adamıştı ve her adı-
mını devleti için kurguladığı büyük planı için atıyordu. Bu
planın odağındaki devlet için, kendisi dahil herkes feda edi-
lebilirdi, herkes riske atılabilirdi. Nitekim de öyle olacaktı...
Atatürk büyük planını 3 isim ile yürütecekti: İsmet İnö-
nü, Recep Peker ve Fevzi Çakmak.
Dengeci ve
AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU
Türk milliyetçiliğinin adı olan Türkçülük fikrinin öncü ve tanınmış isimlerinden Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun devlet adamı, fikir adamı ve sanatkâr olarak milletimize hizmetleri büyüktür. Vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen eserlerinin yeni baskıları yapılmakta ve genç nesiller tarafından takip edilmektedir. Onun
Necip Fazıl bu eserinde Abdulhamid (31 Mart Olayları ), Şeyh Said, İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Esad Efendi ( Menemen), Said Nursi, Süleyman Efendi ve Esseyid Abdulhakim Arvasi isimlerini mercek altına alarak ülkedeki İslam'a bakış açısını ve adı geçen kimselere özelinde Müslümanlara yapılan eziyetleri özetliyor.
Bu kitapta Necip Fazıl
Menemen hâdisesi, asli gayesi olan dinî şahsiyetleri ortadan kaldırmak gayesini, başta Şeyh Esad Efendi bulunmak üzere birçok mübarek hüviyeti hayat defterinden kazımak veya hapislerde süründürmek suretiyle meydana getirmiş oluyor.