Bilindiği üzere mutlu evlilikler cok ender ve insanlara çok uzak görülmektedir. Zira evliliklerdeki nihai gaye şimdiki nesilden ziyade gelecek nesilin refahına yönelik tasarlanmıştır.
Bizim için evlenme bir kalp meselesi değildir. Ne de bir uzvi zarurettir. Ben ve o, bu işi bir
hesap ve akıl meselesi telakki ediyoruz;
paraya müteallik (İlişkin) bir iş...
Felaketten sonra, şimdiki insanlığın küçücük bir bö lümü olacak soydaşlarımız, su kaynaklarını ve ağaçları kutsayacaklar, toprağı gökle evlendirecekler, kurban etme fikrini iğrenç bulacaklar ve aşkınlık fikrini kutsal lığa hakaret sayacaklar, vahiyli dinlerin ortadan kaldır dığı her şeyi -kutsal fahişelik ile ritüel birlikteliği, üre me kültü ile sembollerine tapınmayı, kutsal evlilikler ile Saturnus şenliklerini- yeniden oluşturacaklardır. İnsanı, olması gereken şey değil, olmaktan vazgeçtiği şey olarak göreceklerdir, peygamberlik yanılsamalarına yeniden düşmeyeceklerdir, kusurlu bir otomaü kusursuz kılmak tan vazgeçeceklerdir, ruhaniliğin çoğunluğun nasibi ol madığım ve sözde vahyedilmiş dinlerin yaptığı gibi, aynı öğretiyi herkese iletmenin hata olduğunu kavrayacak lardır. Çoğu kimsenin putperest kalması ve tenselliği be nimsemesi daha iyidir; kötülük bizim onları kınadığımız ve kendilerine yalan söyleyerek bize de yalan söylemeye onları zorladığımız andan itibaren başlar; sıradan insan ların hazza da tövbeye de tanrısallık katması ve Hıristi- yarılar için kudas ayini neyse onlar için de orgazmın aynı şey olması en iyisidir.