Yorumum ; Kitabımız 160 sayfadan oluşan bir şiir kitabı daha çok aşk acısı, ayrılık ve vatan sevgisi konularını içeriyor. Şairimiz o kadar derinden yazmış kı duyguları hissetmemek elde değil. Serbest ölçüyle yazılmış ama gayet birbiriyle uyumlu dizeler. Şiir sever dostlarıma mutlaka öneririm. Size beğendiğim şiirlerden bir kaç dize paylaşıyorum
-Spoiler içerebilir-
İdam cezası tartışılagelmektedir uzun bir zamandır. İki taraf arasında cereyan etmektedir bu tartışma: idamın gerekliliğini savunanlar, idamın zararını vurgulayanlar.
İlk olarak istemeyenleri ele alalım. Bu kişiler, insanların idam edilmesine insan haklarını referans alarak karşı çıkmaktadır. İdama mahkum edilmiş zanlıların da
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Doğu Ortodoks Geleneğinde Tasavvuf
1054'te Hıristiyanlıkta birçok bölünmeden biri meydana geldi. Klise, Kutsal Katolik ve Apostolik Kilise, Batı'da, başkanlığını Roma'da bulunan papanın yaptığı Roma Katolik Kilisesi ve çeşitli yerlerde dört patrik tarafından yönetilen Doğu Ortodoks Kilisesi olarak ikiye ayrıldı. Doğu Ortodoksluğu,
//KİTAP TAVSİYEM
"Kor Sancısı"
_ALINTILAR
_Bazı insanlar soğan gibidir;yaklaştıkça gözyaşı döktürürler insana...
_Beyin ile kalp,anlaşamayan üvey kardeşler gibidir...
_Yönetebileceğin tek krallık kendi kuracağın krallıktır...
_Bir insanın kendisine veya bir başkasına faydası kalmadığında,ne işi vardı bu dünyada..?
_Dondurma gibidir
Ne olursa olsun, yaşanmış olaylar bütün tazeliğiyle yeniden yaşanamıyor. Belleğin ne kadar güçlü olursa olsun, beş gün önce yediğin biberin acısı damağında oluşamıyor, beş yıl önce kestiğin soğan gözlerini yaşartmıyor; ama acı, tatlı, anları yaşadıkça, zamanın bilincine erişiyorsun.
Zamanın bilincine erişmek, zamanın ne zaman hızlandığını ne zaman yavaşladığını duyumsamak demektir ve bu bilince sahip olan insanların zamanın değerini iyi bilmesi gerekir.
Zaman BilinciEkrem Sağıroğlu · Düşün Yayınları · 2012273 okunma
"Anılar dost mudur, düşman mı? Onu bilemem ama üç gün önce ağzınızı kavuran biberin acısı, bugün damağınızı yakmaz. Soğan keserken gözleriniz yaşarır ama daha sonra bu olayı anarken gözyaşı dökmezsiniz. Yıllar önce yüreğinizi dağlayan çocukluk aşkının yarası, artık küçük bir ameliyatın tendeki izine dönüşmüştür. Anılarınızı şişire şişire balonlaştırmayın, sonra bu balona tutunup gökyüzüne yükselir ve yaşamdan soyutlanırsınız."
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır.
Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
‘Bir tayın, her şeyine yeter sayılabilir mi bir mahkumun? Çorba istemez mi aç mideler? Ayda bir portakal istemez mi, çirişli dudaklar ıslansın? Bir baş soğan istemez mi, lokması ağzında büyümesin, katıversin ekmeğine; yüzü sevinçle ışırken acısı damla damla fışkırsın gözlerinden. İşin en kötü yanı, mahkum, öğün ölçüsünü de mecburen unutan bir mahluktur.’
Ne olursa olsun, yaşanmış olaylar bütün tazeliğiyle yeniden yaşanamıyor. Belleğin ne denli güçlü olursa olsun, beş gün önce yediğin biberin acısı damağında oluşamıyor, beş yıl önce kestiğin soğan gözlerini yaşartmıyor; ama acı, tatlı, buruk anları yaşadıkça, zamanın bilincine erişiyorsun.
Zamanın bilincine erişmek, zamanın ne zaman hızlandığını ne zaman yavaşladığını duyumsamak demektir.
İLHAN SELÇUK