Merhaba kitap dostları
Belki üniversite okumuş olabilirim ama,okuduğum her eserden ,her kitaptan ve şiir sonra kendimi her zaman sadece okur-yazar olarak hissediyorum,bilemiyorum belki bu düşüncem sürekli kitap okuma açlığı hisseden duygularımdan kaynaklanıyor olabilir...
Başta kitabın ismine bakarak sadece beşeri bir aşkın tutkusu ya da beşeri bir aşka ait olaylar,duygular zinciri sanmıştım bu eseri yanılmışım...
Bu eser hem senaryo,hem roman,hem şiir,hem tasavvuf ,edebiyata dair,sanata dair, bir renk cümbüşüydü sanki...
Kitabın içeriğinden fazla söz etmek istemedim,okumaya yeni başlayanların veya okumak isteyenlerin merakını gidermemek için...
Sadece şunu demek isterim "Kendini sorgulamayan,kendine sorular soramayan bir insanın ,başkalarının sorularına cevaplar vermeyeceğini anladım."
Beşeri bir hayatın içinden ,zenginliğin içinden,çökmüş ahlak yapısının içinden,hatta sırmalı kaftanların içinden çıkıp ,ilahi aşka kavuşmanın tadına bu eserle varmanız dileğiyle...
Keyifli okumalar...
William Shakespeare, 
Troilus ve Cressida
Antonius ve Kleopatra Romeo ve Juliet gibi ''talihsiz genç âşıklar''