57. Kurban ses ver dedim kendime
. .
Neden 56 kurbandan sadece bir kısa inceleme var ? Okudukça"söylüyorum ki "Teneke Trampet" e inceleme yazılamaz. .
#SPOİLER ..
Ne söylesek eksik kalacak "bu cepte dursun "
Kitabı sevmedim..
ama sevmiş de olabilirim,algı seviyemi yerden yere vurduğunu kabul ediyorum itiraf ediyorum ki
Soğan soya-soya ağlayan qadın,
Ömrün soğan kimi acıdı, acı.
Mələksən, qırılıb qolun-qanadın,
Dərdi verən Allah vermir əlacı.
Gözündən süzülən yaşı kim silər?
Göz yaşı dediyin nədi? Acı su.
Bir şirin öpüşlə başlar sevgilər,
Sonunda həmişə soğan acısı.
O öpüş yandırmaz dodaqlarını,
Soyuyub od dolu o qucaq indi.
Sayar bircə- bircə barmaqlarını
Hər gecə yuduğun qab-qacaq indi.
Teknoloji ithal etmemize sitem ederken, teknolojiyi bizler niye üretmiyoruz diye hayıflanırken, “patates, soğan” ithal eder olduk, patatese soğana muhtaç kaldık.
Seçim için suni yöntemlerle zar zor baskılanan dolar, seçimden sonra coşacak. TL değer kaybetmeye hızla devam edecek ve bu olacaklar için mazeret şimdiden hazır: “S400’ler sebebiyle Amerika’nın oyunları bunlar” denilecek.
Kısacası durumumuz içler acısı olacak, ve bu durumda parmağı bulunan herkes vebal altında kalacak.
Yürüdüğüm yollar
Bir toz bulutu bir karabasan
Yar’in söylediği sözler
Bir haşin rüzgar, bir dalgalı deniz
Gördüğüm gözler
Bir edalı bakış, bir nazlı serzeniş
Yaşadığım yer
Bir fakir çatı, bir umutlu pencere
Yediğim yemek
Bir kuru soğan, birde kaynayan tencere
Sabahın ayazı gönlümü soğutur mu ?
Bendeki bu ayrılık acısı söylemekle durulur mu ?
Yarın hak divanında söylesem sözümü,
Girdiğim günahlar artık benden sorulur mu ?
Diyorsun ki var git yoluna
Yoluna adadım başımı
Ölsem kabul olur mu ?
"Günde bir adet nan-ü aziz," yani bir kuru tayın yiyecekti ... Bir tayın, her şeyine yeter sayılabilir mi bir mahkumun? Çorba istemez mi aç mideler? Ayda bir portakal istemez mi, çirişli dudaklar ıslansın? Bir baş soğan istemez mi, lokması ağzında büyümesin, katıversin ekmeğine, yüzü sevinçle ışırken acısı damla damla fışkırsın gözlerinden. İşin en kötü yanı, mahkum, öğün ölçüsünü de mecburen unutan bir mahluktur. Yalnız doymak için değil, gevelemek için de bir şeyler ister. Bazen yemliğe sıkıca bağlanmış beygirlere de benzer mahkumlar. Yemek, yemek, daima yemektedir gözleri.
"Günde bir adet nan-ü aziz," yani bir kuru tayın yiyecekti ... Bir tayın, her şeyine yeter sayılabilir mi bir mahkumun? ...
Çorba istemez mi aç mideler?
Ayda bir portakal istemez mi, çirişli dudaklar ıslansın?
Bir baş soğan istemez mi, lokması ağzında büyümesin, katıversin ekmeğine, yüzü sevinçle ışırken acısı damla damla fışkırsın gözlerinden. ..
İşin en kötü yanı, mahkum, öğün ölçüsünü de mecburen unutan bir mahluktur.
Yalnız doymak için değil, gevelemek için de bir şeyler ister.
Bazen yemliğe sıkıca bağlanmış beygirlere de benzer mahkumlar.
Yemek, yemek, daima yemektedir gözleri..
#SPOILER#
Hak ettiği değeri görmediğine olduğum kitap.
Bu kitap alışık olduğunuz "nasıl sürekli mutlu olunur" veya "nasıl negatif duygular hissedilmez" tarzında bir kitap değil, bu da onu en iyi kişisel gelişim kitaplarından yapıyor.
Sürekli mutlu olan insan kendini geliştiremez.
Bu kitap size kendinizi "olduğunuz gibi
Soğan 30 TL olmuş adam hala aşk acısı çekiyor. Kuru fasulyenin yanına soğan kıramayacaksın olum bundan büyük acı mı olur? Neyse gündem seccade, namazı kılıp uyuyun bari 🤫😏
"Tuncay Terzihanesi" adlı bu kitap Sevgili Sunay Akın ile tanışma kitabımdı. Gerek sosyal medyada,gerek görsel medyada,kitabevlerinde ve kitap konuşulan her ortamda ismini sıklıkla duyduğum ancak hep gözardı ettiğim,hiç okumadığım bir yazardı Sunay Akın...
Yazarın bu kitabı, babası Tuncay Akın'ı anlatan bir öykü ile başlıyor.Terzi
Yorumum ; Kitabımız 160 sayfadan oluşan bir şiir kitabı daha çok aşk acısı, ayrılık ve vatan sevgisi konularını içeriyor. Şairimiz o kadar derinden yazmış kı duyguları hissetmemek elde değil. Serbest ölçüyle yazılmış ama gayet birbiriyle uyumlu dizeler. Şiir sever dostlarıma mutlaka öneririm. Size beğendiğim şiirlerden bir kaç dize paylaşıyorum
-Spoiler içerebilir-
İdam cezası tartışılagelmektedir uzun bir zamandır. İki taraf arasında cereyan etmektedir bu tartışma: idamın gerekliliğini savunanlar, idamın zararını vurgulayanlar.
İlk olarak istemeyenleri ele alalım. Bu kişiler, insanların idam edilmesine insan haklarını referans alarak karşı çıkmaktadır. İdama mahkum edilmiş zanlıların da
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise