Birisine rastlıyorsun, onu ilginç kılmak istiyorsun, baştan yaratıyorsun, tepeden tırnağa güzelce giydiriyorsun, daha iyi görmek için gözlerini kapatıyorsun, o oyun oynamak istiyor, siz de; güzel ve aptalsa akıllı bulursunuz onu, o sizi aptal bulursa kendini akıllı sanır, göğüslerinizin sarkmış olduğunu gözlemlemişse kişilikli bulmuştur sizi, yavaş yavaş onun bir köylü olduğunu hissetmeye başlamışsanız, yardım etmek gerekir ona, diye düşünürsünüz, eğer bilgisizse, her ikiniz için yeterli bilginiz vardir, bunu her zaman yapmak istiyorsa beni seviyor, dersiniz kendi kendinize, pek fazla üstünüze düşmüyorsa, önemli olan bu değil, dersiniz, cimriyse, sebebi yoksul bir çocukluk dönemi geçirmiş olmasıdır, hıyarın biriyse, bunun bir huy olduğuna inandırırsınız kendinizi ve böyle apaçık ortada duran şeyleri yadsımak için var gücünüzle çalışmayı sürdürürsünüz, oysa göz çıkaracak kadar ortadadır herşey ve birlikteliğin sorunları denir buna, biri yada öteki çiftin sorununu uyduramazsa o zaman hüzün, kin, nefret, çocuklar sebebiyle ya da yalnız kalmaktansa hâlâ bok içinde birlikte olmayı yeğleyerek tutturulmaya çalışılan kalıntılar. İşte. Uyu. İyi, şimdi kendimi öyle bir korkuttum ki uyuyamayacağım. Işığı yak biraz, rahatlamak için bakayım sana.