Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saat, seni vaz’geçiyor.. Parçalayıp,araya ayrılığı soktuğun tüm zamanlar düşman sana artık Bensiz attığın her adımda daha da yaklaşıyorsun yalanlara Bensiz aldığın her nefeste soluyorsun tüm sahtelikleri içine.. Tüm gerçekler senden vazgeçiyor.. Git değil,kal demişti gözlerim kalbine.Öl demişti benle.. İhanetinin cezası,alabildiğine
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,6bin okunma
Reklam
Din %99’u şekerli kurabiye ve %1’i öldürücü arsenik olan fare zehiri gibidir. Din’in %99’u gerçekler ve iyi mesajlardır ama geriye kalan %1 sizi öldürebilir. Cevapları diz çökerek, ve gözleri kapalı arayanlardan daha cahil ve işe yaramaz insanlar yoktur. Din, sıradan insanlar tarafından doğru, zeki insanlar tarafından sahte, liderler tarafından kullanışlı kabul edilir.
Kızıl Ordu birimleri Mahnovistlerle bir çatışmaya girdiklerinde, ne yazık ki, asıl kurbanlar savaşa zorla gönderilen, aslında böyle bir kaderi hiç de hak etmeyen sıradan askerler oluyordu. Buna engel olmak imkansızdı. Silahları ellerinden alınan Kızıl tutsaklar serbest bırakılıyordu. İsteyenler isyancı saflara katılıyordu, ama Kızıl Ordu
Sayfa 131
360 syf.
6/10 puan verdi
Geçmişte yaşanmış olaylar.. Yasak aşklar.. Pişmanlıklar.. Şimdiki zamanda ortaya çıkan kendi hikayesi olan meraklı insanlar.. Meraklı insanların ortaya çıkardığı gerçekler.. Bu kitap bu yönüyle yazarın Mart Menekşeleri adlı kitabına benziyordu. Diğer kitabı bilince bu kitaptaki kurgunun işleyişi hiç sürpriz gelmedi. Neden birbirine bu kadar benzeyen bir kitap yazmış anlamadım. Yazarın dilinin aynı olmasını isterim ama her kitapta birbirinden farklı bir kurgu beklerim. Bu yönüyle benim için sıradan bir kitap oldu. Okumasam çok bir şey kaybetmezmişim. İki kitaptan birini okumak yeterli diye düşünüyorum. Hatta bu kitap Mart Menekşelerinin yanında benim için sönük kaldı diyebilirim.
Gündüzsefası
GündüzsefasıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201410,1bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
1887-1933 yılları arasında yaşayan yazar/şair Ahmet Haşim’in denemelerinden oluşan eser “Bize Göre”. Şahsına münhasır bir yazar Ahmet Haşim. Bunu denemelerindeki düşüncelerinden anlıyoruz elbette. Zaten çoğu önemli insanın, yazarın veya sanatçının; çok normal, sıradan insanlar olmasını bekleyemeyiz, diye düşünüyorum. Ahmet Haşim de enteresan duygu ve düşüncelerini korkusuz ve çekinmeden, “kendine göre” dile getiriyor. Bir deneme eseri için çok başarılı bir isim: “Bize Göre”. Baştan kabul ediyor yazar, söylediklerinin tamamen kesin net gerçekler olmadığını. Bize göre böyle diyerek işin içinden sıyrılıveriyor. Bu bağlamda Haşim’in bazı düşüncelerine katılmayabilir, karşı çıkabilirsiniz, bu çok doğal. Karşınızda enteresan bir yazar var çünkü. Leylekleri, "ay"ı, akşamı çok seven; buna karşın köpeklerden, kargalardan, bahardan, güneşten nefret eden; bir tahtakurusundan cümlelerce “müthiş bir böcek” diye bahsedip, tahtakurusunu yere göğe sığdıramayan, başparmağı en önemli organımız olarak anlatan ve sayamadığım türlü değişik fikirlere sahip bir yazar Ahmet Haşim. Bu kitap, bu değişik düşünceleri bize aktaran bir eser. Karşıt düşünceler duyduğunuzda “hadi oradan” deyip kestirip atan bir okur değilseniz, ki bir okur asla böyle olmamalıdır diye düşünüyorum, bize yazarının yaşadığı dönemi çok güzel anlatan bu kitabı keyif olarak bir çırpıda okuyacaksınız…
Bize Göre
Bize GöreAhmet Haşim · Etkileşim Yayınları · 20133,634 okunma
Reklam
ÖYLE BATAKLIK KUMUNUN ÜZERİNE NASIL BİNA İNŞA EDERSİN KADINLARIN EN SIRADAN HAREKETLERİ BİLE ÇOK BÜYÜK ANLAM TAŞIYABİLİYOR; EN GARİP DAVRANIŞLARI DA BİR SAÇ TOKASINA,BİR SAÇ MAŞASINA BAĞLI OLABİLİYOR. NEYSE, İYİ GÜNLER WATSON
464 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
19 yaşındaki Ed'in hayatı sıradan ve annesine göre; işe yaramaz özellikleri olan bir kişiliği vardı. Ablaları ve kardeşi Tommy hayatlarını kurmuş o ise taksi şoförlüğü yapmaktan ileri gidememişti... Ritchie, Marv, Audrey ve köpeği Kapıcı ile yaşadıkları sıradan hayat, bir banka soygunu ile değişir ve Ed iskambil kağıtlarında yazan, yerine getirmesi gereken notlar almaya başlar. Yaşadığı çevrede neleri gözden kaçırmış; kendi öz benliğinde var olan iyiyi nasıl ortaya çıkaracağını notlar da yazanlar ile tekrar keşfetmesi uzun sürmeyecek olsa da, notların arkasında kimin olduğununa dair merakı artmaktaydı. Bir insan kendini ve çevresinde tanıdığını söylediği insanları ne kadar tanıyor olabilirdi? Ed, köpeği Kapıcı'yı bile kendinden daha iyi tanıyor, kendi yapacakları ve yapamayacakları hakkında fikri ise aldığı notlar ile değişim göstermeye başlıyordu... Ed'in üstlendiği görevler onu karar aşamasında zorlarken, yaşadığı çelişkiler ve yüzleşmesi gereken olaylar hiç beklemediği gerçekler ile kendini göstermeye başlamıştı... Markus Zusak'ın okuduğum ilk kitabı. Yazım dili çok açık ve esprili. 19 yaşındaki bir insanın kendini keşfetmesini içindeki cevheri bulmasını yalın bir dil ile kaleme almış.İnsanın neler yapabileceğini iç dünyasını çok iyi yansıtmış... Okurken tebessüm edeceğinize emin olun...
Hiç Kimse Sıradan Değildir
Hiç Kimse Sıradan DeğildirMarkus Zusak · Martı Yayınları · 20205,5bin okunma
Sisler Bulvarı
“Bu pek ünlü şiiri, çoğu, Paris'te yazdığımı, adı geçen bulvarın Paris bulvarlarından birisi olduğunu sanır, öyle değildir. Şiiri Paris dönüşü, Laleli'de Şair Nigâr Sokağı'nda, emekli öğretmen Melahat Hanım'ın evinde pansiyoner kalırken yazdım, o zaman Günseli Pastahanesi diye bir pastane vardı. Akşamları oraya düşer, sonbahar sisleri basıp sokak
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
902 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.