Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gida üretimi ilgili uzun ama önemli bir yazi
Süpermarkette Küçük Bir Gezinti Süpermarkete girdiniz, burayı bir şehir gibi düşünün, en kıymetli yer neresi? Çoğu müşteri bunu fark etmez ya da önemsemez ama konum olarak süpermarketin en kıymetli bölgesi orta kısmı. DR. ALP SİRMAN Burası aynı zamanda en fazla işlenmiş, besin katkıları eklenmiş olan besinlerin olduğu bölüm.
Bir-iki dize? Madem öyle size tercüme etmeden birkaç dize okuyayım. Böylece hem sırrı duyarsınız hem de hâlâ sır kalır. Odadaki sesi değişti, bir an ağaç altında oturuyormuş gibi olduk. Hiç soru sormadan bıraktım kelimeler geçsin. Sonra dedi ki: "Sırların küçük olduğunu düşünürüz, değil mi? Küçük oldukları için saklanabilen ve sır olan kıymetli mücevherler, keskin taşlar ya da çakılar gibi. Ama çok heybetli sırlar da vardır ve tam da bu heybetleri yüzünden gizli kalırlar, sadece kollarını etraflarına dolamaya çalışanlar bilir onları. Bu sırlar vaatlerdir." Bana bir kez daha dilenci gibi baktı. O muhteşem kahvenin son yudumlarını içtim, ona teşekkür ettim, tam kalkıyordum ki adını söyledi: Hasan.
Reklam
160 syf.
6/10 puan verdi
Buraya bir minik soru sıkıştırayım, siz de yorumlarınızla soruma karşılık verin. Eğer asansörde bir çocukla sıkışıp kalsaydınız ne yapardınız? Onunla tanışma yoluna mı giderdiniz? Yoksa arka tarafların korkusuna kapılıp imdaaaat kurtarın lan beni diye çığlıklar mı atardınız? Şimdi ben size doğruca diyeyim, ben olsam hayatta çocukla tanışmazdım, direkt beni kurtarsınlar diye çırpınırdım. Bana da Caden gibi yakışıklı bir çocuk denk gelmez hee, nerdeee... Hah, ama bunlarda eşşek şansı varmış ki Caden ile Makenna arasındaki aşk, karanlık asansörmüş, fobiymiş falan dinlememiş. Direkt ve dümdük tutulmuşlar birbirlerine. Gerçi çok da direkt olmadı canım. Düşünün yani. Tam karanlık bir ortam ve havasız. Birbirlerini görmeden sadece kelimeleriyle ve karakterleriyle seviyorlar. Yani efenim. Bu sevgi değil de nedir? Birbirlerinin gözlerinin içine bakmadan sadece kalplerinin konuştuğu dilin adı aşk değilse bu nedir a canlar? Halay mendili olmadığı kesin. Eh ben o kadar döktürdüm bacımlar, bize de onların sevgi namelerini içimize çekmek düşer. Şahsen ben çok fazla duyguyu içime çekmekten aşk sarhoşu olmuş olabilirim. Laura Kaye'nin kalemi kesinlikle kusursuz kalemlerim listesine girmeli. Çünkü iki kişi arasındaki aşkı en doygun, en saf ve en masum haliyle yansıtmayı başardı. Onda en sevmediğim şeylerden birisi, çok çok kısa bitirmiş olmasıydı. Dozunda bitmesine sevinsem de keşke biraz daha uzatsalarmış diye düşünmeden edemedim. Eğer saf romantik bir hikaye arıyorsanız bu hikaye tam size göre. .
Karanlıkta
KaranlıktaLaura Kaye · Novella Yayınları · 2015403 okunma
Diyarbakır'ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen Matematik dersinde ; – Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor. Öğrenciler: – Öğretmenim çilek ne? Diyorlar. Öğretmen: – İşte çocuklar çilek. Diyor. – Biz hiç çilek yemedik. diyorlar. Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup
Genel durumun dar bir çerçeve içinden görünüşü
Genel Durumun Dar Bir Çerçeve İçinden Görünüşü Bu açıklamalardan sonra, genel durumu daha dar bir çerçeve içine alarak, kısaca ve hep birlikte gözden geçirelim: Düşman devletler, Osmanlı devlet ve memleketine karşı maddî ve manevî saldırıya geçmişler, Onu yok etmeye ve paylaşmaya karar vermişler. Padişah ve Halife olan zat, hayat ve rahatını
Sayfa 11 - Yakamoz yayınlarıKitabı okudu
158 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yaşar Kemal bu eserini yazarken karakterleri eserin yazıldığı dönemin iyi ve kötü insan profillerinden seçerek oluşturmuş gibi geldi bana. Bu profiller, zannediyorum ki dönemin Türkiye’sini, günümüzden anlayabilmek adına okur nezdinde büyük bir öneme sahip olsa gerek. Usta kalemimizden söz bahsi açalım isterim; Yaşar Kemal okuyan okurun genel
Teneke
TenekeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20179,7bin okunma
Reklam
CİBRİL HADİS-İ ŞERİFİ
Ömer ibn-i Hattab (r.a.) şöyle dedi: “Bir gün biz Resulullah (s.a.s.)'ın yanında bulunuyorduk. Birden yanımıza bir adam çıkageldi. Elbisesi bembeyaz ve saçları simsiyah idi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden kimse de onu tanımıyordu. O şahıs Resulullah (s.a.s.)'ın önünde oturdu ve dizlerini Resulullah (s.a.s.)'ın dizlerine
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.