Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok öskedim seni. Öskedim, bizim doğu dialektinde özledim demektir. Neyini, nereni, hangi halini desem ki? Sesini öskedim örneğin. Yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. Şükür varsın. Oturup “nasılsın” diye açabilir insan. Sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. Ne tuzsuz şeydi şu dünya be. Geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. Yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek. Senden bir ricada bulunucam ama en iyisi şimdilik susmak. Mâdem sen sözünde durmadın ben de sürpriz yapıcam! Şaşırtıcam seni! Hem böylesi şeyler gevezeliğe gelmez, tadı kaçar sonra... Gene de ödeyemem. Böylesi daha güzel. Sana mahkûm kalmak güzel. Gözlerinden öperim. N’olur yaz.
…Ama şimdilik zincirin sadece tek bir halkasını çözebildim. O da yaşamların çalınması. Bedensel anlamda ölümsüzlük olmadığından beyinsel anlamda ölümsüzlüğü yakalamak. Yani epilepsi hastalarının çok küçük bir kısmının bilinçsizce yaptığı bu durumu, yani senin yaptığını, her normal insanda yapabilecekleri bilinçli hale getirmek. Bu sayede dünyanın sahipleri yaşlanan kendi bedenlerinden çıkıp, genç bedenlere geçebilecekler. Bunu sürekli hale getirerek de ölümsüzlüğü yakalamış olacaklar. Bu da demek oluyor ki her yakışıklı genç birey, yaşamının çalınmasıyla karşı karşıya kalmakta. Yıllardır uğraşmakta oldukları şeyin, epilepsi hastalarının bilinçaltına inerek gelecekten izler görebilmek olduğunu düşünürdüm…
Reklam
"Günün birinde ya çıldıracağız, ya da dünyaya hakim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine birkaç kadeh içelim."
İLK YILLAR NE GÜZELDİ! Yağmur çiselemeye başlamıştı. “Hadi koş,” dedi Zehra, Ayşe’ye. “Koş, yoksa sırılsıklam olacağız.” Gülüşerek kol kola çalıştıkları bankanın kapısından içeri girdi iki genç kız. Öğle yemek saati arasının bitmesine bir dakika kala Zehra, bankonun arkasındaki masasına oturmuştu. Uç ay olmuştu Zehra bankada çalışmaya
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir kere İki Renk Aşk Fatih beyin diğer kitaplarından daha farklı (farklı dediysek hemen paniğe gerek yok anlatımı, dili mükemmel aşkı ve sevgiyi iliklerinize kadar hissettiğiniz harika bir kitaptı. Hele karakterleri... Sizi fazlasıyla tatmin edecek, canlı olmalarını gönülden isteyeceğiniz derece iyiler) Peki farklı ne derseniz tek cevap hikayesi olur. İnanılmaz güzel bir kurgusu vardı. Sürprizi bol, aksiyonu bol, aşkı bol... (Belki de aşkları bile bol :)) Aslında söylenecek çok şey var ama yanlışlıkla bir ipucu veririm korkusuyla kitaptaki kimse hakkında tek bir kelime bile yazamıyorum. Okuyan çoğunluk arttıkça aramızda çekiştirmesi daha rahat olacak. Şimdilik bu kadarı yeterli. Fatih Murat Arsal yine harikalar yaratmış ve yazmış, yine kalplerimizi on ikiden vurmuş ve aşkı müthiş bir dille anlatmış. Yüreğinize sağlık Aşkı Yazan Adam! Yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkürler Ephesus Yayınları...
İki Renk Aşk
İki Renk AşkFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2014884 okunma
Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli, ne de ondan bir şey eksiltmeli... Bazı şeyler vardır, canımızı sıkar; "Bu neden böyle? Böyle şeyleri dünyadan kaldırmalı!" deriz. Bazı şeyler de mevcut değildir. İçimizden, bunların olmasını ister, hatta bu uğurda çalışırız. İkisi de saçma ve faydasızdır. İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma... Sonra en mühimi: Kendini halinden şikâyet etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefası tükenmez; kendine etmiş olursun. İçkiye de şimdilik pek heves etme. Bazen insan avunmak için başka çare bulamıyor ama, sen nefsine hâkim ol. Biraz daha yaşlandıktan sonra nasıl olsa başlarsın. Hatta o zaman lazımdır da.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
''Şimdilik tek çıkar yol Camdan dışarıyı izlemek...''
Duyu organlarımız bizi yoldan çıkarmaya bayılır. En kandırıkçı olan da gözlerimizdir. Onlara fazla bel bağlarız. Etrafımızdaki dünyayı gördüğümüzü sanarız, ama aslında algıladığımız ancak yüzeydir. Nesnelerin gerçek tabiatlarını, özlerini bulmayı öğrenmemiz gerekir, ama gözler bu konuda bize yardım etmekten çok bizi engeller. Dikkatimizi dağıtırlar. Gözlerimizin karmaşasına bayılırız. Gözlerine fazla güvenen bir kişi, diğer duyularını ihmal eder, bununla işitme veya koklama duyularından fazlasını kastediyorum. İçimizdeki isimsiz organdan bahsediyorum. Şimdilik ona, kalbin pusulası diyelim.
408 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Robin Cook'un şimdilik Türkiye'de yayınlanan son romanı. Bildiğim kadarı ile Türkçe'ye çevrilmeyi bekleyen iki kitabı daha var. Kitap bugün kadar ki tüm Robin Cook kitapları içinde en güzel, en cafcaflı, en değişik kapak ve sırt tasarımına sahip. İçerik olarak ise başlangıç kısımlarında iç bayıltan neredeyse akademik seviyedeki moleküler genetik derslerini geçmeniz şartı ile güzel ve heyecanlı bir macera sizleri bekliyor;
Ex
ExRobin Cook · Sayfa6 Yayınları · 201337 okunma
305 syf.
9/10 puan verdi
Konusu ve kurgusu çok güzel bir kitap.Devam etmek istiyorum.Çok popüler olmayan bir seri ama başarılı.Bir şans verin derim.Şimdilik ülkemizde çıkan dört kitabı var.İyi okumalar!
Fırtına - Vadi Serisi 3. Kitap
Fırtına - Vadi Serisi 3. KitapKrystyna Kuhn · Pegasus Yayınları · 201350 okunma
Reklam
"Sokakların ellerinden öperim Bana yaşamasını öğretmişlerdi Dost olsun, düşman olsun İnsanlara iyi günler dilerim."
''Aşıksın işte Ne diye saklarsın Söylediğin şarkıdan belli Sevdiğin kız Seni sevmez Üstelik. Bir de gurbettesin Mektup beklersin Gelmez...''
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.