Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hazarların Yahudi dinini kabul etmekteki amacının Siyasal olduğuna hiç kuşku yoktur. İslam dinini kabul etmek, halifenin ruhsal tası arasına karışmak demekti. Hristiyanlıkta ise, Roma Kilisesi’nin kölesi durumuna gelme tehlikesi vardı. Oysa Yehova‘nın dini de saygın bir dindi, öteki iki dinin kitaplarında saygıyla alınıyordu ve o iki dinden olan olanlar bu dine saygı gösteriyordu. Bu inancı kabul etmek hazarları hem putperest barbarlar düzeyinden kurtarıp yüceltiyor, hem de halifenin ve imparatorluğun baskısına karşı koruyordu. Ama yine de Hazar’ların başkanı, Yahudi inancının bütün katıldığını kabul etmiş değildi. Bir yandan halkının inançlarını sürdürmesine, eski putlara tapmasına izin vermekten de kaçınmadı.
Kurtuluş Savaşı sırasında "Kürt ve Kürdistan beyleriyle.", "Ellerinden öperim." diye mektup kaleme alan Mustafa Kemal'den eser yoktur artık. Ya da 1922'de İzmit'te yerel bir gazeteye verdiği demeçte "Tabii ki Kurtuluş Savaşından sonra Kürtlere hak ettikleri şekilde kendi bölgelerinde özerklik
Sayfa 59 - Dipnot YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
·
Puan vermedi
Ali Şeriati İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım. Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi. Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008210 okunma
191 syf.
·
Puan vermedi
Hangi islam!? Başlığının doğruluğuna mı içim yansın yoksa kitabı elimde görünce beni dinden çıkmaya yakın görenlere mi? Elalem tanırısını konuşuruz psikolojide. Hepimizi sosyalden dimağlarımızın inine girecek kadar etkileyen kültürel etkinin gücüne. Olanı, oldurulanı ve olması gerekeni anlatmış yazar. Çoğu zaman tekrara düşmüş ama böylesi ciddi
Hangi İslam
Hangi İslamErhan Aktaş · Anlam Yayınları · 201038 okunma
Ancak, 12 Eylül Rejiminin Türk İslam sentezci hamlesi hem ülkücü harekette hem de İslamcılar üzerinde önemli bir etki bırakmıştı.Siyasal İslamcılık ile faşist milliyetçilik arasında 1960'lı yıllarda kurulan irtibat, ideolojik düzlemde yeniden üretilmişti. Faşizmin yeni ve yerli ideolojik motiflerinden biriydi. Bu eklektik ideoloji hiçbir zaman bir "sentez" olamadı. Türkçü yan zamanla silikleşecek İslamcılık belirgin hale gelecekti. Günümüz Türkiye'sini ve AKP iktidarını hazırlayan yol döşeniyordu.
Ahmet Rıza bir gün kitapçıda dolaşırken pozitivizm halkında bir kitaba denk gelir, bu da hem Mechveret yayın çizgisinde kendini gösterecek hem de Jön Türk hareketine yansıyacak bir hayranlığın ve ömür boyu sürecek bir bağlılığın başlangıcı olur. Pozitivizm birçok açıdan Ahmet Rıza'nın özellikle insan topluluklarının rekabetten ziyade karşılıklı iyi niyete ve dayanışmaya dayanan kişilerarası ilişkilere doğru evrildiği ve doğa olaylarının dikkatli gözleme dayanan bir bilimsel değerlendirmeye tabi tutulması sayesinde insan sağlığının ve yaşam koşullarının giderek iyileştiği yönündeki inanç konusunda sosyal ve siyasal kanaatiyle örtüşüyordu. 19. yüzyılın ikinci yarısında imparatorluğa sosyalist fikirlerin girmesi de Ahmet Rıza'yı Comte'un özellikle bireye karşı kolektife değer vermesi bakımından sosyalizmle birçok ortak noktası bulunan mesajını almaya hazırlamış olabilir. Ahmet Rıza pozitivizmin diğer birçok yönünü de cazip bulmuş olmalıdır. Pozitivizm hem İslam'ı takdir ediyordu hem de katı değildi o yüzden dine kültürel bir unsur ve dayanak noktası olarak alan bırakarak Osmanlı İmparatorluğu'na uygulanması mümkündü.
Reklam
Dünya ölçeğinde bir mümin cemaatine ilişkin ütopyacı tasavvuru destekleyen küreselleşmedir. Küresel İslam konusunda titiz bir toplumbilimsel çözümleme yapan Fransız biliminsanı Olivier Roy'un belirttiği gibi, "düşsel bir ümmetin siyasal ola-rak yeniden formüle edilmesine İslam'ın giderek yersiz yurtsuzlaşması yol açmıştır".
Fetih hareketleri sonrasında gerçekleşen sosyal ve coğrafi büyüme, İslam'ın anlaşılır biçiminde oluşan çarpıklıkların önemli nedenlerinden birisidir. Sosyal ve coğrafi büyümenin oluşturduğu yeni şartlara hakim olacak siyasal yapının bozulması ise bir diğer önemli neden olmuştur.
Sayfa 78
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Siyasal İslam'ın temellerini Emeviler'in nasıl attığını, iktidar uğruna yapılan işkenceleri okurken kendinizden geçeceksiniz. Şeriat ile yönetilen ülkelerin durumunu analiz edip birkez daha Atatürk'e minnet duyacaksınız..!
Emeviler
EmevilerAydın Tonga · Doğu Kitabevi · 201314 okunma
İslam Birliği
Araplar ve genel olarak Müslümanlar arasında siyasal bağlılığın yapısı modern Batıdaki yapının tam tersidir. Modern Batıda Ulus devlet siyasal bağlılığın tepe noktası olmuştur. İslam dünyasında siyasal bağlılığın yapısı neredeyse tam tersidir islam'daki bağlılık hiyerarşinin ortasında bir boşluk yer alır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.