"Hiç, birinin iddia ettiği kişi olmadığını düşündünüz mü? Ya da böyle bir şey şeyle karşılaştınız mı?"
Merhaba dostlarım.
Gecenin Rengi bir alıntı olsaydı, o alıntı kesinlikle bu olurdu. Son zamanlarda inanılmaz bir merakla okuduğum, her bir sayfasını gerginlikle çevirdiğim, bazı psikolojik rahatsızlıklar hakkında epey bilgi sahibi olduğum, acayip iyi bir kitaptı bu kitap.
Bayıldım.
Hikâyemiz Duru adında genç bir kadının yaşadığı trafik kazasıyla başlıyor. Duru eşi Uğur ile birlikte geçirdiği bu kazada bebeğini kaybediyor. Tahmin edersiniz ki bu olay insanda ciddi travmalar yaşatabilecek bir olay, insanının canını kaybetmesi çok zor. Nitekim bu kaybın ertesinde Duru bazı garip davranışlar sergilemeye başlıyor. Eşi Uğur’un eşi olmadığı, onun yerinde başka biri olduğunu iddia ediyor. Bu düşüncesi, gördüğü sanrılar onu psikiyatr Çınar’a götürüyor.
Sizce Duru Capgras sendromuna mı yakalandı, yoksa eşi gerçekten de eşi değil mi?
Bu sorunun cevabını size kitap verecek.
Mükemmeldi. Bir kere çok zekice bir kurguydu. Her bölüm bir ters köşe yaşattı. Bir an Duru gerçekten de zor zamanlar geçiriyor derken, bir sonraki sayfada Duru çok haklı, Uğur’da bir şey var dedim durdum. Çınar karakterinin anlayışı, mesleğine hakimliği, Duru’ya yardım etmek için koruduğu etik çizgisi çok güzeldi. Öyle ki bir ara tüm yan karakterlerden şüphelendim. Resmen paranoyak yaptı kitap beni ki bence bu büyük bir başarı. Asla sonu tahmin edememek, sürekli gergin bir bekleyişle olacakları hesaplamak, zaman zaman ufaktan duygusal-romantik nüanslar okumak bana çok iyi geldi.
Bu yıl okuduğum en en en iyi kurgulardan biriydi.