Saat bir, diyorum, saat birin şerefine!
Saat birin şerefine içiyoruz. Artık eklemlerim ağrıyor. Kadın gülüyor ve bana:
— Öleceksin! diyor.
— Yanlışın var: Ben öleli çok oldu.
— Ağzını hayra aç. O nasıl lâf?
— Kazık gibi lâf. Nasıl ve ne zaman öldüğüm belli değil. Fakat öldüğümü kesinlikle biliyorum.
Sözlerimi anlamadan dinliyordu. Bu da öbürleri kadar aptaldı. İlâve ettim:
— Ben, belki de ölü doğmuşumdur.
Sayfa 86 - Pdf